22 Eylül 2017 01:00

Sorunun çözümü: İstediği okula ve üniversiteye kayıt yaptırma hakkı

Sorunun çözümü: İstediği okula ve üniversiteye kayıt yaptırma hakkı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Reis “tak” dedi, bakanlık ve YÖK “şak” diye hizaya dizildi. Buradan bilimsel bir eğitim çıkacağını beklemek elbette mümkün değil de sorunun çap ve derinliğini deşifre etmesi açısından önemli.

Devlet Eli ve Kamu Kaynağı İle Sınıf Zümre Üretimi

“Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.” İktisadi liberalizm veya kapitalizm, dünya kıyametlerini meşru saydığı gibi bu kıyametleri besliyor ve bunlardan besleniyor. 

Toplumsal ayrımlar varsa, hizmet veya üründe farklılıklar varsa, elbette tasnif etmek gerekecektir ve ürünün iyisini iki ayaklı ayılar yiyecektir.

Mevcut OKS-SBS-TEOG veya ÖSYS liberal iktisadi düzenin sınıf ve zümre ayrışmasının eğitimdeki ayağını ve yasal karşılığını oluşturuyor: Farklı sınıf ve zümrelere farklı kalitede farklı işlevlerde farklı fiyatta okullar oluşturma, bunun için okul ve öğrencileri de tasnifleme ve ona göre hizmet götürme. Kaldırılıyor gibi yapılsa da yerine onu ikame edecek, yine benzer bir sistem koyulacaktır. 

Yeni Rejime Uygun Yeni Geçiş Sistemleri: Kamuda APGS (Ak Partili Geçiş Sistemi), Pazarda PGS (Paralı Geçiş Sistemi)

1750’lere gelindiğinde rejim farklılıklarını ifade etmek üzere batı için “kurallı despotizm” sıfatı kullanılırken Osmanlı için “kuralsız despotizm” tanımlaması yapılmaya başlanmıştı. Türkiye’de sınavsız başkanlık talimatı veya Ak Parti teşkilatlarının karar vereceği sistem, vahşi kapitalizmin şark tipini oluşturuyor. TEOG-ÖSYS kapitalizmin piyasacı sınıflaması ise başkanlık talimatı İslamcı-dinci kapitalizmin ideolojik sınıflamasıdır. 

Böylece devlet ve parti dinci elemanlar bulacaktır da burjuvazi ve müteahhitler ne yapacaktır? Onlar da bir yandan itaatkar kanaatkar ucuz işçi bulacak, diğer yandan özel okullarından hem para kazanacak hem de kendi ara ve üst eleman ihtiyaçlarını karşılayacaktır (Sınavlarını kendisi yapacak ve öğrencilerini kendileri seçecektir).

Kapitalist İslam veya İslamcı kapitalizm, adına ne derseniz, mevcut adıyla neomuhafazakar liberalizm, benim adlandırmamla şark tipi “kuralsız despotik dinci kapitalizm” ve buna uygun bir geçiş sistemi.

Sınıf ve Zümre Ayrışmasını Meşrulaştıran Sınavlar ve Okul Türü Ayrımı Kaldırılmalı

25 Ağustos’taki yazımda sınavların çocukları kast tipi hiyerarşik bir diziye soktuğunu, bir okulun puanının bittiği yerde öbür okulun başladığını, tüm okulların milimlik başarı sıralaması ile ayrıştığını, bunun sınıfsal bir ayrışmaya dayandığını ve yeniden sınıfsal bir ayrışma ürettiğini yazmıştım.

Geçen hafta okul tür ayrımımın da zümre ve sınıfsal kaynaklı olduğunu, aynı şekilde sınıf ve zümre ayrışmasını yeniden ürettiğini, zorunlu eğitimde okul tür ayrımlarının kaldırılmasını, çocukların temel fen, sosyal, dil okuryazarlıklarının, medeni bilgilerinin, temel becerilerinin desteklenmesi gerektiğini; meslek lisesi öğretmenlerinin de genel liselere alınarak haftanın bir gününü (6-8 saatinin) teknik-sanat veya pratik uygulamalarla desteklenmesinin uygun olacağını yazmıştım.

‘Hak Koşullu ve Aracılı Olmaz’, ‘Kalitesiz Okul Olmaz’: Her Çocuk İstediği Okula Kayıt Yaptırabilmeli

Her çocuğun nitelikli bilimsel eğitim alma hakkı vardır. Bir lise veya meslek lisesi kamunun okulu ise, tüm çocukların okuludur, her kamu okulunda her çocuğun hakkı vardır. Dolayısıyla okullar arasında ayrım olmaz, kaliteli kalitesiz okul ayrışması yapılamaz. Bu sorunu aşmanın en temel yolu “hukukun evrenselliği, eşitlik ve tarafsızlık” ilkelerinde bulunmaktadır.

Her çocuğun her kamu okulunda hakkı olup eğitim hakkı, istediği okula kayıt hakkını içermektedir, gerisi ikincil derecedendir.

Okulların yapacağı ise “nitelikli eğitimdir”. İsteyen çocuk gelir, başarıyorsa başarır, okul okulluğunu, öğrenci de öğrenciliğini yapar. Belli bir okulda yığılma oluyorsa diğer okul da aynı seviyeye taşınır, böylece soruna doğru bir yanıt aranmış olur.

Aynı durum üniversite için de geçerlidir. İsteyen lise mezunu genç istediği bölüme kaydolur. Bölüm derslerinden ve kalitesinden ödün vermez, kimseye haksızlık yapmaz. Kayıt olan gençler gereğini yerine getiriyor, başarı gösteriyorsa diplomasını alır.

Böylece istendik istenmedik, kaliteli kalitesiz, sınıf ve zümreye dayalı ayrışmalar, buna aracılık eden sınav ve okul türleri de aşılmış olur.

Kapitalist, sınıflı, zümreli toplumlarda ve rejimlerde böyle bir şey mümkün mü? 

Benim görevim, kapitalist dinci-İslamcı sistem ve rejimlere sistem içi strateji üretmek değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa