Tarihsel savaş

Charlottesville’de olanlar ABD sınırlarını da aşarak dünya çapında etki yarattı. Artık 46 bin nüfuslu şehirdeki gelişmeler ulusal bir karakter taşıyor. Bunun nedenini ABD tarihinde aramak gerekir. Bu tarih ise maalesef beyaz ırkın üstünlüğüne duyulan sabit inanç tarafından zehirlenmiş durumda. Bu zehir, Afrika’dan getirilen insanların köleleştirilmesi, yüzyıllar boyunca Afrikalı kadın, erkek ve çocukların, beyaz fatihlerin ekonomik ve psikolojik çıkarları üzerinde kurulmuş bir ulus tarafından ekonomik, toplumsal ve psikolojik olarak sömürülmesine yol açtı. Beyazların üstünlüğü düşüncesi toplumun her tabakasını çürüttü, birçok insan beyaz olmayı kimliğinin merkezine koymuş durumda.
Ülkedeki protestolara baktığımızda yapılanın sadece köleliği ya da Amerikan iç savaşını yücelten tarihi anıtlara karşı çıkılması, bazılarının yıkılması olmadığını görmek zorundayız. Söz konusu olan şimdiki durumdur. Kısacası bu ülkenin kendini nasıl tanımladığı, tanımlayacağı, kendini ve geleceğini nasıl gördüğü ve göreceğidir.
Tarihle ciddi şekilde yüzleşme, sadece  geçmişi ortaya koymak için değil şimdiki duruma ilişkin hat belirlemek için yapılır. Tarihle ilgili toplumsal kolektif değerlendirme geleceğe giden yolu, geleceğin nasıl biçimlendirileceğini belirler. Bu nedenle genç kuşaklara bu ülkenin nasıl ortaya çıktığının ve bunun gelecekteki gelişiminde nasıl bir rol oynayacağının öğretilmesi veya öğretilmemesi çok önemlidir.
Siyah özgürlük savaşçısı Malcolm X, tarihle ilgili doğru tespit ve değerlendirmelerin önemli bilgileri beraberinde getirdiğini sürekli hatırlatmıştır. Bunu kavraması sadece öğretmeni,  ‘İslam Ulusu’ kurucusu Elijah Muhammed sayesinde değil kendi yaşam deneyleri sayesinde olmuştur. Malcolm X, Amerikan cezaevlerinde Şeytan lakabı verilecek kadar nefret içindeydi. Ancak Amerika’daki siyahların tarihine yönelik derin bilgi kazanması onu bambaşka bir insan haline getirdi.Beraber olduğu insanlara saygı duydu, hayatı anlam kazandı ve bundan daha da önemlisi dünyayı gözleyip yorumlayacak, olayları koşulları içinde değerlendirecek bir perspektif kazandı.
Gerçeğe dayanan bir tarih bilgisi bize sadece geçmişi değil şimdiyi de öğretir. Geçmişte takılıp  kalmak, şimdilerde üstleri yeşillenmiş ve kuş pislikleriyle kaplanmış anıtların gündeme oturmasının nedenini ortaya koyar. Donald Trump’ın başkanlığı ta seçim kampanyasından beri tarihe geri adımlar atılacağını gösterdi. Onun politikası, gelecekten, değişimden ve yeni biçimlendirmeden duyulan derin korkunun ifadesiydi. Bu nedenle ABD başkanı ve taraftarları, düne yapışıp, siyahların köleleştirilmesi ve sömürülmesi üzerinden  uluslararası ekonomik güç olmanın yolunu açmaktan başka bir şey olmayan,  geleneklerin korunmasından söz ediyorlar.
Charlottesville adı, bu ulusun geçmişe mi döneceğini yoksa ileri adım atıp tarihin yeni bir sayfasını mı açacağını belirleyecek bir dönüşüm noktası olma özelliğini taşıyor. Buna karar verecek tek güç Amerika Birleşik Devletleri halkıdır.