Ve Barzani sine-i millete döner…
Fotoğraf: Envato
Barzani, parlamentoya bir mesaj göndererek başkanlıktan çekilirken kamuoyuna yaptığı görüntülü açıklamayla da başta KYB olmak üzere diğer bazı siyasi oluşumları hainlikle suçladı. ABD’ye ise Kürtleri “sattığı” için sitem etti. Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin oluşumundaki ABD refakatinin, bağımsızlık sürecinde de elde bir olduğunu düşünen Barzani’nin, referandumun bir emperyalist tezgah olduğunu düşünerek ulusların kendi kaderini tayin hakkı başlığının altını “İstemeyiz” diye dolduranlar kadar yanıldığı görülüyor.
Barzani’nin; bölgedeki Kürt partileri, bunların Irak yönetimi ile ilişkileri, bölge devletlerinin teyakkuzu, ABD ve Rusya’nın pozisyonu hakkındaki yanlış okumalarının maliyetinin zaten iğreti dengeler içinde süren bir statünün sarsılması, bölgenin kuşatılması ve içerideki Kürt birliğinin muhayyel bir geleceğe ertelenmesi gibi bir sonucu var. Daha önemlisi Pavel Talabani’nin, masa başında bölge güçleriyle uzlaşarak referandumun kuyusunun KYB tarafından nasıl kazıldığına yönelik itirafı, oylamadan az önce çözülebilirmiş gibi görünen içerdeki Kürt birliği sorununu yeni çatışma ögeleriyle donatarak yaralamış görünüyor.
Biri, merkezi Irak hükümeti ve İran ile anlaşarak Haşdi Şabi’nin referandumda bağımsızlığa oy veren bölge halkına yönelik harekatına göz yuman; diğeri, emperyalizmin ödünç sırt sıvazlamalarını zaten yıpranmış siyasi vizyonunu kurtarmak için talep eden iki Kürt burjuva liderliği arasında derinleşen çıkar çatışmasından Kürt halkının belini nasıl doğrultacağı önümüzdeki sürecin önemli sorularından biri?
Referandum sonucu hiç sorunsuz hayata geçirilebilseydi, Irak merkezi hükümeti kadar parlamentoyu işletmeyen, fiili bir OHAL uygulayan, diktatörlük yöntemleriyle muhaliflerine alan tanımayan Barzani oligarşisinin cebrinden de bunalan Kürt emekçilerinin kendi sınıfsal çıkarları üzerine daha kolay düşünebilecekleri bir ortam da söz konusu olabilecekti. En azından sınıflar arasındaki milli zamkın eriyebileceği bir siyasal iklimin oluşumu ihtimal dahiline girecekti. Referandum sonrası çalkantılar bölünmeyi Kürtlere “İhanet edenler” ile “Etmeyenler” arasında böldü ne yazık ki?
Ama bu bölünmenin, Kürtlerin bağımsızlığını gündeme getiren Barzani’nin hayrına olduğu söylenemez. Şimdiye dek halkının taleplerini kendisine rehber edinmekten çok, Ortadoğu’nun kaygan zemininde iri siyasetin egemen oyuncularıyla ittifaklara bel bağlayan Barzani, kendilerine ne istedikleri bir kez sorulmuş bulunan Kürt halkının bağımsızlığa verdiği yüzde 92 oranındaki oyla yine de köşeye sıkışmış bulunuyor. Bu oyu, ne olursa olsun referandum sonuçlarını savunacağını, dünyaya kafa tutacağını söyleyerek kendisi talep etmişken elinden bir şey gelmediği görüldü çünkü.
Şimdi başkanlığı bırakarak sine-i millete peşmerge olarak dönen Barzani’nin yıpranmış iktidarını aşağıda yeniden kurup kuramayacağını zaman gösterecek. Bölgeye yönelik tehditlerin, referandum sonrasındaki kayıpların hezeyana getirdiği bir kesim halk, ihanetin adresi olarak başta KYB ve Goran Hareketinin binalarına taciz eylemlerinde bulunurken istikrar arayışının adresi elbette yine kendisi olabilir. Ortadoğu en küçük boşluğun fırsata çevrildiği bir dünya zaten. Ancak cüsse bu kez açılan boşluğu dolduramayacak kadar küçük de kalabilir.
Başkanken sonuçlarını savunamadığı şimdi de geri çekildiğini söyleyerek IKBY parlamentosunun kucağına bıraktığı referandum topunun, bundan böyle, onunla oynamak için değenin elini yakacağını en iyi Barzani bilir. Kendisi de bu topun altında kalmıştır.
Bölge halkının sandıkta yaptığı sözleşmenin çektiği çıta hem Kürt yöneticileri için hem de bölge güçleri için fazlasıyla yüksek sayılır. Bundan böyle nasıl yaşamak istediğine bağımsızlığa evet diyerek oy veren milyonlarca insanın resti; hemen bozulacak anlaşmaları defalarca imzalamaktan imtina etmeyen, üç gün süren dengeyi koruyabilmek için gözünü kırpmadan üç bin can alan bölge gericiliklerinin işinin de kolay olmayacağını gösterir.
Kendi hikayesinin yeni bir bölümüne başlama cüreti gösteren Kürt halkının tutumundan, ortama rest çeken Barzani’ye yeniden bir karakter olma imkanı çıkar mı bilinmez. Gösterdiği iradeye herkesin karıştığı halkın sinesinde karışıklığın kolay durulmayacağı ise görülüyor.
- Arka taraf! 15 Kasım 2024 04:48
- Kürtler Türkler birbirini sevsin! 01 Kasım 2024 05:02
- ‘Çözüm’süz süreç 25 Ekim 2024 15:05
- Hiçbir şey olmamışsa da bir şeyler oluyormuş gibi çözüm süreci 18 Ekim 2024 05:07
- Yenikapı ruhu 2.0 11 Ekim 2024 04:50
- Kimin yanında, kimin karşısında? 04 Ekim 2024 04:55
- Narin'in katlinden polis cinayetine 27 Eylül 2024 06:05
- İsrail’in kirli savaşı 20 Eylül 2024 06:00
- Narin'in gerçek sırrı 13 Eylül 2024 05:23
- Halaydan büyük meseleler 06 Eylül 2024 05:41
- SETA'dan gelen imdat 30 Ağustos 2024 04:55
- İzmir yangınının anatomisi 22 Ağustos 2024 05:00