Taksim işgal altında
Fotoğraf: Envato
1 Mayıs 1976 Türkiye tarihinin özgürce kutlanan en muhteşem 1 Mayıs’ı olmuş ve katılanları bile hayret içinde bırakmıştı.
1 Mayıs 1977 kalabalıkça daha da muhteşemdi ama korkunç sonuçlandı.
Katılanlardan kimileri ne yazık ki devletten çok birbirine karşı konumlanmıştı. Ve sonuç tam bir kaos oldu…
1 Mayıs kaosunun görüntülerinin benzerine ancak 1905 ya da 1917 devriminin enstantanelerinde rastlarsınız.
Yaratılan panik ile on binlerin Kazancı Yokuşu’nun başında kilitlenmesi ölü sayısının katlanmasına neden olmuştu.
Hemen yokuşun başında bir sendikanın kamyonu park etmemiş olsaydı, belki daha az insan yaşamını yitirecekti.
Ve artık kurşunun nereden kimden geldiğinin anlamı kalmamıştı.
Zırhlı polis arabaları paniği iyice arttırmak için insanların üzerine sürülüyordu.
Derin devlet Intercontinental Otelin odalarında mevzilenmiş, karşı taraftaki kürsüye kurşun yağdırıyordu. Paniği daha da arttırmak için, DİSK Yöneticisi Sıtkı Çoşkunse, başının üstünden geçen kurşunlara aldırmadan paniği yatıştırmaya çalışırken.
Otelin bir odasına dalan Leman Fırtına, bizzat gözleriyle görmüştü faaliyet halindeki timi.
Maocu Bozkurtları Taksim’e almayacağız diyordu, İlerlemeciler.
Ama 1 Mayıs öncesi, ortamı kızıştırmada başrolü oynayanlardan yetkili Çin bayii ise, işini bitirip ortamı kızıştırdıktan sonra Taksim’e katılmayacağız demişti.
Birileri birilerini 1 Mayıs alanına almama hakkını görüyordu kendinde. Dünya İşçi sınıfının gününde! Devletin yasağından önce ne yazık ki bu yasak ilan olunuyordu.
Devrimci kesimler ise 1 Mayıs alanına çıkma hakkını, elbette kullanmak istiyordu.
Saraçhane’de toplanan devrimci kesimler, Tarlabaşı yokuşundan tırmanıp, tam Taksim alanına girmeye çalışırken, engellenmeye çalışıldı. Kitle girmeye çalışırken, ilerlemecilerden biri sözde korkutma amacı ile havaya kurşun sıkacaktı.
“İlk kurşun”dan hemen sonra, olan oldu. Belki o sıkılmasa, belki, derin devletin mevzilendiği, Sular İdaresi üstünden sıkılacaktı, ilk işaret fişeği.
Sonra araştırmacı yazar olan bir mahpus arkadaşım, her nedense kendisinin de alana tabanca ile geldiğini anlatacaktı bana. Ama üstünden geçen kalabalıktan sonra yeniden ayakları üstünde doğrulduğunda, “havaya sıktım” diyecekti.
İkinci muhteşem 1 Mayıs 2010’da yaşanacaktı. Tam bir çok renklilik festivali idi. Her renk, her köken, her toplum ve her görüşten… Ve 1976 1 Mayıs’ı gibi kimsenin burnu kanamadı.
Nasıl olduysa, 1977 felaketi gerekçe gösterilerek verilmeyen “izin” ilk kez 2010’da verildi.
Çünkü AKP’nin demokratik makyajı için gerekliydi.
Ama o muhteşem kitlesellik AKP’nin gözünü korkutacaktı.
Yeniden derin devletin 1 Mayıs’ı yaptırtmama iradesi nüksetti.
Taksim, 2013 baharında Gezi direnişi sırasında, ilk kez özgür alan oldu.
Ve o günden bu yana Taksim işgal altında.
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için 11 Nisan 2023 04:00
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10