DRM yeniden

Worl Wide Web Konsorsiyumu (W3C) geçtiğimiz hafta telifli videoların korunması için Şifrelenmiş Medya Uzantıları (EME: Encrypted Media Extensions) kullanımını resmi olarak önermeye karar verdi. W3C’ye göre EME, web üzerinden videolara erişimde daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlama, uyumluluk, güvenlik ve erişilebilirlik gibi pek çok avantaja sahip. W3C’nin açıklamasına inanacak olursak bu EME denilen meret muhteşem bir şey olmalı. Gerçekten öyle mi diye baktığımızda ortaya çıkan tablo ise bambaşka. EME, Dijital Hak(sızlık) Yönetimi [DRM] metotlarının web için standartlaştırılma çabasından başka bir şey değil. EME sayesinde DRM ile ilgili sorumluluk tarayıcı eklentilerinden tarayıcılara geçiyor. 

Böyle bir uygulamanın konsorsiyumun birinin önerisi ile kural haline gelmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak W3C düşündüğünüz gibi bir konsorsiyum değil. 1994’te Worl Wide Web’in mucidi Tim Berners-Lee tarafından kurulan W3C’nin işi web’in standartlarını belirlemek. Yaygın kullanılan tarayıcıların tümü W3C’nin standartları ile uyumlu. Dolayısıyla W3C’nin EME önerisi kabul görürse web tarayıcılar; kullanıcıların haklarını budamaya yarayan, pek çok durumda kullanıcıların lüzumsuz sorunlarla boğuşmalarına yol açan Dijital Hak(sızlık) Yönetimi’ni bünyelerine eklemek zorunda kalacak.

W3C üyesi Elektronik Sınır Vakfı (EFF) W3C tüzüğünde yer alan bir maddeye dayanarak daha fazla üyenin konuyu tartışabilmesi için temyize götürdü. Cory Doctorow tarafından kaleme alınan EFF’nin temyiz metni [0] W3C’nin EME’nin avantajlarına dair iddialarının aksini ortaya koyuyor.  Söz konusu temyiz prosedürü [1] kurumun tüzüğünde yer alsa da bugüne dek hiç kullanılmadığından bu sürecin nasıl işleyeceğini, asli amacı kullanıcıyı değil şirketlerin mülklerini korumak olan DRM’nin yanında kimin durup kimin kullanıcıların özgürlüklerinin yanında duracağını hep birlikte göreceğiz. 

[0] https://goo.gl/xHUJfn 
[1] EFF, ayın 13’ünde temyiz başvurusunu lojistik sebeplerle bir haftalığına dondurduğunu açıkladı. Durumda bir değişiklik olmazsa 20 Temmuz’dan itibaren süreç kaldığı yerden devam edecek.