Girit’te bir insansının izinde
Fotoğraf: Envato
Yunanistan’ın en büyük adası, Akdeniz’in ise en büyük adalarından biri olan Girit, Avrupa’nın belki de en eski uygarlıklarından efsanevi Tunç Çağı Kralı Kral Minos’un adıyla anılan Minos uygarlığına ev sahipliği yapmış kadim bir yerleşim.(1) Bu uygarlığın MÖ 2000 yıllarında kurulduğu, Minosluların eşsiz sanat eserleri ve mimarileri ile Batı Avrupa uygarlıklarının gelişiminde önemli rol oynadıkları bilinmektedir. Bundan 65.5 - 55.8 milyon yıl kadar önce, Paleosen devrinde Ege ana karasının bir parçası olan Girit, Pliyosen döneminde, bundan yaklaşık 5.3 -1.8 milyon yıl önce, yer hareketleri nedeniyle bugünkü ada halini alır.(2) Minos uygarlığının beşiği olan bu adanın tarihini insanlık açısından çok daha geriye götürecek bir bilimsel bulgu yayımlandı geçtiğimiz hafta.(3) Bu bulgu hem adanın çok daha eski tarihine ışık tuttu, hem de insanın evrimsel tarihindeki bir basamağı daha ortaya çıkardı. Bugün size bu kadim yerleşimde 2002 yılında bulunan ayak izi fosillerinin kısa hikayesini anlatacağım.
Çalışmayı yürütenlerden Gerard Gierlinski 2002 yılında Girit’te tatilde iken tesadüfen bu fosil ayak izlerini bulur. Uzmanlık alanı ayak izleri olduğundan, bunları memeli ayak izi olarak o dönem tanımlar ancak üzerinde daha derin çalışmalar o dönem yapmaz. Daha derin araştırmaların yapılması 2010 yılına rastlar. Gierlinski çalışmaya katılan Paleontolog Grzegorz Niedzwiedzki ile ayak izlerinin bulunduğu alana döner ve birlikte bu ayak izlerinin homininler (insansılar) tarafından bırakıldığı sonucuna ulaşırlar.(4) Ayak izleri 5.7 milyon yaşındadır. Bugüne kadar insanın evrimine dair bildiklerimizi zorlayabilecek ve hikayenin yeniden yazılmasını sağlayabilecek, çokça da tartışılacak bir tarihleme bu! 5.7 milyon yaşındaki bu ayak izleri bilinen en eski hominin fosilinden (Çad’da bulunan Sahelanthropus) daha genç, ancak Ardipithecus ramidus’tan bir milyon yıl daha yaşlıdır. Bu bulgu Ardipithecus’un daha sonraki insansıların doğrudan atası olduğuna dair olan hipotezle çelişmektedir. Bunlara ek olarak, bu yıla kadar 1.8 milyon yaşından büyük olan tüm hominin fosilleri Afrika kökenli idi. 2017 yılında, bir grup araştırmacı Yunanistan ve Bulgaristan’da bulunan 7.2 milyon yaşındaki Graecopithecus olarak bilinen bir primata ait diş ve çene kalıntılarını tekrar yorumladılar ve bunun bir insansı kalıntısı olduğuna kanaat getirdiler.
Her ne kadar, ayak izlerinin bulunduğu yerde ona eşlik eden insansı kalıntıları olmasa da, 5.7 ve 7.2 milyon yaşındaki bu kalıntılar, insansıların bu dönemde yalnızca Afrika’da bulunmadığına işaret ediyor. Bu bulgulara dair tartışmaları ve bu alana dair yeni bulguları merakla bekliyoruz!
3 Gerard D. Gierliñskia et al. Possible hominin footprints from the late Miocene (c. 5.7 Ma) of Crete? Proceedings of the Geologists’ Association, 2017 DOI: 10.1016/j.pgeola.2017.07.006
4 Uppsala University. “Fossil footprints challenge established theories of human evolution.” ScienceDaily. ScienceDaily, 31 August 2017.
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07