Ramazan sohbeti (2) İlanlar fetvalardan neden daha güçlü?

Diyanet İşleri, Ramazan öncesi Cuma Hutbesinde... 
Diyanet Başkanı Mehmet Görmez ise Ramazan ayı münasebetiyle düzenlediği basın toplantısında...
Çok önemli konulara vurgu yapınca...
Din alimi olma iddiasıyla değil ama... 
Söylenenlerin, hoş muhabbetten öteye geçmesine... 
Diyanetin kendi Ramazan temasına sahip çıkmasına...
Katkı sunmak gibi ulvi bir amaçla... 
Dahil olduğum Ramazan sohbeti yolculuğumuza bugün devam ediyoruz.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan ayı münasebetiyle düzenlediği basın toplantısında dedi ki... 
“İftar sofralarımızı sadece zenginlerin davet edildiği şatafatlı sofralara dönüştürmeyelim... İftar sofralarımızı israf sofralarına dönüştürmeyelim…”
Son 7 yıldır Diyanet durmaksızın, “Şatafatlı iftarlardan kaçının” uyarıları yapıyor.   
Ramazan çadırlarının reklam malzemesine dönüştürülmesi ile şatafatlı iftarlar... 
İktidara eleştiri oklarının yönelmesine neden olunca... 
Diyanetin bu konudaki duyarlılığı arttı. 
Ne de olsa... 
Ramazan çadırları birilerine reklam malzemesi verirken, çadırların önündeki uzun kuyruklar da ülkenin yoksulluğunu insanların gözlerine sokuyordu.
Otellerdeki şatafatlı iftarlar da protestoların hedefi haline gelmişti. Antikapitalist Müslümanlar başta olmak üzere birçok kişi, otellerin önünde, lüks iftar sofralarına inat, yeryüzü sofrasında buluşuyordu. 
Hem şatafat hem de çadırlar iktidarın büyük bir uçurumla ikiye böldüğü (zengin-fakir) Türkiye’nin fotoğrafını netliyordu.
İşte bu netliği bir an önce bulanıklaştırmak istercesine... 
Diyanet İşleri çağrı yapıp duruyordu: “Reklamdan ve şatafattan kaçınmak en önemli görevimizdir.” 
İşin reklam kısmı, çadırlar hale yola sokularak, halledildi sayılır. Fakat şatafat kısmı aynen duruyor. 

AÇLIK ARTIKÇA ŞATAFAT DA ARTAR

Diyanetin fetvaları mı yetersiz? 
Yoksa Diyanetin fetvaları suya sabuna dokunmadığı için mi etkili olamıyor? 
Bilinmez! 
Lakin bir gerçek var: Lüks iftara davet ilanları Diyanetin fetvalarından çok daha fazla karşılık buluyor. 
“Denize sıfır konumu ile eşsiz boğaz manzarasıyla iftar açmak için bizi seçin.”
“Boğaziçi Köprüsü, Ortaköy Camii ve Kız Kulesi’nin muhteşem manzarası eşliğinde sizi iftara bekliyoruz.”
“Panoramik boğaz manzarası eşliğinde Osmanlı mutfağının lezzeti ile iftar fırsatını kaçırmayın.”
“Canlı fasıl eşliğinde gerçekleşecek olan iftar yemeğinde sizi ve sevdiklerinizi keyifli dakikalar bekliyor.”
Benzeri ilanlarla insanlar şatafata davet ediliyor.
Çünkü alıcısı var.
Fiyatlar?. 
75 TL ile 250 TL arasında değişiyor.
Ortalaması 90 lira olan bu lüks iftarların müşteri sıkıntısı yok! 
Peki ya bir asgari ücretlinin günlüğü ne kadar?
45 lira.
Yani iki asgari ücret (90 TL) verip iftar açan çok bu ülkede. 
Normal!
Bir tarafta sayısı her geçen gün artan milyonerler, diğer tarafta artan yoksulluk.
“Ekonomi çok kötüydü” denilen 2016’da yani geçen yıl... Hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan yurt içi yerleşik kişilerin sayısı 16 bin kişi daha arttı.
Dolar milyarderlerimizin sayısı da Japonya’dan fazla!
Türkiye sahip olduğu 30 tane dolar milyarderi ile en fazla milyarderi olan ülkeler arasında 15. sırada yer alıyor. 
İşte bu ‘muazzam’ tabloya karşılık aç yatan da çok.

KAPİTALİZMİN YASASI 

Türkiye’de günlük geliri 2.15 doların altındakiler aç sayılıyor. Resmi kayıtlara göre böyle 50 bin insan var. 
Yani bu ülkede 50 bin insan günlük 8 lira gelir elde edemediği için aç! 
Gerisini sakın tok saymayın! 
Günlük geliri 4.3 doların altında olan... Yani günlük 16 lira gelire sahip olmayan 1.5 milyon insan var. 
Asgari ücretin altında gelire sahip olan milyonlar var.
İşte zenginlik de bu yoksunluğun üzerinden yükseliyor.
Zenginlik yükseldikçe de şatafat israf da peşinden geliyor. Kaçınılmaz oluyor adeta! 
Mehmet Görmez hocam, buna kapitalizm diyoruz.
Açlıktan ölürken 100 binlerce çocuk, raflarda bozulan milyonlarca ton gıda çöp olur. 
Açlıktan ölürken birileri, koşu bandının üstünde fazla yediklerini eritmek için ter döker bazıları.
Bir yanda binlercesini ürettiği türbanın tekini alabilmek için 10 gün çalışmak zorunda kalan 
kadınlar olur... Diğer yanda modayı takip edip o türbanlardan 10 tanesini şıp diye İnternet üzerinden sipariş edenler. 
İşte böyle işleyen bir mekanizmada fetvalar işleyişi değil... İşleyiş dini kendince dönüştürür.
Sohbete devam edeceğiz!

Çağrıya uyanlar da var hocam!

Diyanetin ‘şatafattan uzak durun’ çağrısına pek aldırış edilmese de... “Paylaşım ve yardımlaşmayı ön plana tutun” çağrısına İstanbul Marriott Hotel karşılık vermiş.
Hotel yönetimi...
Her bir iftar gelirinden 2 TL’yi... 
Görme engelliler için hizmet veren Rehber Köpekler Derneği’ne bağışlayacağını... Derneğin Türkiye’deki görme engellilere temin ettiği rehber köpeklerin eğitimi için ayrılan maddi bağış fonuna katkı sağlayacağını duyurdu.
Fiyatlar, açık büfe iftar kişi başı, 27 Mayıs - 2 Haziran tarihleri arasında, 78 TL. Sonrasında 89 TL.
Ülkede açlığın olup olmadığını aklınıza getirmeye imkan bırakmayacak bir zenginlikte iftar açacaksınız. Sonra 2 TL bağışlayıp paylaşımcı, dayanışmacı olacaksınız. 
Kapitalizmde bu kadar!  

NOT: Rehber Köpekler Derneği’ne yapılan katkıya lafımız yok. Bir ay değil her zaman yapılsın. Burada dikkat çekmeye çalıştığımız şey kapitalizmde tüketimin durdurulamayacağı gerçeği.