Veselinoviç'ten Obradoviç'e: Bir spor kulübü Fenerbahçe
Fotoğraf: Envato
Yeni Türkiye’nin şimdilerinde “İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı” diyorlar, Maçka sırtlarında Hilton otelinin yanındaki beton bloka.
Oysa bundan 40 yıl evvel benim gençliğimde o mekânın adı “Spor Sergi Sarayıydı”.
Bugün hala arkaik deyimle “amatör branş” dediğimiz futbol dışı spor aktivitelerinin merkeziydi.
Basketbol, boks, güreş, bazen eskrim hepsi orada “Spor Sergi Sarayında” olurdu.
Benim gibi yüzlerce, binlerce insanın sadece futbolsever değil, sporsever olmasını sağlayan tesis Spor Sergi’ydi.
Bugün “Spor Kulübü” diye andığınız aslında sadece futbola yönelmiş takımların büyük çoğunluğu, o günlerde “amatör branşlarda” yoktu.
Büyükdere Boronkay, Eczacıbaşı, Tekel (gençler anlamaz bile kim tekel diye), çeşitli banka kulüpleri dışında tek kulüp takımı vardı o dönemlerde Fenerbahçe…
Bizim Fenerbahçeli kimliğimiz, çocukluğumuzun o güzel yıllarında, Didi yönetiminde Datcu’lu, Cemil’li, Osman’lı şampiyonluk yıllarında pekişti. Ama aynı yıllar, “Spor Sergi Sarayında” basketbol, voleybol, boks maçlarında müessese kulüplerine karşı Fenerbahçe’nin direnişiyle de kimliğimiz şekillendi.
Fenerbahçe o yıllardan beri sadece futbol değil, ping pong’dan kürek sporuna, bokstan atletizme, voleyboldan basketbola tam bir spor kulübüdür, olmak zorundadır.
Demem o ki Eurolig şampiyonluğu Fenerbahçe’nin DNA’sını kazınmış spor kulübü etiketidir ve Aziz Yıldırım bunun farkında olan iyi bir başkandır.
Futbol söz konusuysa Didi benim kuşağım için birincisiyse, Veselinoviç, ilk gençlik yıllarımın namı diğeri, Fenerbahçe taraftarının “Veysel”i ikidir.
Veselinoviç çok mu iyi teknik direktördü bilemem…
Ama muhteşem bir Fenerbahçeli ve muhteşem bir futbol stratejisti olduğunu söyleyebilirim.
Onun 103 gollü şampiyonluk rekoru henüz kırılmadı ve zor kırılır.
Veselinoviç’in Fenerbahçe ismini “Fenerbahze şampiyon” diye telaffuz edişi hala kulaklarımda.
Fenerbahçe’nin güzelliğini, enternasyonalliğini “Fenerbahze” diyerek en güzel ifade eden insanlardan biriydi Fenerbahçelilerin “Veyseli”.
Tıpkı Obradoviç gibi.
Obradoviç o da artık bir Fenerbahçeli.
O da “Fenerbahze” diye telaffuz ediyor.
O da Veselinovic gibi harika işlere imza atıyor.
Başka bir yazı yazacaktım ama Veselinoviç’in ölüm haberi bu kadarına izin verdi.
Son bir not yazayım, Veselinoviç, Obradoviç çok benziyorlar, sadece para kazanmak değil, işlerini iyi yapmak, yaptıkları işi iyi bilmek ve zirveye ulaşmak için mücadele etmek.
Bu geleneğin memleket coğrafyasında son temsilcisi Aykut Kocaman, Tekrar hoş geldin yuvana, Fenerbahçe’ye demek istiyorum, bekliyorum…
- Rasim Ozan gitti futbol medyası temize mi çıktı? 30 Kasım 2017 00:15
- Fenerbahçeli medyayı deşifre edelim 16 Kasım 2017 00:26
- Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gerisi yalan… 25 Ekim 2017 23:01
- 'Yıldırım Demirören yeter' 05 Ekim 2017 01:21
- Ne etti la bu Aykut Kocaman size? 21 Eylül 2017 01:00
- Aykut Kocaman'a niye saldırıyorlar? 14 Eylül 2017 00:15
- Federasyon, Tribün Mühendisliği: Beleştepe, Göztepe, Konya... 24 Ağustos 2017 00:15
- Terim kovuldu sıra Demirören’de mi? 04 Ağustos 2017 01:01
- Terim ve Demirören'e sonsuz teşekkürler! 20 Temmuz 2017 01:00
- Futbola da adalet lazım 13 Temmuz 2017 00:15
- Arda Turan'a neden kızıyorsunuz ki? 15 Haziran 2017 00:30
- Şampiyonluklara seviniyor musunuz? 01 Haziran 2017 01:00