Adalet Yürüyüşü ve Perinçekgillerin karın ağrısı

HDP’nin adalet yürüyüşüne destek ziyaretinde bulunması Doğu Perinçekgilleri fena halde çıldırtmış. Başta Başkanları olmak üzere kimi partililer günlerdir açıklamalar yapıyorlar. Geçtiğimiz gün de Kadıköy rıhtımda üç beş kişiyle bir eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştılar. Neymiş,  CHP, HDP ile ittifak yapacakmış bunlar da kamuoyunu şimdiden bunun için uyarıyormuş. HDP ittifak yapılacak bir parti değil kapatılacak bir partiymiş, falan filan.

Adalet yürüyüşü, HDP’nin tüm eleştirilerine rağmen desteklediği bir yürüyüştür. HDP Eş Genel Başkanlarının zindanlarda olmasının müsebbibi; “anayasaya aykırı ama yine de Evet diyeceğiz” diyerek dokunulmazlıkları kaldıran, anayasa değişikliğine evet diyen CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun bir özeleştiri vermesi gerekir. Bu özeleştiriyi HDP’ye değil bizzat ‘adalet istiyoruz’ diyerek yürüyüşe davet ettiği tüm

Türkiye halkına vermek zorundadır. Bu özeleştiri verilmediği takdirde Kılıçdaroğlu’nun bu yürüyüşten elinde sadece taşıdığı o adalet dövizi kalır.

Bu yürüyüşün herkesi için adalet şiarıyla sonuçlanması için bu özeleştirinin yapılması ve 9 Temmuz Mitingine tüm demokrasi güçlerinin birlikte katılması önemlidir. 

Vatan Partisi gibi AKP kuyrukçuluğu yapan ve bu nedenle Katar’a asker gönderilmesi gibi işleri desteklerken AKP’yi rahatsız edecek her türlü eylemin karşısında olan bu ırkçı faşistler, başından beri Adalet yürüyüşüne karşı çıkıyorlar. 

16 Nisan referandumu ile ülkeyi yönetme barajının yüzde 50 olduğu bir ortamda CHP, HDP ile ittifak yapmayıp, Tüm Türkiye genelinde sadece 120 bin oy alan Vatan Partisi ile mi ittifak yapacak?

Gelinen siyasi süreçte kilit parti HDP’dir. Kim ki bu ülkeyi yönetmeye talipse mutlaka HDP’nin kapısını çalmak zorundadır. HDP’nin çok kimlikli, çok kültürlü demokratik çoğulcu yapısına yüz sürmeyene iktidar yoktur. 

Vatan Partisinin en son seçimde aldığı oy yüzde 0,25 dir, oy sayısı ise 119 bin 116’dan ibarettir. Bu oy HDP’nin sadece bir milletvekilinin aldığı oy kadardır. Şimdi bu oyla kalkmışlar Türkiye’nin parlamentodaki üçüncü büyük partisinin kapatılmasını isteyip, ana muhalefet partisine direktifler veriyorlar.

İşin komik tarafı da bunlar yüzde 0,25 oyla ve iktidar kuyrukçuluğu yaparak kendilerini iktidarda zannediyorlar. 

İktidarın alkışladığını ellerini parçalarcasına alkışlayıp, iktidarın hedef gösterdiklerine de boğazları yırtılacak kadar hömkürüp saldırıyorlar.

Benim anlayamadığım Doğu Perinçek’in siyasi çizgisindeki bu zikzaklar değil, kendisinin bu denli dönüşlerine yanındaki insanlar nasıl oluyor da birebir kabullenip uyum sağlıyorlar? Hayretle incelenmesi, irdelenmesi gereken budur. Yoksa bir kişi tek başına fırıl fırıl dönebilir, ama aynı anda binlerce kişinin dönüşü sosyolojik olarak incelenmesi, irdelenmesi gereken bir konudur. 

Adalet yürüyüşü ve HDP’nin bu yürüyüşe destek vermesi Doğu Perinçek ve avanesi gibi Ümit Kocasakal ve Metin Feyzioğlu gibilerin de ipliğini pazara çıkartmıştır.

Kişilik, karakter, demokratlık, adaletli olmak, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar böyle kritik zor zamanlarda ortaya çıkar ve kendini gösterir. Tatlı sularda hava süt limanken demokratlık, hak hukuk adalet savunucusu olmak kolaydır. 

Demokrasinin, demokratlığın bir terazisi vardır, böyle zamanlarda insanlar bir şekilde bu terazide tartılırlar. Gün işte böyle bir gündür. Demokratlar ve demokrat görünümlü çakmalar da böyle günlerde belli olur. Aşk ile...