Onur ve özgürlük için grev

İsrail’in işgal ettiği bölgelerde kurduğu cezaevlerindeki kötü koşullara karşı açlık grevine giden Filistinli tutuklular mayıs ayı sonunda büyük bir başarı elde ettiler. Cezaevi yönetimlerinin geri adım atması üzerine 41 günden beri sürmekte olan açlık grevine son verildi. İsrail yetkililerinin açıklamasına göre 1570’den fazla tutuklu açlık grevine katılmıştı. Ramazan arifesinde cezaevi yönetimiyle yapılan iki saatlik görüşme sonrası açlık grevine son verildiğinde hâlâ 800 tutuklu grevdeydi. 18 grevci ağır sağlık sorunları nedeniyle hastanelerde tedavi görüyor. 

Açlık grevi, işgalci İsrail’in 13 yıldan beri hapiste tuttuğu Marwan Barghuthi’nin önderliğinde gerçekleştirildi. Barghuthi, Filistin Kurtuluş Ordusu kumandanlarından. ABD’de Sosyalizm ve Özgürlük Partisinin yayın organı olarak çıkan Liberation gazetesindeki bir röportajda açlık grevinin en uzun süren kolektif grev olduğunu ve son 50 yıllık tutsak hareketinde tarihi bir zafer kazanıldığını anlatıyor. Ayrıca bunun Filistinli tutsaklarla İsrail cezaevi yönetimi arasındaki ilişkide bir dönüm noktası olduğundan söz ediyor. 

Tutsaklar, açlık grevleriyle kötü yemekleri, cezaevlerinin kapasitelerinin çok üstünde dolu olmasını ve yetersiz eğitim olanaklarını protesto ettiler. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini ve tecride son verilmesini talep ettiler. Ana taleplerden biri İsrail ceza yasasında ‘idari tutuklama’ adı verilen hiçbir gerekçe gösterilmeden ve duruşmaya çıkarılmadan yapılan tutuklamaların sona erdirilmesiydi.

Filistinli tutsaklar taleplerinin tümünde başarı kazandıklarını açıkladılar. ‘Onur ve Özgürlük İçin Grev’ sloganıyla yapılan grev, İsrail’in ırkçı politikasına karşı cesur bir başkaldırıydı.  Filistinli Tutuklularla Dayanışma Ağı, açlık grevine katılanların kararlılığını överek, başarılarını kutladı ancak Uluslararası Kızıl Haç örgütünü daha önceleri ayda iki gün ziyaretçi kabul edebilen tutukluların bu hakkının mali nedenler bahane edilerek bir güne indirilmesine karşı gerektiği gibi çaba harcamamakla eleştirdi. İsrail devleti şu sıralar aralarında hukuka aykırı olarak çocuk ve gençlerin de olduğu 6 bin Filistinliyi cezaevlerinde tutuyor. 

İsrail’in işgal altında tuttuğu bölgelerdeki cezaevlerinde tutsakların bu başarısında halktan aldıkları destek kadar uluslararası dayanışma da büyük rol oynadı. Değişik ülkelerden birçok tanınmış kişi ve eski tutsak dayanışmalarını açıkladılar. Bunlar arasında 15 yıl ABD cezaevlerinde tutulan Cuban Five/Küba Beşlisi’nden René Gonzáles ve ABD cezaevlerinde 36 yıllık tutukluluktan sonra özgürlüğüne kavuşan Porto Rikolu özgürlük savaşçısı Oscar López Rivera da vardı. Nelson Mandela ile birlikte Güney Afrika’daki apartheit rejimi yıkılıncaya kadar Robben adasında rehin tutulanlar, İrlanda Kurtuluş Hareketinin eski tutsakları ve Filipinli politik tutsaklar dayanışmada bulundular.