İktisat'lı olmak
Fotoğraf: Envato
Geçen hafta, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti’nin (İFMC) ev sahipliğinde ‘41. İktisatçılar Haftası’ gerçekleşti. Ülke gündeminin, ekonomipolitiğin bütünlüklü yaklaşımı çerçevesinde değerlendirildiği oturumların bu yılki başlığı ise “Krizin Yansımaları: İktisat, Siyaset ve Adalet” olarak belirlenmişti.
İFMC “.... Türkiye’nin gündeminde olan konuların İktistat’lı bakış açısı ile tartışılmasını” kuruluş amaçları arasında sayıyor. Kuruluşundan bu yana da, birçok bilimsel kongre ve konferansa ev sahipliği yapmanın yanısıra, iktisat öğrencilerinin akademik niteliğini geliştirmeye dönük olarak da pek çok faaliyet yürütmüş. ‘Bilime ve Hocalara Saygı Toplantıları’, ‘Tez Tartışmaları’, ‘İktisadın Dama Taşları’ gibi bilimsel etkinliklerle bu çalışmalarını zenginleştirerek sürdürüyor.
‘İktisat’lı bakış açısı’ vurgusu ise hepimizin “ekonomist” potasında eritilmeye çalışıldığı bugünlerde her zamankinden daha da kıymetli.
Bilginin en sığ haline bile erişimin engellendiği koşullarda (bu yazı yazılırken, dünyanın en büyük internet ansiklopedisi Wikipedia Türkiye’den erişime engellendi) bu kadar “sakıncalı” isimle böylesi bilimsel etkinlikler yürütebilmek de her baba yiğidin harcı değil.
Tıpkı 41. İktisatçılar Haftası gibi.
Beş benzemez görüşlerin ifade edildiği ancak tüm konuşmacıların akademik özgürlük ekseninde birleştiği bir kongre sürecine tanık olduk. Her fikrin ifade edilebilme gücü bulduğu ve bunun kimse için “tehdit” olmadığı koşullar yaratmanın mümkün olduğunu bir kez daha gördük.
Üç gün boyunca, ilginin bir dakika bile azalmamış olması ise insanların ‘başka bir şey’ duymaya ne kadar hasret kaldığını gösteriyordu.
Ancak bu kongrenin ayırt edici yanı, akademik niteliği ya da sağladığı özgür tartışma ortamından ibaret değildi. Bu özellikler, gelenekselleşen İktisatçılar Haftasının 41 senedir değişmeyen ve hak ettiği bilimsel saygınlığı kazanmasını sağlayan başlıca nitelikler zaten.
Bu seneki kongreyi farklı kılan ise akademisyen tasfiyesine karşı açıkça tutum alması, barış bildirisine imza attığı için üniversiteden ihraç edilen pek çok akademisyeni öğrencileriyle buluşturmasıydı.
Bu bakımdan İFMC yönetimine ve kongrenin hazırlık sürecinde emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsek az.
İktisat’lı olmanın gururunu bizlere hatırlattıkları için...
- Ekonomik kriz ve piyasa ideolojisi 25 Ağustos 2019 23:30
- Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi kararı 05 Ağustos 2019 00:20
- Kamuda TİS süreci 21 Temmuz 2019 23:56
- Sömürünün en derinine, ayrımcılığın her türüne maruz kalmak: Mülteci işçiler 01 Temmuz 2019 00:09
- Kıdem tazminatı fonu 10 Haziran 2019 00:50
- Kale Kayış işçileri 19 Mayıs 2019 20:07
- Cinsel şiddet 28 Nisan 2019 19:58
- Seçim sonrası 07 Nisan 2019 20:55
- İşçilerin can güvenliği 24 Mart 2019 20:37
- Kadın emeği 03 Mart 2019 20:40
- Tanzim muhalefeti 17 Şubat 2019 23:30
- Sendikalaşma oranları 04 Şubat 2019 00:50