10 Ekim 2017 00:55

Metal işçisi şimdiden inisiyatif almalı!

Metal işçisi şimdiden inisiyatif almalı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’te örgütlü 140 bin dolayında metal işçisini kapsayan MESS grup sözleşmesi görüşmeleri başladı. İlk görüşme 5 Ekim’de Türk Metal’le, 6 Ekim’de Birleşik Metal-İş’le ve ardından Çelik-İş’le MESS arasında yapıldı.

Metal işçileri mayıs ayından beri, sendikaların TİS’le ilgili girişimlerini, geçmiş yıllara göre daha yakından izliyorlar. İşçilerin bu sürece dair değerlendirmeleri bazen işçiler arasından yapılan haberler, bazen de işçilerin mektupları olarak gazetemize yansıdı. Bundan sonra da yansıyacak. 

Metal sözleşmesi görüşmelerinde masanın bir yanında patronlar adına MESS oturuyor.

MESS, dişinden tırnağına örgütlü, Türkiye’deki en eski, en deneyimli, “en işçi düşmanı” patron örgütü olarak, tüm patronları temsil ediyor. MESS’in bir adım gerisinde yerel idare ve emniyet güçleri, sermaye partileri, olmadı grev yasaklarıyla ve OHAL’iyle Hükümet var elbette.  

O masanın, işçiler tarafı olarak belirlenmiş yanında ise; Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş sendikalarının yöneticileri var. Dahası bu üç sendika bir araya gelerek masanın“işçi tarafı”nda yer almıyorlar, MESS’le ayrı ayrı görüşüyorlar!

Biraz daha yakından bakıldığında, bu üç sendikanın patronlardan çok birbiriyle uğraştığını söyleyebiliriz. Hatta bu üç sendikanın en çok tabandaki işçilerin birleşmesinden koktuklarını bile söylemek yanlış olmaz.

Bu ilk görüşmelerdeki tablo bile, metal işçilerinin sözleşme masasına otururken 1-0 geride başladığını göstermektedir.

İşçiler de bu tablonun farkındalar. Onun için de; “Evet, TİS masasındaki sözleşme taslakları kötü değil. Ama, Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak, “Son sözü ben söylerim’ diyor. Geçmiş sözleşmelerde de onun nasıl sözleşmelere imza attığını biliyoruz” diyorlar. Ve ekliyorlar: “Biz işçiler olarak taleplerimize sahip çıkmazsak, mücadeleyi göze almazsak, sendikacılar satış sözleşmesine imza atmaktan çekinmezler.” Metal işçilerinin çok büyük çoğunluğu da bunu biliyor. Ve elbette işçiler bu değerlendirmeleri yaparken 2015’teki büyük metal direnişine atıf yapıyorlar; o günlere ilişkin anı ve öğrendiklerinden söz ediyorlar; “O günlerden öğrendiklerimizle bugün başarabiliriz” diyorlar.

Burada da 2015 direnişinde öğrenilen en önemli ders gündeme geliyor: İşçilerin birleşmesi ve talepleri etrafında birleşerek örgütlü bir güç olarak mücadeleye girmeleri! Ama, bu gücü oluşturmak için bugün adım atılmazsa yarın geç olabilecektir. Bu yüzden işçilerin, daha şimdiden, bu gücü nasıl oluşturacaklarını, bugün TİS masasına 1-0 geriden başlamalarına neden olan sendikal bölünmüşlüğü, fiilen aşmaları gerekir.

Bunu şu anda işçiler, sendikaları birleştirerek ya da bir sendikadan istifa ederek tek bir sendikaya üye olarak aşamazlar ama ayrı sendikaların üyeleri olsalar bile;

* Aynı talepler etrafında birleşmek, 

* Ortak mücadeleye girmek üzere gerekli girişimleri yapmak,

* Bu girişimleri yarına ertelemeden yapmak durumundadırlar. 

Metal işçilerinin, bu inisiyatifi alması için gerekli birikim, örgütlenme deneyimi ve nispeten bölünmüş ve hayli tahrip edilmiş olsa da böyle bir mücadeleye önderlik edecek otoriteye sahip ileri işçiler kesimi vardır.

Bunun için mücadelede önderliğe talip olacak işçilerin gerekli girişimleri yaparak, ortak çağrılar yapmaları, başlıca işletmelerde böyle bir birlik ve ortak mücadele için adım attıklarını işçi kamuoyuna duyurmaları, işçiler arasında birleşme ve ortak mücadeleyi, bu mücadelenin nasıl olması gerektiğini tartışmaya açmaları gerekir. İşçi gazetesi olarak Evrensel ve sosyal medya üstünden yapılacak açıklamalar ve işyerlerinde adım adım yayılacak irili ufaklı eylemlerle, TİS masasındaki sendika yöneticilerini ve MESS yöneticilerini baskı altına alacak bir güç olarak birleşmeye başladıklarını göstermek durumundadırlar. Aksi halde; “Hele bir sözleşmeler bitsin, satış sözleşmeleri imzalansın, işçilerin öfkesi artsın sonra eyleme geçeriz” gibi bir mücadele anlayışıyla istenen sonuç alınamayacağı apaçıktır. 

MESS, sendika bürokrasisi, işçilerin kalesine attığı “ilk dakika golü”yle sözleşme masasına 1-0 önde başlasa da metal işçileri bu mücadeleyi kazanacak her şeye sahiptir.

Yeter ki, bu gücü gerektiği gibi kullanabilsin!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa