Dayanışma hareketine teşekkür

Birkaç gün önce avukatlarım Bob Boyle ve Bret Grote’dan, hakim kararıyla karşı tarafın onlara iletmesinin zorunlu tutulduğu, son tıbbi laboratuvar testlerimin sonuçlarını içeren bir mektup aldım. Test sonuçlarında Hepatit C enfeksiyonumda değerlerin sıfıra indiği belirtiliyor. 

Bu, 30 Mayıs 2017’den itibaren Hepatit C’den kurtulduğum anlamına geliyor. 

Bu zaferi, bir diyabet şoku nedeniyle dilekçe yazacak durumda olmadığımdan adıma iki yıl önce dilekçe yazan ve mahkemeye ileten avukatlarıma borçluyum. Ama en fazla da, hukuki çabalarımızda bizi destekleyen, bağış toplayan ve protestolarını mücadele ederek gösteren dayanışma hareketindeki kardeşlerim, size borçluyum. Siz, mahkeme salonlarını doldurarak avukatların sırtını güçlendirdiniz. Posta kartı göndererek, dua ederek, derin sevginizle birçok şeyi harekete geçirdiniz. 

Tek tek her birinize teşekkür etmem mümkün değil ama sesimi duyduğunuzda bilin ki hepinize teşekkür ediyorum, hepinize! Özellikle de dayanışmanızla bir kere daha halkın gücünün nelere kadir olduğunu gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum. 

Ancak, ne yazık ki güncel siroz tanısıyla, devlet bana özel bir hediye daha verdiği için savaş henüz kazanılmadı. Sizlerin yardımı ve sevgisiyle bu mücadeleyi de kazanacağız. 

Hepinize kalpten teşekkür ediyorum.

Bu mücadele sadece benim için sürdürülmedi. Başarılı dayanışmanız sonucu Pensilvanya cezaevlerinde kalan ve Hepatit C’nin korkunç acıları içinde yaşayan binlerce tutuklu da iyileşme umuduna kavuştu. 

1899/1900 yıllarında James ve John Johnson kardeşlerin siyahlar için bestelediği, ABD siyahlarının ulusal marşında vurgulanan “Sesini yükselt ve şarkı söyle!” geleneksel ritüelindeki gibi yapalım ve birlikte yürüyerek zaferi gerçekleştirelim!

Haydi birlikte zaferi gerçek yapmaya!