30 Kasım 2017
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Normal bir ülkede, yani az çok “Demokrasi var” denilen bir ülkede bizde olanların yüzde biri olsa ortada ne muhalefet kalır, ne iktidar, ne de yandaş medya. Baksanıza muhalefet lideri Meclis kürsüsünden çıkıp belgeleri sallayarak “Paralar Man Adası’na gitti” diyor. “Man” İngilizce’de erkek demek. Kadınlar yırttı. Ada erkek.

İşin her tarafı çarpık. Bir kere Man Adası herhalde güney kutbunda, Mars’ta, balta girmemiş Afrika ormanlarında değil. Kısaca “İngiltere” dediğimiz Büyük Britanya İmparatorluğu ile bağımsızlık vermemek için yıllarca savaştığı Kuzey İrlanda arasında ve yine bağımsızlık vermemek için bir sürü referandum düzenlediği İskoçya arasında denizin tam ortasında bir ada. Kuzey İrlanda, İskoçya bağımsızlık için İngiltere ile boğaz boğaza gelirken, her nedense ekonomik olarak bağımsızlığını ilan edebilmiş bir ada. Yani İngiltere’nin kontrolünde kara para aklanan, türlü kepazeliklerin yapılıp ama vergiden muaf ilginç bir ada. Ada yöneticileri, ada halkı paradan anlamayan Avustralya Aborjinleri değil, peruklu İngilizler. Para birimi İngiliz sterlini. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir özelliği var. Cebinizde 5 İngiliz kuruşu varsa şirket kurup, patron olabiliyor, Avrupa’da gezerken “patron” havası atabiliyorsunuz. 

Ada öyle bir yerdeki gitmek istesek uçak yok, tren yok, otobüs yok. Bırakın gitmeyi, eski tip kağıt haritalarda yerini bilmek, bulmak bile imkansız. Ama muhalefetin iddiasına göre, evinin yolunu şaşıran adamlar gidip toplu iğne büyüklüğündeki adayı buluyor ve hayatında Avrupa’da hiç şirketi olmamış adamlar gidip adada şirket kuruyor. Tabii şirket kurarken bizdeki gibi “Faaliyet alanı” kısmına bir şeyler yazmak zorundalar ve faaliyet alanına “Domates üretmek” yazsalar peruklu İngiliz bile bunu yemeyip, “Bu  soğukta ne domatesi len” diyeceğinden daha inandırıcı olsun diye “İthalat, ihracat” yazıyorlar. Peki vergi yoksa bu işten adanın ve İngilizlerin kazancı ne? Adada şirket kuranlar Avrupa güvencesi altında (İsviçre de güvenli ama para kara olamıyor, kaynağı soruluyor) paralarını bu şirket hesabında, istedikleri zaman kullanmak üzere tutuyorlar.

Muhalefet diyor ki, “Ülkeyi idare edenlerin yakınları, bizim rüyamızda bile görmediğimiz, emekli maaşlarından biriktirdikleri, sünnet düğününde takılan altınlardan bozdurdukları milyon dolarları bu adaya aktardı. İşte belgesi.”

Para aktardığı iddia edilenlerin yakınları, yandaşları, kader ortakları hep birlikte bağırıyor. “Yalaaaan, sahteeeee”.
Peki Man Adası’nın bir yetkilisi çıkıp, “Ne yalanı kardeşim. Bu listedeki adamlar, listedeki paraları, listedeki tarihlerde adaya yolladı” dese ne olacak?

Tabii ki İngilizin peruklu Fetö’cüsü. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et