AKP’den kaçış
Son yıllarda üniversite çağındaki önemli sayıda genç yurt dışına gidiyor. Bu sene gidenlerin sayısı geçen seneye göre yüzde 30 artmış. CNN Türk bu kaçışı öğrenimin kalitesindeki bozulmaya bağlıyor. Etkenlerden biri bu olabilir. İlkokullardan başlayarak, üniversiteye kadar okullar bozuldu. AKP ilk ve orta öğretimde dini eğitime ağırlık verme politikası ile bilimsel ve çağdaş eğitimden hızla uzaklaştı. Bir de kadroların niteliği çok geriledi. Bütün ilerici kadrolar birer birer tasfiye edilerek yerine AKP yandaşı, şeriatçı kadrolar yerleştirildi. Liyakat yerine yandaşlık getirildi. Bunun son örneği ÖSYM skandalında görüldü. Yanlış hesaplama nedeniyle bir üniversiteyi kazananlar kazanamaz, kazanamayanlar kazanan hale geldi. Pazartesi ÖSYM Başkanı basın toplantısı yaparak, hatanın üç personel tarafından kasıtlı olmadan yapıldığını söyleyerek istifasını gerekli yerlere sunduğunu söyledi. Anlaşılıyor ki, ÖSYM’de Fethullahçılardan boşalan kadrolara yetkin, layık kadrolar yerine yandaş kadrolar getirildi. Bu tür hatalar böyle mümkün olur.
Üniversitelerde ise neredeyse ilerici öğretim üyesi bırakılmadı. Kalitesiz kadrolar AKP yandaşı diye üniversitelere dolduruldu. AKP’li bulamazlarsa eşlerini, akrabalarını idari kadrolara aldılar. Bilimsel makale sayısı düştü. Dünya sıralamasında ilk yüze giren bir iki üniversite dahi geriledi ve sıralamadan çıktı.
Gençlerin bir kısmı, üniversitenin bu durumundan kaçıyor. Fakat, kaçışın tek nedeni bu değil. Kaçanların önemli bir bölümü sadece üniversite okumak için değil, başka bir ülkede yaşamını sürdürmek için gidiyor. Gidenlerin çoğu iyi bir üniversiteye gitmiyor. Sıradan, ucuz bir okula gidip; okul bittikten sonra kapağı o ülkeye atabilir miyim diye düşünüyor. Kaçışın bir nedeni üniversitelerin kötü durumu ise bir diğeri de ülkede çağdaş yaşam tarzına yapılan küçük küçük müdahaleler. Gençler ülkenin adım adım bir Ortadoğu ülkesine benzediğini düşünerek kaçıyor. Aynı kaygıda olan bir üniversite kuşağı Gezi eylemlerine katılarak tepkilerini göstermişler ve bir umut, çıkış aramışlardı. Yeni bir Gezi, yeni bir çıkış ihtimalini görmeyenler gidiyor.
1960’lı yıllarda ekonomik nedenlerle işçiler Almanya ve daha sonra diğer zengin Avrupa ülkelerine gitmişlerdi. Yetmişli yılların sonunda 12 Eylül zulmü nedeniyle siyasi bir göç yaşanmıştı Avrupa’ya. Şimdi AKP gericiliğinden ve diktatörlüğünden yılan gençler gidiyor.
Ortadoğu ve Afrika’dan Avrupa’ya göç edenleri, içlerinden önemli bir kısmının denizlerde boğulmasından fark ediyoruz. Türkiye’den göç eden ciddi sayıda genç belki de böyle trajik vakalar yaşamadıkları için gözlerden kaçıyor.
Giden gençler örgütsüz. Uzun zamandır örgütlenme hakkı üzerindeki baskılar nedeniyle işçiler, emekçiler, gençler örgütlenemiyor. İşçilerin sendikal örgütlülüğü yüzde 5’lere düşmüş.
Giden gençlere ülkenin ihtiyacı var. Gitme nedenlerini onların da katıldığı mücadele ile ortadan kaldırabiliriz.
Evrensel'i Takip Et