Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu
Fotoğraf: Envato
Valerian ve Laureline, 1967’de yayımlanmaya başlayan bir çizgi roman. Yıldız Savaşları’nın ilk filmi 1977 tarihli. Yıllar sonra çizgi romanda, ana karakterlerle Yıldız Savaşları’nın Luke ile Leia’sının karşılaştığı bir sahne çizilmiş. Leia ne kadar birbirlerine benziyorlar diye şaşırıyor, Laureline “Biz uzun süredir buradayız” diye açıklıyor. Fransa’da en çok okunan çizgi roman, bilim kurgu türünde ise, belki dünyada en etkilisi. Esin verdiği bilim kurgu ürünü çok olduğu halde, Fransa dışında bu ölçüde bilinmiyor. Luc Besson, daha önce Beşinci Element’te Valerian ve Laureline çizgi romanından yararlanmış, çizeri Mézières filmin tasarımında çalışmıştı. Çizgi romanın ilk sinema uyarlamasını da Luc Besson yaptı, İngilizce olarak.
Valerian, 28. yüzyıllı bir uzay-zaman ajanı, yani uzay kadar zaman yolculukları dengeyi bozmasın diye uğraşıyor. Laureline ise 11. yüzyılda Valerian ile karşılaşıp yolculuğa başlıyor ve gelecekte onun ortağı oluyor. Çizgi roman Valerian adıyla başlasa da, giderek Valerian daha akılsız, düz, tabii her zaman cesur, öz güvenli bir karaktere dönüşmüş. Laureline ise, ona göre çok daha ilginç bir karakter, güçlü, zeki, yaratıcı bir kadın. ’60’ların sonundan başlayarak çizgi romanda bağımsız kadın karakterin giderek öne çıktığı görülüyor. Adı Valerian ve Laureline diye değişiyor. 43 yıl devam ederken, hikayeler değişiyor, basitken karmaşıklaşıyor, hep alttan alta politik mesajları oluyor.
Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu filmi, adı üstünde, kadının adı yok. Başından itibaren erkek karakterin üzerine kurulu, ama tabii kadın yine erkeğin arkasını topluyor, o ilişkiden vazgeçmeden. Rütbeler şöyle: Valerian binbaşı, Laureline çavuş. Çapkın adam kadını ikna etmeye çalışıyor ve en uzun bağlanma sorunu diyaloğu yaşanıyor. Birtakım uzay üsleri kurulmuş, yüzlerce yıl geçmiş, uygarlıklar karşılaşmış. Çeşitli galaksilerden canlılar ve insanlar bir araya geliyor, el sıkışıyorlar. Başta insana daha benzeyen figürlerken, giderek ele benzeyen organ bulması zorlaşıyor. Burası, filmin hızlandırılmış girişi. Derken Valerian’a kıymetli bir çalıntı malı, alışveriş sırasında almak görev veriliyor. Lakayıt tavırlarla kaçarken yakalanacak gibi oluyor, Laureline onu kurtarıyor. Bu çalıntı dönüştürücü, yuttuğu şeyi çoğaltarak çıkaran bir sürüngen benzeri hayvan, zamanından barışçıl bir gezegenin yok edilmesi hikayesinin bir parçası. Bir yandan da evrenin çok türlü şehri Alpha’yı tanıyoruz, bir nevi barışın simgesi. Oraya yönelik tehditler ortaya çıkıyor. Kaçmalar, kaçırmalar, kovalamalar, yakalamalarla mesele çözülmeye çalışılıyor.
Çizgi romanın politik yanı törpülenmiş ama karakterlerde üretildiği dönemin etkisi hissediliyor. Kadın listeleri yapan abartılı çapkın adam, bizdeki çizgi roman ve tarihi film karakterlerini düşününce bile, ’60’lar 70’lerde pek moda. Erkek pataklayan kadınlar da öyle, yazıldığı, üretildiği dönemin özelliklerini hissettiriyor. Bunlar, güçlü bir gençlik hareketi, emperyalizme direniş, kadın hareketinin yükselişi, cinsel özgürlük tartışması gibi toplumsal hareketliliğin etkileri. Bir de fazlasıyla benciller, insanlar ölürken “kıyafetim yırtıldı” diye vah edecek kadar. Aşırı bireycilik de yine dönemin bir özelliği, bu kez Soğuk Savaş etkisiyle. Çünkü Soğuk Savaş’ın, antikomünizm yıllarının Batılı kahramanları kolektivizmden, ortaklıktan özellikle uzak durur, plan program sevmez, emirlere ille karşı gelir. Tabii bu övülen yaramazlıklar başa türlü belalar açar ama Valerian ile Laureline örneğinde olduğu gibi, ne sorunu yaratan suçlanır, ne çözen kutlanır, küçük bir yaramazlık yapılmış gibi konu kapatılır.
Kısa ve önemsiz bir sahne Rihanna’nın dansı, ama en kayda değer yeriymiş gibi öne çıkarılmasında haklı bir yan var. Temposu düşmeyen, hareketi bol bir film Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu. Efektlere, kurulan görsel dünyaya epey masraf edilmiş belli ki. Ama pek bir yere vardığı yok. Bin gezegen çok, merak uyandırmaya bir tane yeterdi.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59
- Sesleri aramaya devam 21 Nisan 2017 00:15