Aynı zulüm
AKP iktidarının 20 Temmuz OHAL ilanından sonraki uygulamalarının 12 Eylül darbesinin sıkıyönetim uygulamalarından farkı yok.
O zaman da binlerce insan hapishanelere doldurulmuştu, şimdi de dolduruldu.
O zaman da hapishaneler işkencehanelere çevrilmişti, şimdi de işkencehane.
O zaman da işkence vardı, şimdi de var.
O zaman da on binlerce insan işinden atılmıştı, şimdi de atıldı.
O zaman da üniversitelerde bütün ilerici hocalar işten atılmıştı, şimdi de atıldı.
O zaman da hapishanelerde insanlar ölüyordu, şimdi de ölüyor.
O zaman da gazeteler kapatılmıştı (özel TV ve radyolar yoktu), şimdi de gazeteler (ek olarak TV ve radyolar) kapatılıyor.
O zaman da dernekler kapatılmıştı, şimdi de kapatılıyor.
O zaman da delilsiz iddianamelerle insanlar yargılanıp cezalandırılmıştı, şimdi de yargılanıyor.
O zaman da savunma kısıtlanmıştı, şimdi de kısıtlanıyor.
O zaman da parti liderleri hapishanelere konmuştu, şimdi de konuyor.
O zaman da grevler yasaklanmıştı, şimdi de yasaklanıyor.
O zaman da cunta lideri her gün bir yerde konuşup, bol bol din istismarı yapardı; şimdi de “Türkiye Başkanı” her gün bir yere gidip konuşuyor ve her gün din istismarı yapıyor.
O zaman elli kişi asılmıştı, daha sonra idam cezası kaldırıldı, şimdi idam cezasının geri getirilmesi tartışılıyor.
O zaman da Kürtlere karşı şovenist uygulamalar söz konusuydu, şimdi yine aynı uygulamalar devam ediyor.
O zaman askerler bin yıl iktidar üzerindeki vesayetini devam ettirsin diye anayasal ve yasal değişiklikler yapılmıştı, şimdi de AKP hiç iktidarı kaybetmesin diye anayasal ve yasal değişiklikler yapılıyor.
O zaman da şaibeli bir referandum ile 1982 Anayasası kabul edilmişti, şimdi de şaibeli bir referandum ile Anayasa değiştirilip “Türkiye Başkanı-Reis” sistemine geçildi.
12 Eylül rejimine gerekçe oluşturmak için kontrgerilla ve MİT’in çalışmaları o günden bu güne tartışılırken 20 Temmuz rejimini oluşturmak için MİT ve bazı askeri kliklerin çaba ve çalışması tartışılıyor.
Galiba AKP’de birileri 12 Eylül rejimini çok iyi çalışmış.
Evrensel'i Takip Et