Metin Demirtaş
“68 Kuşağı” dediğimiz şairlerin en değerlilerinden biriydi Metin. “Che” başlıklı şiiri, şu dizeyle başlıyordu:
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevara
24 Kasım 1967 tarihli Türk Solu gazetesinin 2. sayısında yer alan bu şiir, savcıların gözünden kaçmamış, Metin için derhal tutuklama kararı çıkarılmıştı.
Oysa o günlerin en çarpıcı olaylarından biriydi Che’nin ölümü. Bütün dünyada olduğu gibi, bizde de yalnızca edebiyatçılar değil, bütün sanat dallarından sanatçılar, eserleriyle bu uluslararası devrimci hekimi anıyorlardı.
Neyse ki Metin’in tutukluluk hali pek uzun sürmeden kaldırıldı, ama…
“Ama”sı şu:
Günün dolar, bir gün sen de
Özgürlüğü bir gelin gibi takıp koluna
Çıkarsın.
Başlar yeni maceran güneşte
Başlar işsizlik
O en büyük hapishane.
Bu şiir yazıldığında Metin, eşinin ve çocuklarının geçiminden sorumluydu. Özet olarak “işsizlik” adlı cezadan kurtulmak zorundaydı ve mesleği sayesinde bunu başardı.
1938 yılında Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı Akçay adlı köyde doğmuştu Metin. İlkokulu köyünde okumuş, Antalya Erkek Sanat Enstitüsü’nün Torna-Tesviye Bölümü’nü bitirdikten sonra, 1955’te Ankara’ya yerleşerek Akşam Tekniker Okulu Makine Bölümü’nden mezun olmuştu. Sonrası “teknisyen” adı altında hep işçilikti: Ben onu, ODTÜ Fizik Atölyesi’nin yapımında çalıştığı 1967 yılında tanımıştım. Bu yıllarda ODTÜ öğrencileri, örnek bir ileri gençlik hareketini temsil ediyordu ve Metin de onların arasında olduğu için, önceleri ben onu da öğrenci sanmıştım.
Bu yumuşak ve sevecen insanla 1967’nin “Türk Solu” günlerinden başlayan dostluğumuz, yaşamdan ayrıldığı 2014 yılına kadar hep sürdü. Onun en beğendiğim tarafı, üretken olmasıydı. Şiir kitaplarının sayısı 10 dolayındadır. Neyse ki Metin’in toplu şiirlerini Erdal Öz, “Hazırol Kalbim” başlığı altında Can Yayınları’ndan 2004 yılında çıkarmıştı.
Evrensel'i Takip Et