02 Ekim 2017 01:00

İki cephede mücadele

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mumia Abu Jamal

Tüm yazıları

George ‘Binbaşı’ Tillery uzun yıllardan beri, kendi ve diğer tutukluların hakları için mücadele eden ‘hukuktan anlayan’ biri olarak tanınıyor. 1990 yılında beş tutukluyla birlikte Federal Eyalet Pensilvanya Cezaevi Dairesi Müdürü David S. Owens’a karşı tutukluların yaşam koşullarının iyileştirilmesi davasını sürdürdü. Çabalarının merkezinde Pittsburgh Cezaevindeki Anayasa’ya aykırı durumun düzeltilmesi bulunmaktaydı.

Şimdilerde ise 31 yıldan beri kaybettiği özgürlüğüne kavuşmak için mücadele ediyor. Yaşamı için sürdürdüğü bu mücadeleye bağlı olarak kısa süre önce, sadece kronik hepatit C hastalığına değil bunun yol açtığı siroza da yakalandığını öğrendi. Çoktan yapılmış olması gereken muayenelerin sonucunda bu tanıyla karşılaşması doğal olarak Tillery’i şoka soktu. Pensilvanya Cezaevi Dairesi, federal mahkemenin uyarısına rağmen hepatit C’li hastaları ancak hastalıkları akut ölüm tehlikesine eriştiğinde tedavi ettirmeye başladığında Tillery’nin tedavisi de başladı. 12 haftadır ilaç tekelleri tarafından fahiş fiyatla satılan oldukça etkili bir ilaç (DAA) kullanıyor.

Tillery, 2016 yazında özgürlüğüne kavuşmak için davasının yeniden işleme sokulması talebiyle başvuruda bulundu. Verdiği dilekçede hapse atılmasına gerekçe gösterilen tanık ifadelerinin yalan olduğunun yanında, bu ifadelerin verilmesi için tanıkların satın alındığını da ayrıntılı olarak ortaya koydu. Yok, hayır, yalancı tanıklara Amerikan doları verilmemişti ama Tillery’ye karşı soruşturma yürüten polisler sayesinde cezaevinde cinsel ilişkide bulundukları kadın arkadaşlarını ağırlama olanağına sahip olmuşlardı. Ziyaretler Philadelphia şehrinin Polis Merkezindeki Cinayet Komisyonu binasında gerçekleşmişti. Mimarisi nedeniyle ‘yuvarlak bina’ adı verilen bu yerde haydutlar detektiflerle hem erken tahliyelerinin, hem de polisler sayesinde cezaevi yaşamının tatlanmasını sağlayacak yalan ifadelerin pazarlıklarını yapmaktaydı.

Tillery’nin, davanın yeniden işleme sokulması için verdiği 38 sayfalık dilekçeye savcılığın cevabı ne oldu dersiniz? (Savcı) yasaların belirlediği süre içinde verilmediğinden davanın işleme sokulmaması talebinde bulundu. Major Tillery, tabii ki buna da itiraz etti. Vazgeçmek yok, mücadelesine, hem de iki cephede, cesur ve kararlı bir şekilde devam ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI