'Adalet Kurultayı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde yapılan “Adalet Yürüyüşü”nün ertesinde, bir de “Adalet Kurultayı” yapıldı, ama bu “kurultay” pek yankı uyandırmadı; çünkü geniş ilerici çevrelerin Kurultay’dan haberi bile olmadı!

Hemen söyleyeyim ki ben, Kılıçdaroğlu’yla birlikte on binlerce insanın Ankara’dan İstanbul’a ellerinde “Adalet” yazılı pankartlarla yürümesini önemsedim ve bu tür bir muhalefeti yerinde buldum. Sonuç olarak bu yerinde eylem, toplumda geniş yankı uyandırdı ve benimsendi.  

“Yürüyüş”ün ardından, “Adalet, ama ne için adalet, nasıl bir adalet?​” gibi sorular geldiği için, CHP bu kez bir “Adalet Kurultayı” düzenledi. Çanakkale’de yapılan söz konusu “Kurultay”, “Yürüyüş”te olduğu gibi geniş yankı uyandırmadı. 

“Neden?​” diye soracak olursanız şöyle derim:

Çünkü “Kurultay” eylemi, halk kitlelerini içeren bir hareket değildi; bundan ötürü kamuoyunda pek yankılanmadı. Ama önemli bulduğum birkaç noktayı buraya almalıyım: 

Kurultay’ın 3. gününde “Geçimde Adalet” başlığı altında Zekeriya Temizel’in yönettiği panelde bir konuşma yapan Prof. Dr. Korkut Boratav şöyle dedi:

“Emekçilerin örgütlenmiş olmadığı bir düzen, demokrasisi eksik bir düzendir.”

Boratav, ardından tam da duymak istediğimiz şeyleri söyledi:

“Sosyalist solun tasfiye edilmek istendiği bir ortamda, sosyal demokrasi öksüz kalır!”

Kurultay’a katılan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan’ın yaptığı değerlendirmeleri ise gazetemizde okuyabildim. Başkan Selma Gürkan, “Evrensel”in yetkilisine şunları söyledi:

“Bu kurultay, Türkiye’de demokrasi ihtiyacını ortaya koyması bakımından önemlidir. Ancak, mücadelenin ön safında yer alan bütün toplumsal kesimlerin burada olması gerekirdi. Tartışma başlıkları açısından, en azından “Hayır” bloğunda olan siyasi partilere, meslek örgütlerine, sendikalara çağrı yapılabilirdi. Bakın, burada en çok tartışılan konulardan biri de, HDP’nin Kurultay’a davet edilmemiş olmasıdır. Öte yandan, esas olarak çıkarılması gereken sonuç şudur: Ülkenin demokrasiye ihtiyacı olduğunda hep aynı görüşteyiz; ortak mücadele konusunda da genel olarak hemfikiriz; fakat bu ortak mücadele hangi talepler etrafında hangi güçlerle bir araya gelerek yürütülecek? Kurultay, bu ihtiyaca cevap verecek şekilde örgütlenebilirdi…”

Bütün bu sözler doğru. Peki sonuç? 

Bence CHP’nin “Adalet Kurultayı” başka bir sefere kaldı.