Bakteriyle savunma sistemlerinden fareler ve insanlara
Fotoğraf: Envato
CRISPR-Cas9 sistemi kullanılarak yapılan bilimsel araştırmaların sayısı her geçen gün artmakta. Bu sistem genomda yani DNA’da değişiklikler yapmaya olanak sağlayan bir sistem ve temelini bazı bakteri türlerinin savunma sistemlerinden almakta. Virüsler gibi patojenlerin istilasına karşı bazı bakteri türleri CRISPR-Cas9 türü bir gen editleme(gen değiştirme) sistemi kullanır. Bu sistem bu tür bakterilerin kendilerini tehdit eden patojen organizmalara karşı bağışıklık sistemini oluşturur. CRISPR dizileri bakteri genomunda yer alan özel DNA dizileridir. Cas9 ise moleküler bir makas olarak işlev görerek DNA’yı kesen bir enzimdir. Virüslerin DNA dizilerini tanıyan bakteriyel savunma sistemi, Cas9 enzimini kullanarak virüs DNA’sını parçalar. Parçalanan virüs DNA’sı böylece hücrede etkisiz hale getirilir. Buna ek olarak virüse ait DNA parçalarının bir kısmı CRISPR dizilerinin bulunduğu bölüme alınarak bir tür bağışıklık hafızası oluşturulur. CRISPR teknolojisi işte bu sistemin bakteri, maya, memeli hücresi gibi çeşitli hücrelere aktarılarak gen manipülasyonlarında kullanılması ile gelişti. MIT ve Harvard arasında iki yıldır süregiden patent savaşları da bu teknolojinin gücünün ve potansiyelinin bir yansıması aslında. Bu teknoloji ile belirlenen genlerin değiştirilmesi mümkün. Bu değişimler genomdan genin silinmesi, yeni bir genin genoma sokulması ya da var olan bir genin mutasyona uğratılması şeklinde olabilir.
3 Mayıs’ta Molecular Therapy dergisinde yayınlanan araştırma1 bu teknolojinin potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Doç. Dr. Wenhui Hu’nun liderliğindeki ekip HIV-1 virüsünün üremesinin tamamen durdurulabileceğini ve virüsün bulaştığı hayvan hücrelerinden virüsün tamamen elimine edilebileceğini CRISPR-Cas9 teknolojisini kullanarak gösterdi. Ekip 2016 yılındaki çalışmalarında hayvan hücrelerine giren virüsün bu yöntemle temizlenebileceğini konsept olarak göstermişti. Yeni çalışmalarında ise ekip transjenik fareleri kullanarak HIV-1 virüsünü genetik olarak etkisizleştirmeyi başardı. Daha sonra fareleri HIV-1 virüsünün faredeki versiyonu olan EcoHIV virüsü ile enfekte eden ekip bu sistemde akut enfeksiyon koşullarında CRISPR-Cas9 sisteminin virüsün kendini çoğaltmasını engelleyerek sistemik enfeksiyonun engellenip engellenmeyeceğini test etti. Bu yaklaşım virüs RNA ifadesinin yüzde 96 oranında azalması ile sonuçlandı. Üçüncü hayvan modeli ile, geç HIV-1 enfeksiyonu insan bağışıklık hücreleri transfer edilen farelerde taklit edildi. Tek bir CRISPR-Cas9 denemesi ile virüse ait DNA parçaları fare dokularına gömülmüş olan insan hücrelerinden kesildi. Bu teknoloji, HIV virüsünün sebep olduğu AIDS hastalığının tedavisinde önemli bir aşamayı oluşturacak gibi gözüküyor.
1Yin et al. In Vivo Excision of HIV-1 Provirus by saCas9 and Multiplex Single-Guide RNAs in Animal Models. Molecular Therapy, 2017; DOI:
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07