Kıdem tazminatı zaman aşımı süresi 10 yıl
Fotoğraf: Envato
SORU: Ben eski işyerimden 2005 yılında ayrılmıştım. Ama tazminatlarımı almadan ayrılmıştım. Acaba, şimdi dava açma hakkım var mıdır? İyi günler.
CEVAP: İş Kanunu’nda ve Borçlar Kanunu’nda, kıdem tazminatı alacakları için özel bir zaman aşımı süresi öngörülmemiştir. Bu nedenle, kıdem tazminatı zaman aşımı süresi, Borçlar Kanunu’na göre belirlenmektedir. Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi hükmüne göre zaman aşımı süresi 10 (on) yıl olarak belirlendiğinden kıdem tazminatı zaman aşımı süresi 10 yıl olarak uygulanmaktadır. Bu 10 yıllık süre içinde kıdem tazminatını hiç almayan veya eksik alan işçi, çalıştığı işverene dava açmalıdır. Aksi halde, davalı olarak belirtilen işverenler zaman aşımını ileri sürerek kıdem tazminatını ödemekten kurtulabilirler.
Kıdem tazminatında zaman aşımının başlangıcı, iş akdinin feshedildiği tarihtir. Dolayısıyla, sizin açınızdan da kıdem tazminatınızı alabilmeniz için 10 yıllık zaman aşımı, 2005 yılından itibaren başlamaktadır. 2005 yılından bu yana 10 yıllık süreden fazla zaman geçtiği için maalesef açacağınız dava zaman aşımı sebebi ile reddedilecektir.
Yargıtay 9. HD, 12.02.2014 Tarih, 2011/ 54256 E, 2014/ 4208 kararında, “Zaman aşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zaman aşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zaman aşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Zaman aşımı bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla, zaman aşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zaman aşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır.
Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zaman aşımına tabi tutulmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde de genel zaman aşımı 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Tazminat niteliğinde olmaları nedeni ile sendikal tazminat, kötü niyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık nedeni tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28. maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama nedeni ile öngörülen tazminat istekleri on yıllık zaman aşımına tabiidir.”
- Elden aldığım ücretim ödenmeden işten ayrılsam daha sonra bu parayı alabilir miyim? 18 Kasım 2024 04:30
- Bakım yükümlülüğü nedeniyle ayrıldığım iş yerinden haklarımı alabilir miyim? 11 Kasım 2024 04:20
- Eski iş yerime dönersem kıdem tazminatım kaldığı yerden hesaplanır mı? 28 Ekim 2024 04:39
- Yazılı bir iş sözleşmesi olmasa dahi işçi, hakları için ihtarname çekebilir 14 Ekim 2024 05:05
- Hukukta zamanın geçmesi düzenlemeleri: Zaman aşımı ve hak düşürücü süre 30 Eylül 2024 04:45
- İş yerinde bir yılını dolduran işçi yıllık izin hakkı kazanır 23 Eylül 2024 04:53
- Çalışma koşullarında esaslı değişiklik işçiye yazılı olarak bildirilmeli 09 Eylül 2024 04:50
- Gelir vergisi kesintisi işçi için haklı nedenle fesih sebebi olur mu? 02 Eylül 2024 06:39
- Patron işçinin ücretinde indirim yapamaz 26 Ağustos 2024 04:33
- Alınan raporların sıklığı fesih riskini beraberinde getirir 19 Ağustos 2024 05:01
- Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı neden olmadıkça zincirleme yapılamaz 05 Ağustos 2024 04:20
- Yıllık izin süresi kanunda belirlenmiştir, patron bu süreyi azaltamaz 22 Temmuz 2024 04:31