01 Kasım 2017 00:51

Tribündeki madenci pankartı kimleri ürküttü?

Tribündeki madenci pankartı kimleri  ürküttü?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tribünlerde izin verilenlere ve verilmeyenlere bakmak dahi ülkemize dair pek çok şey söylüyor. 

Her gün birilerini ölümle tehdit eden tescilli suç örgütü lideri adına pankartlar rahatlıkla açılabilirken Zonguldak Kömürspor’un iki pankartı “Siyasi içerik taşıdığı” gerekçesiyle engellendi.

Pankartlarda “Ocaktan çıkan en güzel cevher madencidir” ve “Madenler bizimdir bizim kalacak” yazıyordu.

Madenci şehrinin tribünleri, AKP’nin Meclise getirdiği torba yasayla TTK ve TKİ’ye ait maden sahalarının özelleştirilmesi girişimine tepki gösteriyordu.

Sanayinin en zorlu çalışma koşullarına sahip sektöründe, özelleştirmenin, alınmayan iş güvenliği önlemlerinin büyük işçi katliamlarına yol açtığı Türkiye gibi bir ülkede bu pankartlar aslında ölüm kalım mücadelesinin sesiydi. Kârından başka hiçbir şey düşünmeyen, işçilerin hayatını kolaylıkla geri plana atabilen azgın sermaye politikalarının hedefindeki bir kentte taraftarların bu duyarlılığa sahip olması ancak alkışlanır. Bundan rahatsız olmak içinse herhalde maden patronu ya da patron iş birlikçisi olmak gerekir ki pankartı yasaklayanlar tam da bu kimliklerini açığa vurmuştur.

301 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasının üzerinden yalnızca 3 yıl geçti. Şırnak’ta 8 işçi madende öleli 2 hafta oldu.

Özelleştirmelerle, sermayenin emrine sunulan devlet olanaklarıyla, emeğin sürekli güvencesizleştirilmesiyle iş cinayetlerinde patronlar kadar rol oynayan AKP hükümetleri ne Soma’nın ne de çalışırken ölen binlerce işçinin (Yalnızca 2016’da en az 1970 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Şırnak’ta madenlerin özelleştirilmesi sonrası ölenlerin sayısı 200’ü buldu) hesabını verdi.

Hal böyleyken Zonguldak’ta Soma düzeni kurmak isteyen bir yasanın hazırlanmasının da emekçilerin pankartlarının engellenmesinin de nedeni çok açık: Bir maden sahasını daha sermaye için dikensiz gül bahçesi haline getirmek...

***

Tüm bunlar yaşanırken “Kirlenmesin” diye halk otobüsünde koltuklara oturmayarak kamuoyunda ses getiren Zonguldaklı madenci grubunun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na davet edilmesi göz boyama girişiminden başka ne olabilir? “Ölüm madencinin fıtratında var” derken madenleri sürekli daha güvensiz hale getirecek politikaları hayata geçiren Erdoğan zihniyetinin (Ki bu aslında açgözlü patron zihniyetidir) yaptığı, koca bir kentin emekçileriyle dalga geçmek değil midir?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa