6 Kasım 2017

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin sorumlu yazıişleri müdürü İnan Kızılkaya, bir yılı aşan bir süre tutuklu kaldıktan sonra, geçen hafta tahliye edildi. Gazetelerin yazdığına göre Kızılkaya’nın hakkında 92 dava daha bulunuyormuş!  

İnan Kızılkaya, cezaevi günlerindeki izlenimlerini anlatırken “Karıncaların, çeşitli böceklerin ve bir köşede yeşeriveren otların kendisi için değer taşıdığını” anlatmış. Benim de benzer anılarımı hatırlatan şeyler söylediği için, duygulandığımı belirteyim.

Şöyle ayrıntılar anlatmış Kızılkaya:

“Dışarıda belki de hiç göze çarpmayacak bir karınca, içeride yaşamı hissettiriyor. Hayat buymuş deyip sarılmak istiyorsun. O karıncaya basmamak için adımını değiştiriyorsun. Bir gün, küçük bir serçe cama çarparak öldü. Bir dostumu kaybetmiş gibi üzüldüm…”

Doğru, hapishanelerin bu tarafı vardır: Dışarıda, gündelik olağan yaşamın hayhuyu içinde dikkat çekmeyen, önemsenmeyen küçük ayrıntılar, hapishanede büyük önem kazanabilir. Cama çarpıp ölen serçe, hatta yerde yürümekte olan bir karınca, artık senin için büyük önem taşır. İnsanoğlu, hapisteki yalnızlığını bu tür olaylarla giderir. Çünkü bu ufacık olaylardan başka hiç, ama hiçbir şey, hiçbir kıpırtı yoktur ki hayatta! 
Böyle zamanlarda insan, bir karıncanın kaç bacağı olduğunu merak eder. Sağ tarafındaki bacaklarını sayar, sonra onu ikiyle çarpar ve sonuca ulaşır. İki karınca görürse dörtle çarpar, ne yapsın? Hayat çok kısıtlıdır. İşin olmadığına göre, karıncanın kaç bacaklı olduğunu hesaplarsın. İşte bu yaptığın, büyük olmasa da, iyi bir iştir bulunduğun ortamda! Sen şimdi hayata ne için gelmişsin bakalım? Kodesin hücresindeysen orada hayatla ilgili ne buluyorsun bakalım, ha? Bulmak zorundasın! O en küçük ayrıntılarla haşir neşir olmak durumundasın! Yoksa sen de bir HİÇ olursun, onu bil!

“Hiç” olan insan yoktur yeryüzünde. Ama “Hiç” yerine konan insanlar vardır. O marizleri yedikten sonra (sana saatler gibi gelir o marizler) orada haşat vaziyetlerdeysen gebertilmediğine şükretmelisin! Anladın mı? Söyle, tamam mı?

İnsanın insana ettiği budur! 

Sen ne sanıyorsun lan bu dünyayı?

Sana mı kalacak sanıyorsun?

Marizi ye ve kes sesini, otur aşağı, tamam mı? 

Oldu.. geçmiş olsun kardeşim…

Evrensel'i Takip Et