Suriye Kürtleri düşmanımız değil!
Önce Türk savaş uçakları Rojava ve Şengal’e hava saldırısı düzenledi. Sonra sınır bölgesine çok sayıda tank, top, zırhlı araç sevkiyatı yapıldı. Daha önce sınır bölgelerine güvenlik gerekçesiyle yapılan beton bloklar kaldırılarak siperler kazıldı. Ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklaması geldi. Bu gelişmeleri dışarıdan izleyen birinin çıkaracağı ilk sonuç, Türkiye ve Suriye Kürtleri arasında bir savaş halinin olduğudur.
Peki, acaba neden Suriye Kürtleriyle savaş halindeyiz?
Suriye Kürtleri, Türkiye’ye savaş ilan etti de bizim mi haberimiz yok?
Mesela Türk askerlerini esir alıp vahşice yakanlar Suriye Kürtleri miydi?
Yoksa ülke içinde yüzlerce insanın ölümüne yol açan bombalı terör saldırılarını onlar mı gerçekleştirdi?
Hayır, hiç biri değil.
Aksine Suriye Kürtleri, Suriye’nin kuzeyinde (Rojava) yönetimi aldıkları 2012’den bu yana Türkiye için bir tehdit oluşturmadıklarını her defasında açıkladılar. Açıklamakla kalmadılar, IŞİD ve el Kaideci-cihatçı çetelerin ellerindeki bölgelerden Kilis başta olmak üzere Türkiye’ye birçok saldırı olduğu halde, Kürtlerin ellerindeki bölgelerden en ufak bir tehdit, saldırı gelmedi.
Sadece bu da değil.
2015 şubatında IŞİD’in tehdit ettiği Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması sırasında Suriye Kürtleri Türkiye’ye destek sundu. ‘Şah Fırat Operasyonu’nda Türk askeri Süleyman Şah Türbesi’ne Kobanê’den geçiş yaparken güvenliğini PYD/YPG sağladı.
Peki, Türkiye’deki iktidar Suriye Kürtlerinin bu dostluk eline nasıl yanıt verdi/veriyor?
Sınırlar IŞİD ve Nusra’nın elindeyken sesi çıkmayan iktidar, sınırlar Suriye Kürtlerinin eline geçince bu durumu hemen “Kabul edilemez” ilan etti. Yetmedi, her fırsatta sınırdan topçu atışlarıyla ve desteklenen cihatçı gruplar üzerinden Kürtlere yönelik birçok saldırı düzenlendi. Nihayet 25 Nisan’daki hava saldırısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklaması ile Suriye Kürtlerine karşı bir ‘savaş hali’ ilan edilmiş oldu.
Burada sorulması gereken soru şudur: Suriye Kürtleri ısrarla Türkiye için tehdit olmadıklarını söyledikleri halde, Türkiye’deki iktidar neden onlara karşı ‘savaş hali’ ilan ediyor?
Bu sorunun yanıtını öyle uzakta aramaya gerek yok. Yanıtı zaten iktidarın kendisi veriyor.
Diyorlar ki, “Suriye Kürtleri eğer Suriye’nin kuzeyinde (Rojava’da) kendi yönetimlerini oluştururlarsa, o zaman bizim Kürtler de isterler.” Hatırlanırsa ülkedeki ‘çözüm süreci’nin de Kobanê düşürülemediği, yani Suriye Kürtlerinin demokratik kanton yönetimleri yıkılamadığı için bitirildiğini bizzat hükümetin sözcüleri söylemişti.
Bu ülkenin milliyetçi-muhafazakâr ya da ulusalcı görüşlere sahip olan ve iktidarın Suriye Kürtlerine karşı savaş politikalarını destekleyen Türk ve her milliyetten işçi-emekçiler, sözümüz sizedir.
İktidarın Suriye Kürtlerine karşı tutumu neye benziyor, biliyor musunuz?
Tıpkı bir patronun, komşu fabrikadaki işçilerin sendikalı olup haklarını almalarını engellemeye çalışmasına benziyor. Çünkü iktidarın kaygısı, bir patronun komşu fabrikadaki işçiler hakkını alınca “Ya benim işçiler de aynı hakları isterse” kaygısından farksızdır. Ve siz de çok iyi biliyorsunuz ki, bu sorunun çözümü patronun komşu fabrikadaki işçilerin hakkını almasını engellemeye çalışmasında değil, kendi fabrikasında da işçilerin demokratik haklarını kabul edip uygulamasından geçiyor.
Şimdi bir durup düşünün: Başka bir ülkedeki Kürtlerin aynı topraklarda yaşayan farklı milliyet ve inançtan halklarla el ele kurdukları demokratik yönetimleri yıkmaya çalışarak, onlara savaş ilan ederek ülkemizdeki Kürtlerle birlik, barış ve huzur içinde yaşamamız mümkün mü?
Ya da tersinden düşünelim: İktidar, ‘çözüm süreci’ni bitirmeyip bu ülkedeki Kürtlerin demokratik haklarını anayasal güvenceye alarak barış içinde birlikte yaşamın koşullarını sağlamış olsaydı, Suriye Kürtlerinin kendi demokratik yönetimlerini kurmalarını bir tehdit olarak görür müydü?
Eğer cevabımız ‘hayır’sa bu ülkede barış ve huzur içinde yaşayacağımız bir gelecek isteyen Türk ve her milliyetten işçi-emekçiler olarak yapmamız gereken ilk iş, iktidarın Suriye Kürtlerine yönelik savaş politikalarına ‘dur’ demek olmalıdır.
Çünkü bu savaş bizim savaşımız değil!
Çünkü Suriye Kürtleri düşmanımız değil!
Evrensel'i Takip Et