Bu seneki G-20 Zirvesi Hamburg’da 7-8 Temmuz günlerinde toplanıyor. Zirveye birkaç gün kalmışken, Türkiye’de medya Zirvenin gündemini değil de Erdoğan’ın Alman Hükümeti ile inatlaşmasını tartışıyor.

Erdoğan Almanya’da taraftarlarına seslenebilecek mi, seslenemeyecek mi?

Bizimkiler, kamuoyu önünde küçük düşürülebileceklerini düşünerek, açıktan Erdoğan’ın konuşma talebinde bulunduğunu kamuoyuna duyurmuyorlar. Hatta, bir Hükümet Sözcüsü, bir ara yarım ağız, böyle bir taleplerinin olmadığını açıkladı. Diplomatik kanallardan Erdoğan’ın Hamburg ya da Berlin’de tertip edilecek bir mitingde konuşmak istediğini Alman Hükümeti’ne iletiyorlar. Almanlar bu talebi reddediyor. Bu kez, elçilik ya da konsoloslukta yapacağı bir konuşmayı telekonferans yoluyla taraftarlarını üç, dört yerde toplayarak dinletmek istiyorlar. Almanlar bu talebi de reddediyor. Bizimkiler yılmıyor. Öyleyse biz kendi topraklarımız sayılan konsolosluğumuzda, oraya gelecek vatandaşlarımıza konuşuruz diyorlar. Almanlar bunu da kabul etmiyor. Erdoğan’ın Almanya’da konuşmasını engellemek için yasal düzenleme yapıyorlar. Seçimlere üç ay kala yabancı devletlerin politikacıları Almanya’da siyasi toplantı yapamaz diyorlar. Alman bakanlar, bir oldu bittiye gelmemek için demeç üstüne demeç veriyorlar. Türkiye’nin taleplerini deşifre ediyorlar.

Erdoğan, Alman Hükümeti nezdinde istenmeyen adam pozisyonunda. 

Erdoğan, Alman Hükümeti ile inatlaşmaya devam ederse, muhtemelen G-20 Zirvesi’nde de yalnız adam pozisyonunda kalacak.

Diğer taraftan, Hamburg G-20 Zirvesi’nde yoğun protesto gösterileri de yaşanacak. Çevreciler, anti-emperyalistler, sendikalar, sosyalistler, anarşistler, devrimciler; başını büyük emperyalist devletlerin çektiği Zirve bileşenlerinin halklara, emekçilere, ekolojik sisteme düşman politikalarını protesto edecekler. Belki göstericilere Erdoğan taraftarları da eklenecek ve diğer göstericilerle aralarında problem çıkacak.

Erdoğan, Almanya’da konuşma inadından vazgeçmezse, ikinci bir Davos yaşanabilir. Konuşma talebinden vazgeçerse, bu sefer “burnu sürtülmüş” duruma düşecek.

AKP’nin dış politikası da artık iç politikadaki gibi kişisel kaprisler üzerinde şekillenmeye başladı.

Erdoğan’ın Zirve’de ABD ve Rusya ile Suriye konusunda, İngiltere ile Kıbrıs konusunda, Almanya ile mülteci anlaşması konusunda konuşması bekleniyordu. Bakalım, Erdoğan bu görüşmeleri yapabilecek mi, yoksa kısa protokol görüşmeler ile mi yetinecek?

Her halükarda, bu Zirve’nin Erdoğan ve Türkiye için zor geçeceği şimdiden belli.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et