05 Ekim 2017 01:40

Kilis'in aynasından bir Türkiye görüntüsü

Kilis'in aynasından bir Türkiye görüntüsü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kilisli işsiz vatandaş, isyanlarda; “Erkekler avrat oldu avratlar erkek”, “Yüz isim okunuyorsa doksan beşi kadın!” diye dile getiriyor öfkesini. Sanki onu işsiz, çaresiz bırakan kadınlarmış gibi!

Oysa tepki gösterdiği Kilisli kadınlar da en az onun kadar, asgari ücretle de olsa, geçici de olsa ekmek, su ve hava kadar bir işe muhtaç ve onun kadar çaresizliğe itilmişler. Ama Kilisli işsiz vatandaşın gözü; tıpkı kuyunun dibindeki kurbağanın dünyayı kuyunun ağzından gördüğü gökyüzü kadar görmesi gibi, bir spor salonunda toplanmış binlerce işsiz içinde kurada adı çıkan kadınları (Kendi adı çıkmadığı için) rakibi, işsizliğinin ve çaresizliğe itilmişliğinin nedeni olarak görüyor.

İŞSİZLİĞİN NEDENİ ‘KADINLARIN İŞE ALINMASI’ MI?

Olay, nüfusu kadar mülteci barındıran ve bir o kadar da askerin Türkiye Suriye sınırına, “Afrin’e askeri harekat düzenlenecek!” gerekçesiyle mevzilendirildiği, yollarında sivil araçtan çok ağır silahlar taşıyan askeri araçların, tankların gidip geldiği, üstelik de işsizliğin en yüksek olduğu illerden birisi olan Kilis’te yaşandı. 

Çünkü, Kilis Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda temizlik hizmetiyle görevlendirilmek üzere, dokuz ay süreyle asgari ücretle çalışılacak 183 kişi alınacaktı. Ama bu geçici iş için 4 bin 400 kişi başvurmuştu. 400 kişi, ölçü her neyse, “Güvenlik soruşturmasında elenmiş”, işe alınacak 183 kişi geriye kalan 4 bin kişi içinden kura çekimiyle alınmıştı. 

İşe alımlarda gerçekten iddia edildiği gibi kadınlara mı bir “ayrıcalık” tanınmıştı yoksa kadınları erkekle eşit görmeyen/göremeyen bir geleneğin ve kültürün egemen olduğu Kilis’te işsiz vatandaşa, kadınların da aynı sandıktan çekilen kurayla işe alınmaları bir çelişki gibi mi görünmüştü? Gelen haberlerde bu ayrıntı yoktu. Ancak net olan bir şey var ki; o da görüş bildiren işsiz vatandaşın, işsiz kalmayı, açlık, yokluk ve sefalete itilmeyi, “Eve ekmek götüremeyen bir erkek” olarak “aşağılanmayı,” esas olarak kadınların işe alınmasına bağladığıdır. 

Tıpkı, Anteplilerin, Urfalıların, Konyalıların, Adanalıların pek çok ildeki işsizlerin, yoksulların, işsiz kalmalarının, düşük ücretle çalışmaya zorlanmalarının, yüksek ev kiralarının başlarına gelen her musibetin nedeni olarak Suriyeli mültecileri görmesi gibi!

KİLİS BİR İŞSİZLER KENTİ, BİR ‘KIŞLA KENT’TİR!

Oysa işsiz vatandaş; kadınlı erkekli işsizler ordusunun Kilis bölüğünün doldurduğu salondan başını biraz “yukarıya” kaldırsa, sadece kendisinin değil, o salondaki kadınlı erkekli, her 22 kişiden 21’inin kendisi gibi “Kurada adlarının çıkmadığını” görecekti. Bu vatandaş biraz daha başını kaldırsa; Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10.5 iken Kilis’te, işsizliğin yüzde 40 daha fazla olduğunu (TÜİK verilerine göre Kilis’teki işsizlik oranı yüzde 14.3) ve giderek artma eğiliminde olduğunu da fark edecekti.

Kısacası Kilisli işsiz vatandaş; eğer kulağına üflenenlere değil; bir yandan çocuklarına ekmek götürmek öte yandan da evin dört duvarı arasından çıkarak sosyal yaşama adım atmak isteyen kadınları kendi işsizliğinin ve çaresizliğinin nedeni görerek bir yere gidemez.

Çünkü bu yol çıkmaz bir yoldur.  

Çünkü, bu işsiz vatandaşın, Kilis’in işsiz kadınlarını işsizliğinin, yoksulluğunun, çaresizliğinin nedeni olarak görecek kadar derbederleşmesinin nedeni asıl gerçeği görmemekte ısrar etmesinden gelmektedir.

KİLİS’İ BU HALE GETİREN HÜKÜMETİN POLİTİKALARIDIR

Oysa o gerçek en az o işsizlerin doldurulduğu salondakiler kadar gözler önündedir:

Kilis’i bu hale getirenler; 

-Kilis’in yakın tarihi boyunca başlıca geçim kaynaklarından birisi olan sınır ticaretini yasaklayan, yasaklamakla da kalmayıp sınırı beton duvarlar ve dikenli tellerle geçilmez yapan,

-Kilis’i Afrin ve Suriye’ye yönelik askeri harekatın kışlası haline getiren; muhtemeldir ki, “Kilis’in erkekleri avrat oldu” diye feryat eden vatandaşın da oy verdiği Erdoğan AKP yönetimidir.

Bu yüzden de asıl görülmesi gereken işsizliğin, yoksulluğun, eve ekmek götürememenin bir kader değil, ama ülkeyi yöneten egemenlerin ve onların politikalarının eseri olduğudur. 

Kilisli işsiz vatandaş, sorunu böyle gerçek boyutlarıyla görebilseydi; Kilisli kadınların da kendisi gibi ev geçindirmek zorunda olduğunu, kendisinden daha az işe ihtiyacı olmadığını, bazılarının belki kendisinden bile daha fazla işe ihtiyaç duyduğunu görecek ve “Erkekler avrat oldu avratlar erkek” şeklinde kadınları aşağılayan sözler etmeyecek, kızgınlıkla etse bile bu sözlerinden utanacaktı!

Evet, yukarıdan beri hep Kilis’ten söz ettik ama bu tablo sadece Kilis’in değil Türkiye’nin diğer kentlerinin de tablosudur. Kilis’te önceki gün gündeme gelen “işsizlik ve kadınlar” üstünden ortaya çıkan görüntü, Türkiye’nin Kilis’in aynasındaki görüntüsüdür! 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa