İnsancıl
Fotoğraf: Envato
Bugün, dergilerimiz üzerine hazırladığım yazı dizisinin ikincisini sunuyorum okurlarıma.
Aylık kültür ve sanat dergilerimizden İNSANCIL, 28 yıldan bu yana çıktığına göre, henüz genç bir dergidir. Bilmez miyiz o 28 yaşındaki halimizi?
Felsefe yazılarına da yer veren bu dergi, İstanbul’da EZGİ matbaasında basılır ve yönetim yeri de doğallıkla İstanbul’dadır. Derginin adresi tam İstanbul üslûbundadır, yani okuduğunuzda numaralar dışında çok şey aklınızda kalabilir: Pürtelaş Hasan Efendi Mahallesi, Kumrulu Yokuşu Sokak, Yıldırımakın Apartmanı, No. 8, Daire 11, Cihangir, Beyoğlu. Sahibi ve Yazı İşleri Sorumlusu Berrin Taş, genel yayın yönetmeni ise kırk yıllık dost Cengiz Gündoğdu kardeşimdir; ofset hazırlık ve o anlamlı kapak tasarımlarını ise Deniz Saraç yapar. Telefon ve belgeç numarası şöyledir: 0212. 249 80 19; e-posta adresini not ediniz: insancildergisi@hotmail.com
Sayısı 15 TL, yurtiçi yıllık sürdürüm bedeli 180 lira olan İNSANCIL, hakemli bir dergidir. Danışma kurulu şu adlardan oluşur: Editör Doç. Dr. Özgüç Güven (İstanbul Üniversitesi), Doç. Dr. Metin Becermen (Uludağ Üniversitesi), Prof. Dr. Ayhan Bıçak (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Yasin Ceylan (Orta Doğu Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Cengiz Çakmak (İstanbul Üniversitesi), Yrd. Doç. Dr. Ali Suat Gözcü (Muş Alpaslan Üniversitesi), Prof. Dr. Sevgi İyi (Maltepe Üniversitesi), Yrd. Doç. Dr. Murat Omay (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Ertuğrul Turan (Ankara Üniversitesi).
Dosya kâğıdı boyutlarında olan ve kapak dışında 64 sayfadan oluşan İNSANCIL, hem felsefe yazılarına hem de edebiyat sanatının başlıca formlarına yer verir.
İnsancıl’ın Kasım 2017 sayısı, “Homo Sapiens Sapiens Yolunda 28. Yıl” başlığını taşıyor. Cengiz Gündoğdu, bu konuda, İnsancıl Yayınları’ndan 2015 yılında yayımlanan Aydınlanma İçin Kalkışma adlı kitabından alıntılarla bence “günümüzün temel sorunu” konusunda şöyle demiş:
“Bizim insanımız bilmek istemiyor. Merak etmiyor. Bireysel değil, toplumsal bir durum var, karşımda. Bizim insanımız, Homo sapiens konumunda kalmış. Homo sapiens, bilen insan. Ama neyi bildiğini, neyi bilmediğini bilmiyor. Bu noktanın aşılması zorunlu. Homo sapiens sapiens noktasına gelmeli. Değilse Homo sapiens noktasında kalıyor. İnsanın bu noktada kalması kimileyin çok tehlikeli olabiliyor. Şu konuları bilmediğini bilmiyor, ama bildiğini sanıyor: Demokrasi, insan hakları, adalet, felsefe, estetik, barış, karşı çıkma hakkı, dostluk, aşk…
Homo sapiens bunları bilmiyor, ama çok yetkin bir biçimde bildiğini sanıyor. Homo sapiens sapiens ise Homo sapiens noktasında kalanla karşılaştığında acı çekiyor. Acı çekmesinin nedeni şu: Homo sapiens noktasında kalanın zihni yağmalanmış. Bu yağmalanma yüzünden zihin ilkel-nicel birikimde kalmış.”
- Veda yazısı 01 Nisan 2019 19:40
- İki konu bir de sav söz 11 Mart 2019 20:05
- Atabaş'ın ardından 04 Mart 2019 19:30
- Ceyhun Atuf Kansu 25 Şubat 2019 23:10
- Fenerbahçe’nin Hâl-i Pür Melâli 19 Şubat 2019 01:19
- Beyin Göçü 12 Şubat 2019 00:33
- ‘Selim Ağbi’yi hatırlarken 05 Şubat 2019 00:00
- İstanbul Müzik Festivali 21 Ocak 2019 23:40
- Fiyatlar yasayla düşer mi? 08 Ocak 2019 00:24
- Ankara’da yeni bir dönem mi? 01 Ocak 2019 00:34
- Erdal Erzincan'la halk müziğimiz üzerine (2) 25 Aralık 2018 00:05
- Erdal Erzincan’la halk müziğimiz üzerine (1) 18 Aralık 2018 02:47