11 Temmuz 2017

İspat için doktor raporu aranıyor

SORU: Merhaba 2015 yılından bu yana aynı işyerinde çalışıyorum. Acaba sağlık nedeniyle işten ayrılırsam tazminat hakkım olur mu?

CEVAP: İş Kanunu’nun 24. maddesi işçi açısından haklı nedenle fesih sebeplerini, 25. maddesi de işveren açısından haklı nedenle fesih hallerini düzenlemektedir. Her iki maddenin alt başlıklarından bir tanesini ‘sağlık sebepleri’ başlığını oluşturmaktadır. İşçi açısından var olan düzenleme; “a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması ve b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulması” halleridir.

İşverenin sağlık nedenleriyle derhal fesih hakkının düzenlendiği durumlar ise, “a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi; b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması ve (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğması” durumlarıdır.

Her iki durumda da işçi açısından kıdem tazminatı hakkı doğmaktadır.

İş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatı ödenmeden yapılacak olan fesihler, İş Kanununun 25. maddesinde yer alan “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” başlığı altında yapılan düzenlemelerdir. Bu haller dışında yapılacak fesihlerde, kural kıdem tazminatının ödenmesidir. 

Böyle bir durumda işçiye haklı fesih hakkı veren hastalık, çalışma arkadaşlarını veya hizmet sunduğu kişileri itici, onların sağlığı ve yaşamı için tehlike oluşturacak şekilde bulaşıcı veya psişik hastalıklardan olmalıdır. Bu durum genellikle yargılama aşamalarında alınan tıbbi bilirkişi raporları ile tespit edilmektedir.

İşçi, çalıştığı ortamda, bulaşıcı hastalığa yakalanan işçi ile sürekli temas halindeyse ve bu onun durumunun tehlikeye sokuyorsa bu durumda iş sözleşmesinin hastalık sebebi ile feshedebilir. Örneğin, bir işçi verem hastalığına yakalanmış ve tedavisinde gerekli özeni göstermiyorsa aynı ortamda çalışanların da bu hastalığa yakalanma riskleri olacağından çalışan da bu durumdan tedirgin olursa işçi haklı nedenle iş akdini feshedebilir.

Hastalık taşıyıcısı işçi açısından da iş sözleşmesini haklı nedenle fesih olanağı bulunmaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bir kararında Hepatit B taşıyıcısı ve hastası olan ve gıda sektöründe çalışan bir işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebileceği sonucuna varmıştır.

“Somut olayda davacı işçinin çalıştığı yerin gıda işyeri olduğu, bu nedenle hastalığı bulaştırma riskinin çok yüksek olduğu, bu işyerinde çalışmasının yakalandığı hastalığın niteliği de düşünüldüğünde işçi yönünden yaşamsal risk doğurabileceği anlaşılmakla, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği, dolayısıyla kıdem tazminatı almaya hak kazanmıştır.” (Yargıtay 9. HD 13.02.2008 tarih 2008/9133 E. 2008/126 K.)

İşçi açısından sağlık nedeniyle fesih hakkının doğabilmesi için yapılan işin, işçinin yaşamı veya sağlığı için tehlike yaratması gereklidir. Bu tehlike işin niteliğinden kaynaklanmış olmalıdır. İşin niteliğinden doğan bu hastalıklar çoğu zaman meslek hastalıklarıdır. Yargıtay da işyeri koşullarından kaynaklanmayan hastalıkları bu madde hükmüne göre haklı fesih nedeni saymamaktadır.

Hastalığın işyerindeki koşullardan kaynaklandığını ispatlamak için doktor raporu aranmaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihadına göre hastalığın işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olduğunun da sağlık raporunda belirtilmesi gerekir. (Yargıtay 9. HD 20.09.2004 tarih 2004/4481 E. 2004/19426 K.)

Evrensel'i Takip Et