04 Mayıs 2017 00:55

Bakan ‘yasayı’ yeni keşfetti, du’bakalım n’olacak!

Bakan ‘yasayı’ yeni keşfetti,  du’bakalım n’olacak!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Son günlerde ekonomi sayfalarının popüler başlıklarından biri “Kadınların gece vardiyasında çalıştırılma sürelerinin 7.5 saate indirilmesi.”
Haber başlıkları da oldukça caf caflı: “Kadın işçiler için devrim gibi değişiklikler.” “Devrim gibi değişiklik” olması için bir yasal değişikliğin olması gerekmez mi? Gerekir. Peki bu haberler herhangi bir yeni yasal düzenlemeden mi söz ediyorlar? Hayır! 24 Nisan günü Çalışma Bakanı Müezzinoğlu “Kıdem tazminatının kaldırılacağı müjdesini” verdiği konuşmasının bir yerinde gece vardiyasında çalışan kadın işçilerin durumuna ilişkin CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine de cevap verdi. “Kadın işçilerin gece vardiyalarında en fazla 7.5 saat çalıştırılabileceğini, kadın işçilerin gece vardiyası bitiminde de işveren tarafından sağlanan araçlarla evlerine bırakılmaları gerektiğini, yapılan teftişlerde de mevzuata aykırı davrandığı tespit edilen işyerlerine idari para cezası uygulanacağını” söyledi. Bu konuşma “Gece vardiyasında kadın işçilere 7.5 saat sınırı getirildi” başlıklarıyla duyuruldu. Zaten varolan hakları yeni “keşfeden” Çalışma Bakanının açıklamaları bu haberlerin kaynağı...

Daha önce de ne zaman bir “müjde” lafı duysak ardından kazanılmış ama uygulanmayan hakların kağıt üstünde de yok edildiğini, kadınların işsizlikle ve güvencesizlikle terbiye edilmeye çalışıldığını gördük. Regl izni tartışması, doğum izinleri tartışması, yarı zamanlı ve kısmi zamanlı çalışma tartışması bunların örneği.

Hepsinde kadınların korkunç çalışma koşullarına mahkum edilmesi, hem evde hem işte çifte yükle boğuşmak durumunda kalışları, işyerlerindeki cinsiyetçi uygulamalar, kadınların ucuz ve uysal iş gücü olarak konumlanmasına neden olan toplumsal çelişkiler, varolan yasal hakların uygulanmaması ve hatta tırpanlanmış olduğu gerçeği gündem edilmeden yapılan tartışmalar hep yanlış değerlendirmelere yol açtı.

Şimdi “gece vardiyası” tartışması da iki yönlü yapılıyor: 1- Amaaaannn canım zaten uygulanmıyor ki! 2- Ama bu çok cinsiyetçi! Kadınların işten çıkarılmalarına neden olur...

Kadınların gece vardiyasında 7.5 saatten fazla çalıştırılmamaları ve ulaşım haklarının özgün olarak gözetilmeleri kazanılmış hakları. Bunlar, cinsiyetçi uygulamalar değil, kadın işçilerin yüz yıllık mücadelelerinin sonucunda elde edilmiş haklar. Evet, uygulanmıyor. Evet, uygulanma “ihtimali” bile kadınların işten çıkarılmasına gerekçe haline getirilebilecek bir “patronlar düzenine” işaret ediyor. Peki biz uygulanmıyor ve işsizlik sopası haline getiriliyor diye haklarımızdan vazgeçebilir miyiz? Hayır!
Çalışma Bakanı, zaten var olan bir hakkı yeniden müjdelerken sözümüzün “Sen bu hakların hayata geçirilebilmesi için iş güvencesi ve denetim sağlayacak mısın, ondan haber ver” olmalı. Bu “yeniden keşfedilen” hakkın gündem edilmesinin ardından gelebilecek saldırılara karşı ise tetikte olmalı.

Bu hakkın gündem edilmesinin patronlar tarafından kadın işçilerin işten çıkarılması tehdidiyle karşılanıp karşılanmayacağını, işyerlerine nasıl yansıyacağını, ardından gelecek başka tehdit gibi “müjdelere” kapı açılıp açılmayacağını göreceğiz. Ancak biz çıtayı haklarımızın hakiki bir biçimde uygulanması için daha talepkar olma noktasına çekmeliyiz, bu tartışmayı “İş güvencesinin sağlanması ve denetimlerin doğru düzgün yapılması” talebiyle birleştirmeliyiz.

Yoksa kadın işçilerin canının daha çok yanacağı yeni “müjdeler” silsilesi kaçınılmaz.

Yeni müjdelere karnımız tok. Biz hakkımızı isteriz!

GECE VARDİYASINDA KADIN İŞÇİLERİN BU HAKLARI ZATEN VAR!

“Müjde” diye duyurulan haklar zaten İş Kanunu ve Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkındaki Yönetmelik’te var. Bu yasal düzenlemeler diyor ki:
* Gece vardiyası 7.5 saati geçemez.

* Bir kadın işçinin gece vardiyasında çalıştırılabilmesi için işe başlamadan önce işyeri hekiminden “Sakınca yoktur” raporu alınması gerekir.
* Gebe kadınlar gece vardiyasında çalıştırılamaz. Doğum sonrasında ise emziren kadınlar, çocuk 1 yaşına gelene kadar gece vardiyasında çalıştırılamaz.

* Bir işyerinde vardiyalı çalışma varsa, patron vardiyaları düzenlemek, önceden ilan etmek ve bu plana uymak zorunda. Yani işveren keyfine göre vardiya değiştiremez.

* İşçi 11 saat dinlendirilmeden çalıştırılamaz.

* Vardiyalı çalışan işçilere haftanın bir gününde 24 saatten az olmamak üzere hafta tatili verilmesi zorunludur. Yine mesai günü içinde de ara dinlenmesi verilmesi yasal bir zorunluluktur.

* Vardiyalı çalışan işçilerin bir hafta içinde 45 saati aşan çalışmaları fazla mesai sayılır ve fazla mesailerin en az yüzde 50 zamlı ödenmesi gerekir.

* Sürekli gece vardiyası olmaz. Gece ve gündüz nöbetleşe işçi çalıştırılan işyerlerinde bir işçi üst üste en fazla iki hafta gece vardiyasında çalıştırılabilir.

* Vardiyalı çalışan kadın işçinin eşi de vardiyalı bir işyerinde çalışıyorsa, kadın işçinin isteği üzerine, kadın işçinin gece vardiyası, kocasının çalıştığı gece vardiyasına rastlamayacak şekilde düzenlenir.

* Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmeliğin
6. maddesi “Belediye sınırları dışındaki her türlü işyeri işverenleri ile belediye sınırları içinde olmakla beraber, posta değişim saatlerinde toplu taşıma araçları ile gidip gelme zorluğu bulunan işyeri işverenleri, gece postalarında çalıştıracakları kadın çalışanları, sağlayacakları uygun araçlarla ikametgahlarına en yakın merkezden, işyerine götürüp getirmekle yükümlüdür.” diyor. Bu yönetmeliğin dayanağı İş Yasası’nın 73. maddesi. İş Yasası’nın 104. maddesine göre İş Yasası’nın 73. maddesine veya bu maddede anılan yönetmeliğe aykırı davranan işverenlere 2017 yılı için 1619 TL idari para cezası kesilir.

REGL İZNİ DE GÜNDEME BÖYLE GİRMİŞTİ PEKİ SONRA NE OLDU?

“Regl izni” tartışması da bu biçimde gündemimize girmiş ve sonrasında hem varolan hak kağıt üstünde bile geriletilmiş hem de bu tartışma üzerinden patronlara yeni kıyaklar yapılmıştı. Hatırlayalım:

* 2004 yılında Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte regl izni düzenlemesi yapıldı: “Kadınlar, ay hali günlerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamazlar. Bu günlerin sayısı 5 gün olarak hesap edilir. Daha fazlası için hekim raporuna göre hareket edilir. Ay halinin başlangıcı işçinin ihbar tarihidir.” 2010 yılına kadar bir tek uygulama örneği görülmedi.

* 2010’da tekstil ve konfeksiyon sektöründe bazı işler ağır ve tehlikeli işler kapsamına alındı. Regl izni uygulamayan işyerlerine ceza kesileceği “müjde” olarak açıklandı. Tekstil patronları, “Eğer yasa uygulanırsa, kadın işçileri işten çıkartmakla” tehdit etti. Çalışma Bakanlığı, 2008’de hazırlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun taslağını yasalaştıracaklarını, böylece ‘ağır ve tehlikeli işler’ kavramının ortadan kalkacağını, patronların korkmaması gerektiğini söyledi.

* Veee 7 Mart 2010 tarihinde yapılan değişiklikle kadınların en yoğun çalıştığı konfeksiyon ve triko, dokuma, giyecek imali işyerleri ile otel ve tatil köylerinin mutfakları gibi 42 sektör ağır ve tehlikeli işler kapsamından çıkarıldı! 8 Şubat 2013’de çıkarılan bir yönetmelikle Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı. Böylece, kadınların regl izninin de hukuki zemini ortadan kalkmış oldu.  

* Regl iznini gündeme getirip fırtınalar kopmasına neden olanlar sadece regl iznini ortadan kaldırmakla yetinmediler. Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin kaldırılmasıyla, kadınlara çalışma yasağı olan pek çok işte kadınların çalışmasının da önünü açtılar. Şimdi artık kadınlar, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 72. maddesine göre içinde kadın sağlığını ciddi şekilde etkileyecek çalışma alanları da olan tüm çalışma alanlarında -kadın çalışanların sağlığını koruyacak önlemlerin alınıp alınmadığına bakılmaksızın- çalıştırılabiliyor.

GECE VARDİYASINDA ÇALIŞAN KADINLAR ANLATIYOR

Kadın işçilerin Ekmek ve Gül’e yazdıklarından gece vardiyalarında neler yaşandığına bir bakalım:

* Kocaeli’den Nesrin’in 5 yıldır çalıştığı plastik fabrikası Arçelik’e makina parçaları üretiyor. Gece vardiyası akşam 7.30’dan sabah 7.30’a tam 12 saat! ‘Bizim fabrikada zorunlu mesai var, akşam 7.30’da gidip sabah 7.30’da çıkıyoruz. İtiraz etme şansımız yok çünkü primimiz kesiliyor. Öyle bakanın bahsettiği gibi müfettişin filan da geldiği yok. Mesela bazı haklarımız olduğunu biliyoruz, mesaiye kalmayabiliriz; yerimiz değiştirildiğinde çalışmayabiliriz... Ama bunları yapmaya kalkışırsak maaşımızdan kesiliyor.’ diyor

* Tuzla’da bir metal fabrikasında çalışan Arzu, 7 aylık evli. ‘Evlilik hazırlıkları yaparken hayaller kurduk, sırt sırta verip çalışırız geçinir gideriz diye, ama hiç görüşemiyoruz’ diyor. Çünkü eşiyle vardiyalarının birbirine uydurulmasına izin verilmemiş. ‘Bir gece işten eve servisle dönüyordum, eşim vardiyadaydı. Çok yorgundum. Eve gidersem kesin evi temizlerim diye düşündüm ve aynı mahallede oturan ablama gitmek istedim. Gece saat 3’tü, servis şoföründen iki sokak ileride bırakmasını istedim. Şoför ‘Fabrika yakıt parasını vermiyor’ diyerek beni orta yerde bıraktı. Elime taş aldım korka korka yürümeye başladım. Sokak köpekleri etrafa toplanmaya başladı, inanılmaz korktum ve köpeklerin saldırısından tamamen şans eseri kurtuldum.”  

* Sincan Organize Sanayi Bölgesinde bir metal fabrikasında çalışan Yasemin gece vardiyasında çalıştığı zaman günde 4-5 saat uykuyla durduğunu, sürekli yorgun, uykusuz ve dalgın olduğunu, bazen bir hafta boyunca hiç yıkanmadan vardiyaya gelip gittiğini anlatıyor.  Hamiyet de gece vardiyasında olduğu haftalarda kesin tansiyon düşmesi nedeniyle revire gittiğini, çalışırken sürekli ‘sakarlık yaptığını’, elini kolunu kestiğini anlatıyor. ‘Önceleri bu kadar çok hastalanmazdım, şimdi en ufacık soğuk algınlığında bile yataklara düşüyorum. Vücudum dengesizleşti. Sürekli yeni hastalıklarım ortaya çıkıyor. Regl tarihlerim bile değişiyor.’

GECE VARDİYASI KADIN BEDENİNİ DAHA ÇOK ETKİLİYOR

* Sanayide gece vardiyalarında çalışan kadın işçiler düzensiz adet döngüleri ve adet ağrılarından daha çok muzdarip oluyorlar.
* Gece vardiyalarında çalışan kadınlarda gündüz vardiyalarında çalışanlara oranla meme kanserine yakalanma riski yüzde 60 daha fazla. Meme kanserine yakalanma riskindeki bu artış melatonin hormonunun yetersiz üretiminden kaynaklanıyor. Melatonin hormonu, başlıca gece uykusu sırasında üretilir.
* Araştırmalar, gece çalışanlarda koroner kalp hastalığı riskinin, gündüz çalışanlara göre neredeyse iki kat arttığını gösteriyor.
* Gece çalışanların dörtte biri de uyuklama ile mücadele ettiklerini söylüyor. Bu nedenle iş kazaları artıyor ve sonuçları daha ağır oluyor. Kadınlar ev içi yükler nedeniyle gündüz uyuyamadıkları için daha çok iş kazası riskiyle karşı karşıya
* Vardiyalı çalışma  kronik stres, sürekli anksiyete veya depresyonu arttırıyor, tetikte olma halini azaltıyor.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa