Yeni kelimeler
Bazen bir durum ya da tutumu konuştuğumuz dilde az kelime ile anlatmakta zorlanırız. İşte o anda imdadımıza kimi zaman bir düşünür bazen de bir şair yetişiverir. Misal bir şiirinde
“Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu”
demişti ya Orhan Veli Kanık; hatırladınız mı?
Sağlık iş kolunda kifayetsiz kelimelerin başında adına ‘nöbet’ denen ama özünde aşırı süre, kesintisiz ve zorunlu çalıştırılmaya dayanan uygulama gelir. Özellikle de asistanlar bunun en büyük mağdurlarıdır.
Asistanlık üniversite öğrenciliğinden farklıdır. Tıp fakültesi mezunu hekimlerin Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonrası hem hekimlik yapıp hem de yaklaşık dört yıl teorik ve pratik eğitim aldıkları bir süreçtir. İşte bu süreçte tüm sağlık çalışanları gibi onlara da ‘nöbet’ adı altında bir angarya ve aşırı yorgunluk emredilir.
Nöbet sizce kaç saat olabilir? 8 saat, 10 saat, 12 saat, 24 saat, 32 saat? Siz sağlıkçılar dışında hiç 32 saat aralıksız, üstelik ayda 10-15 kez çalıştırılan hakim, savcı, asker, polis, güvenlik görevlisi duyup gördünüz mü ‘savaş halleri’ dışında? Hayır! Ya sağlıkçılar?
Savcı, asker, polis vb. gece çalışan cümle emekçiler nöbete gider, nöbetten çıkar. Ya sağlıkçılar?
SSK hastanelerinin kapatılmadığı dönemde bu hastanelerde sağlık çalışanları için nöbet izni yasaktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bu SSK sağlık kurumlarında tüm sağlık çalışanları ayda en az 3 kez ama kimi zamanda 10-15 kez aralıksız 32 saat çalıştırılarak emek sömürüsüne maruz bırakılırdı. Üstelik ‘simit parasına’ hem de ayda 7 nöbet sonrası kayıt dışı ve ücretsiz. O dönem Sağlık Bakanlığına bağlı çalışanlar için ise kısmen nöbet izni mümkündü.
Geldik bugüne: Asistanlar hariç diğer sağlıkçılar için sözde nöbet izni mümkün ama ya koşullar uygun olmadığından tam uygulanamıyor ya da gelir kaybı, düşen ücretler nedeniyle sağlık çalışanları kendileri nöbet izninden vazgeçiyor ücret alabilmek için.
Asistan hem hastanenin cümle angaryalarını üstlenecek, hasta bakacak, hem de ders çalışıp seminer, tez, bilimsel yayın hazırlayacak. Ama hangi koşullarda!
Her gün diğer memurlar gibi sabah 08.00 akşam 17.00 mesai yapıp, ilaveten haftada en az iki hafta sonu 24 saat, yetmedi hafta içi ayda en az 4-5 kez kesintisiz 32 saat çalışacak ve bunun adına tıp eğitimi denecek!
Tıpta kesintisiz 32 saat uygulamasını açmakta yarar var. Diyelim ki bu sabah mesaiye geldiniz ama akşam eve gidemiyor gece de çalışıyor, yetmedi sabah da devam edip saat 17.00’ye kadar ikinci gün de devam ediyorsunuz. Evet, buna nöbet denemez, ama ne diyelim? Zaman yeni kelimeler bulma zamanı!
Şairimiz Orhan Veli şiirinin devamında
“Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.”
derken özetliyor halimizi.
Evet, Orhan Veli’nin dediği üzere ‘Her şeyi söylemenin mümkün olduğu bir yer var’ elbet. Buradan hareketle Yazar Douglas Adams ile John Lloyd 1983 yılında ‘Liff’in Anlamı: Henüz herhangi bir kelimeyle ifade edilmeyen şeyler sözlüğü’ yayımladılar. Kitabın çıkış noktası dünyanın bir başka ülkesinde diğer dillerde olmayan bir kelimenin olabileceği ihtimaliydi ve yanılmadılar. Dünyanın tüm dillerinde birden çok kelimeyle anlatılabilen bir durumu tek kelimeyle anlatan diller mevcuttu. Kimi zaman Almanca imdada yetişiyordu kimi zaman Japonca ya da Çek dili. Sözlükte yaklaşık 30 ayrı dilden elliyi aşkın özgün kelime yer almakta. Ama bu kitapta sağlık ortamında bizim ülkede yaşadığımız ‘mesai + gece vardiyası + ikinci gün mesaiye devam’ haline denk bir kelime şimdilik yok.
Ama ‘Daha önce hiç gitmediğiniz bir yeri özlemek’ için Almanca tek kelime ile imdadımıza yetişiyor: ‘Fernweh’. Ya da ‘Biri gelsin diye beklerken duyulan öfke’ Eskimo dili ‘iiktsuarpok’ kelimesi ile insanlığın imge arayışına merhem oluyor.
İçimden bir his kesintisiz ‘nöbet kisvesinde’ 32 saat zorla çalıştırılma dahil cümle sorunlar için haftayı bulan kesintisiz grevler yapan asistanların ‘Henüz herhangi bir kelimeyle ifade edilmeyen şeyler sözlüğü’ için yeni bir kelime bulacağını söylüyor. Unutmayalım ki gerek dil gerek gramer bir iktidar aracıdır. Ve şimdi yeni kelimeler zamanı...
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et