Bütün dünyanın işçileriyle birlikte haydi alanlara! 1 Mayıs kutlu olsun!

Bugün 1 Mayıs! Bugün, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü! Bugün dünyanın her ülkesinde ırk, dil, din, milliyet, siyasi görüş farkı gözetmeksizin işçiler, emekçiler, işçi sınıfının bu tek ve büyük bayramını kutluyor.

Bugün dünyanın her ülkesinde işçiler, emekçiler meydanlara çıkarak iki yüz yıllık mücadelelerinin kazanımlarını savunma kararlılığını, daha iyi yaşama ve çalışma konusundaki en acil taleplerini haykıracaklar.

Bugün dünyanın her ülkesinde işçiler, sömürüye, emperyalistlerin ve gerici güçlerin savaş politikalarına, dünyayı yeniden paylaşım girişimlerine, faşizme, ırkçılığa “hayır” diyecekler; sömürüsüz, sınıfsız, savaşsız, barış içinde bir dünya özlemlerini dile getirecekler.

Türkiye’nin her din-mezhep ve milletten işçileri de bugün, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bütün ülke sathında pek çok meydanda toplanarak, sokaklara çıkarak taleplerini haykıracaklar; dünyanın her yanındaki sınıf kardeşleriyle, 1 Mayıs’ın birlik, dayanışma ve mücadele değerleri üstünden aynı sınıfın parçası olduklarını duyumsayacaklar.

Türkiye’nin işçi sınıfı ve emekçileri, dünyanın pek çok ülkesindeki sınıf kardeşlerine göre, 2017 1 Mayısı’nı daha ağır koşullarda karşılamaktadır:

- Ülke uzunca bir zamandan beri TMY, KHK’ler ve OHAL Yasası’yla yönetilmektedir. Erdoğan-AKP Hükümeti ülkeyi “tek parti tek adam” rejimine sürüklediği bir yola sokmuştur.

- Türkiye’nin işçileri için savaş sadece başka ülkelerde yaşanan ve enternasyonal görev olarak karşı olunması gereken bir gerçek değil, hem ülkeye sınırları olan ülkelerde hem de sınırın içinde somut bir gerçek olarak yaşanmaktadır.

- 2017 yılı bir yandan önemli sektörlerde milyonlarca işçiyi ve kamu emekçisini ilgilendiren toplu sözleşme yılı öte yandan da kıdem tazminatının “fon”a bağlanması ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılması gibi çok önemli sınıf kazanımlarının yok edilmek istenmesinin yılı olmasıyla 1 Mayıs’ta alanların rengini belirleyecektir.

Dünyanın ve ülkemizin gerçeklerinin işçilerin emekçilerin, halkların bilicinde nasıl yansıdığını, bu gelişmeler karşısında hangi tutumu alabileceklerini, bugün alanlarda taşınan pankart ve sloganlarda en azından ipuçları itibariyle göreceğiz.

Tıpkı bugün alanlarda; sendikal bürokrasinin işçileri 1 Mayıs değerlerinden ve kutlamalarından uzak tutmak için ne büyük gayret sarfettiğini, bütün bunların ötesinde milyonlarca işçinin, 1 Mayıs’ın bir tatil günü olduğunu bile bilmeden çalışmaya devam ettiklerini bir kez daha göreceğimiz gibi! Evet; bugün 1 Mayıs ve 1 Mayıs’ı bütün dünyanın işçileri gibi Türkiye’nin işçileri de alanlara çıkarak kutlayacak. Ama mücadele yarından itibaren, işyerinde ve hayatın her alanında  sürmeye devam edecek. 

1 Mayıs elbette ki, bu mücadelenin nasıl olacağı, sınıfın talepleri etrafındaki birliğinin, ortak mücadelesinin önemini hatırlatarak, kolektif bir bilinç oluşturmada önemli bir işlev yerine getirecektir.

Öyleyse bütün bu gerçeklerin farkında olarak; 

- Taleplerimizde ısrarımızı ve kararlılığımızı göstermek, birliğimizi pekiştirmek için,
- İş, ekmek ve özgürlük taleplerimizi daha güçlü haykırmak için,
- Savaş politikalarına karşı “içeride ve dışarıda savaşa hayır, barış içinde, halkların kardeş olduğu bir dünya ve Türkiye” demek için,

Haydi hep birlikte alanlara! Haydi 1 MAYIS’a! 1 MAYIS BÜTÜN DÜNYANIN İŞÇİLERİNE VE HALKLARINA KUTLU OLSUN!