21 Eylül 2017
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

İki dünya var. Birinde dünya servetinin yüzde 60’ını elinde tutan kaymak tabaka. Sayıları az. Dünya nüfusunun yüzde 5’i. En tepelerinde Trump. Arkasına devasa orduyu, silahları, nükleer bombaları ve acımasız kalpleri almış. Atıp tutuyor. 

“Kuzey Kore’yi ortadan kaldıracağız”

Neden? 

Kore nükleer silah yapıyormuş. Dünya için tehlikeymiş. 

Yahu senin sahip olduğun, yer altında sakladığın nükleer bomba ile dünyayı 5 bin kere yok edecek güce sahipsin. Yanında senin kadar silaha sahip Rusya. Yetmedi İngiltere, Fransa, Hindistan, hatta Pakistan.

Ama tehlike Kuzey Kore. 

Nükleer silah bahane. Hedef sosyalizm. Öyle olmasa Kuzey Kore ile beraber Venezuela’yı yok etmekten bahseder miydi? 

Aslında Büyük Orta Doğu Projesi bundan farklı mıydı? Trilyonlarca dolarlarını ABD’ye aktaran Suudi Araplar, ülkelerinin yer altı zenginliklerine el koyup ABD ile paylaşan Arap Şeyhlikleri, Emirlikleri dururken, herkese ev, ücretsiz ekmek, ücretsiz sağlık hizmeti gibi en azından sosyal politikaları uygulamış olan, yakın tarihin bir döneminde biraz da olsa isminde “sosyalist” kelimesi geçmiş Libya, Irak, Suriye diktatörlükle suçlanıp darma duman edilir miydi? 

Ama içleri rahat değil. Hayatta kalan son sosya-list devlete saldırıyorlar. Petrol gelirlerini ABD ile değil halkı ile paylaşmaya çalışan Venezuela’ya saldırıyorlar. ABD ile iş birliği yapmayan, servetini ABD zenginlerine peşkeş çekmeyen İran’a saldırıyorlar. Hedefleri sosyalizmi yer yüzünden silmek.

İyi de, hadi diyelim Kore’yi dümdüz ettiler, Venezuela’ya kukla hükümetlerini kurdurdular, İran’ı karıştırdılar, peki pazarda 300 liraya satılan lüks ayakkabının sayasını 5 liraya fason diken, Ünaldı destanını yazmış Antepli işçileri, saya işçisini ne yapacaklar? “OHAL sayesinde grevleri engelliyorum” cümlesini ağzından kaçıran devletlilere “Bir dakka ya. Ne oluyor. Ülkenin servetinin yüzde 58’i yüzde birin cebine girdi. Biz simite muhtaç kaldık” diyen metal işçilerini ne yapacaklar. Üniversiteyi bitirmiş ama iş bulamamış, yarın ülke yönetimini ele alacak gençleri ne yapacaklar.

ABD Başkanı Donald Trump Birleşmiş Milletler’deki konuşmasında dünyanın yüzde birlik kaymak tabakasına, dolar milyarderlerine, Bodrum’da 2 milyon avro harcayıp, hiç kullanama-yacağı uçaklara rüşvet niyetine milyarlarca dolar ödemek zorunda kalan, futbolcuya 300 milyon avro ödeyen ama Myanmar Müslümanlarına 100 bin dolar yardımı çok gören, kapılarını Müslüman göçmenlere kapatan Arap emirlere, krallara tercüman oldu. Korkularını, rüyalarına giren “İş, ekmek, özgürlük” diye üzerine yürüyen işçilerin kabusunu dışa vurdu.

Korkunun ecele faydası yok. İnsanlık vicdanı silahlardan da, nükleer bombalardan da güçlü. Biliyor ki Çin’de kelebek kanat çırpsa, ABD’de fırtına olur. Antep’te saya işçisi bağırsa, Washington’da koltuklar sallanır, kulaklar patlar.

Ve tarih bilen akıllı kapitalistler bilirler ki, yürüyen işçileri, köylüleri, gençleri, insanlığın vicdanını silahlar durduramaz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et