11 Mayıs 2017
DİĞER YAZILARI
Rüyada diploma 13 Mart 2025
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Gaziantep kitap fuarı Gaziantep Üniversitesinde açıldı. Fuarı gezerken aklıma, halen üye mi bilmiyorum, bir zamanlar YÖK Denetleme Kurulu üyeliği yapmış bir profesörün, “Ben okuyan, yazan, düşünen, bilen adamdan korkarım. Bu ülke okumamış, cahil insanlar tarafından ayakta kalacak” benzeri açıklamaları geldi. Kitaplara saldıran, ön sözlerini, arka kapaklarını bir yudumda okuyan, kısıtlı harçlıklarıyla, alacakları kitabı kuyumcu hassaslığı ile seçen ilkokul, ortaokul öğrencilerini görünce, bu profesörün hayal ettiği ülkenin onun istediği şekilde ayakta kalmayacağını anladım.

Diğer kulağımda AKP’li eski bakanın şikayeti ve endişesi yankılanıyordu. “ Okuyan, yazan sayısı arttıkça, eğitim düzeyi yükseldikçe bizim oylar düşüyor” demişti eski bakan.

Hem yayınevi katılımı hem izleyici katılımı oldukça yüksek. Kentin okulları toplu olarak öğrencilerini kitap fuarına getiriyorlar. Yelpaze çok geniş. Kimi kitaplar yazarlarının düşünce dünyalarını resimle yazıyla ortaya koyuyor. Gençler daha çok önceden beyinlerinde oluşan düşünceye uygun, yakın kitap tezgahlarında daha çok vakit geçiriyorlar. Bazı yerel yazarlar kitaplarını imzalıyor. O güne kadar hiç tanışmadığı, ya da yanlış tanıdığı fikirler, kitaplar en azından şöyle bir ellerine dokunuyor diğerlerinin.

Ribard’ın İnsanlık Tarihi’nin arka kapağını okuyorum.

“İnsan denen varlık hayvanların en çalışkanıdır. Eli ona bir alettir. İlk çakmak taşını bulduklarında çevreye korku salan yaratıklar olup çıkmışlardır. Buldukları köşeleri, avladıkları balıkları mülkiyetlerine almak için kavgaya girişmişlerdir. Savaşmak için taşları yontmuşlar, baltalar yapmışlardır.”

Mehmet Kara’nın kitabını karıştırıyorum. Edgar Allen Poe’nin, “Bu kitabı, düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara adıyorum.” sözünü almış “Akademi Zemge” kitabının arka kapağına. Zemge bir köy. Şehre giderken var olan tek şehir kıyafetinin (?) muhtardan ödünç alınarak şehre gidilen bir Antep köyü. Ve onun akademiye uzanan öyküsü.

Fuara uzaktan bakıyorum. Ribard’ın sözüne “İnsan, okuyan varlıktır” diye eklemek geliyor içimden. Ya da tersten okuyarak, “ Okuyan varlık daha insandır” 
demek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et