‘Yeni’nin görkemi

Albert Einstein, “Hayatında hiç hata yapmamış bir insan, hiçbir zaman yeni bir şey denememiş demektir” der. Henüz bunu yanıltacak bir tezle karşılaşmadığım için, bu sözü büyük ölçüde doğru olarak kabul edebilirim.

Yeni bir şey denemenin futbolda, en azından benim baktığım perspektifte, karşılığı ise amatör liglerden yükselip profesyonel statüde mücadele etmek olsa gerek. Bu bağlamda, 3. Lig’e bu sezon itibarıyla yükselmiş takımların ilk devrenin bitimine altı hafta kala elde ettikleri durumu ele almak istiyorum.

Şanlıurfa temsilcisi Karaköprü Belediyespor’la başlayalım. Penaltılarla yükseldiği profesyonel liglere pek de fena bir başlangıç yapmayan; dahası bir iç saha ekolü yakalamaya başlayan Karaköprü ekibi ilk 11 maçta üçer galibiyet ve beraberlik elde etti. İç sahada oynadığı son dört maçını kaybetmezken, iç sahadaki altı maçında sadece bir mağlubiyet almış olması da cabası…

Onunla aynı grupta mücadele eden bir diğer yeni takım Osmaniyespor ise Karaköprü’den bir beraberlik fazlasıyla lige devam ediyor. İç sahada düzensiz giden performanslarına tezat bir şekilde deplasmanda oynadıkları beş maçta sadece bir kez mağlubiyet tattılar.

Amatör liglere düşmesiyle tekrar yükselmesi bir olan Turgutluspor ise yıllarca profesyonel liglerde mücadele etmesinin tecrübesiyle ilerlemeyi sürdürüyor: İlk dokuz maçta hiç mağlup olmamışlardı fakat son iki haftada 1-0’lık skorlarla iki mağlubiyet aldılar. 

Turgutluspor ile aynı mağlubiyet sayısına sahip olmasına rağmen düşmeme mücadelesi veren bir diğer yeni takım ise Ergene Velimeşespor. Ergene temsilcisi ilk 11 haftada sadece bir galibiyet alırken, sekiz beraberlikle ilginç bir istatistik oluşturdu.

Uğruna köklü Orduspor’un kurban edildiği, profesyonel liglere yükselir yükselmez ismini Yeni Orduspor yapan “Güzelorduspor” ise aynı grupta yer aldığı yeni takımlardan Velimeşe’den sadece iki galibiyet fazla aldı. Ancak iç sahada oynadığı altı maçı da kaybetmezken, aldığı üç galibiyetin ikisini de iç sahada elde etti.

Profesyonel liglere en hızlı adapte olan bir diğer yeni takım ise Utaş Uşakspor oldu. İlk kez profesyonel liglerde mücadele eden Uşak temsilcisi, hem iç sahada hiç maç kaybetmedi hem de bu altı maçın beşini kazandı. Haliyle, zirveye de ortak oldu. Liderle aynı puanda, ikinci sırada ilerliyor kırmızı siyahlılar.

Geçmiş sezonlarda, amatör liglerden yükselen takımlarda ciddi bir adaptasyon problemi görülüyor; hatta bir kısmı yükseldiği sezonda tekrar Bölgesel Amatör Lig’e dönüyordu. Bu sene ise gidişat pek öyle görünmüyor. Zira yükselen takımlara göz attığımızda Karaköprü Belediyespor adından da belli olduğu üzere belediye destekli bir takım. Keza Yeni Orduspor da, haksız rekabet örneği olarak irdelenebilecek bir çıkış ile Ordu Belediyesini arkasına alarak ilerlemeyi sürdürüyor. Utaş Uşakspor ise bundan iki sene önceye dek Uşak Belediyespor adını taşıyordu. 

Osmaniye ve Turgutlu’da ise, “şehir takımı” hüviyeti olduğu için bir şekilde destek oluyordur diye düşünmememiz elde değil.

Bölgesel Amatör Lig’den yükselen takımlar, nihayet TFF’nin istediği standartlara kavuştu. Yıllardır Bölgesel Amatör Lig’i daha zengin takımların profesyonel lige yükselmesi için şekilden şekle sokan TFF bu yıl itibarıyla, en azından dışarıdan bakınca, bunu başarmışa benziyor. Bakalım bu süreç nereye evrilecek: Yeninin görkemine mi, eskinin isyanına mı?