Adam eskilerde romantik solcu pozlarında piyasa yapmış, spor programlarında incir çekirdeğini doldurmayacak gevezeliklerle geçimini sağlamış, sonra hızlı AKP yandaşı olmuş. AKP, bunlardan bir kaçını sola ve ilerici olan ne varsa onlara küfür etmek için kullanıyor.

Şaşkın, AKP’nin “Müftü Nikahı” hamlesini savunmak için “Kilise Nikahı”nı örnek gösteriyor. Aklınca, “Kilisede olunca çok güzel laikliği” laf cambazlıkları ile aklımızla alay ediyor. Sosyoloji okumuş. ABD, İngiliz toplumu ile Türkiye toplumunu dini nikah üzerinden aynılaştırıyor. Tarihte burjuva devrimlerine öncülük yapmış, dini devlet işlerinden kovmuş, kimsenin ülkeyi dini kurallarla yönetmeyi düşünmediği toplumlarla; iktidar partisinin bir ümmet toplumu oluşturmayı temel hedefi olarak açıkladığı, din derslerinin okullarda zorunlu olduğu, yüz binden fazla din adamının devlet tarafından beslendiği bir toplumu karşılaştırıyor.  O ülkelerde, bütçesi en büyük birkaç bakanlıkla yarışan ve yüz binden fazla kadrosu olan Diyanet İşleri Başkanlığı yoktur. O ülkelerde sadece bir mezhebin ibadethaneleri değil, her dinin ve mezhebin ibadethaneleri faaliyet gösterir. Din adamlarının maaş ya da ücretleri devlet tarafından ödenmez. Okullarında zorla din dersi okutulmaz. Okullarında evrim teorisinin okunması yasaklanmaz. Resim sergileri basılmaz. Dört ila altı yaş arası çocuklar sıbyan mekteplerine gönderilmez. Pazar ya da cumartesi ayinlerinde, cuma namazları gibi sokaklar kapatılmaz. Resmi dairelerde ayin saatlerinde resmi tatil uygulanmaz. Oralarda eşcinsel evlilik tartışılır.  Oralarda oruç tutmuyor diye insanlar dövülmez. Oralarda, Kilisede nikah kıydıranların büyük çoğunluğu dine inanmaz, bu bir törendir. Ateistlerin cenazesinin camiden kaldırılması gibi. İkame edilememiştir. Gelinlik giyme, davetliler, gelinin babasının kızını damada vermesi, yüzük takma, gelini öpme, gelin çiçeğini arkası dönük fırlatma vs. Bunlar, aynı kurnazlığı başkanlık tartışmaları zamanında da yapmıştı. Erdoğan tipi başkanlık ile ABD tipi başkanlığı aynılaştırmaya çalışmıştı. 2019’da seçilmeyi beklemeden fiili başkanlık sistemini yürürlüğe koyan Erdoğan’ın başkanlık sisteminin ne menem bir şey olduğunu dost, düşman altı ayda gördü. Bir zamanlar, bunlar gibi, Reis’e övgüler düzmek için benzer kurnazlıklar yapanların bir kısmı şimdi hapishanelerde. Bunların kullanım süreleri bittiğinde ne olacaklarını bilemeyiz şimdiden ama din devleti hedefine yaklaştıkça iktidar; sol, liberal, demokrat görünümlü övücüleri de terk edecektir. Onların yerini bugün biraz da gülümsenerek dinlenen Cüppeli Ahmet Hocalar alacaktır. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

22 bin 131 TL: Türk-İş’in açlık sınırı

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et