02 Aralık 2017 00:15

Metal TİS'i 'nasıl bir mücadele’ aşamasına dayandı

Metal TİS'i 'nasıl bir mücadele’ aşamasına dayandı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İşçi sınıfı mücadelesi üç önemli alanda; 1) 2018 yılı için uygulanacak asgari ücretin işçilerin insanca yaşacağı bir düzeyde tespit edilmesi, 2) Taşeron sisteminin kaldırılması, 3) Metal iş kolundaki TİS görüşmelerinde son etaba girmiş bulunuyor.

Ne var ki; asgari ücret konusunda konfederasyonlar ve bağlı sendikalardan henüz bir ses, bir nefes çıkmış değil. “Taşeronun kaldırılması”nda ise Hükümet, “Önümüzdeki bir iki hafta içinde düzenlemeyi Meclise göndereceğiz” diyor, ama içeriğini “devlet sırrı” gibi sakladığına göre, işçilerin yararına bir düzenleme olması beklenemez. Metal TİS’lerinde ise sorun daha karmaşık ve “Mücadele mi, teslimiyet mi?”, eğer mücadele ise “Nasıl bir mücadele?” sorularına yanıt verme gereği kapıya dayanmış bulunuyor.  

Çünkü Türkiye’deki en önemli sözleşme olan, 130 bin metal işçisini kapsayan grup sözleşmeleri, patron örgütü MESS’in “İşçilerin taleplerinin kabul edilemez olduğu” açıklamasıyla “tıkanma aşaması”na geldi.

MESS Genel Sekreteri Özgür Barut, yaptığı açıklamada, “üç kırmızı çizgileri” olduğunu söyledi. Bunları da;

* İşçilerin isteği olan 2 yıllık sözleşmeyi kabul etmeyeceklerini ve 3 yıllık sözleşme istediklerini,
* Devamsızlık günleri için ikramiye ödememekte ısrarlı olduklarını,  
*Memurların 6 ay için yüzde 4 zam aldığını, işçilerin yüzde 40 zam isteğinin kabul edilemez olduğunu, dahası kıdem zammına da karşı olduklarını söyleyerek ilan etti.

Gerek işçiler arasından yapılan haberlerde gerekse gazetemize gelen işçi mektuplarında, MESS’in açıklamasının işçiler arasında huzursuzluğu artırdığını, daha doğrusu huzursuzluğun öfkeye dönüştüğünü gösteriyor.

Metal işçilerinin öfkesinin de iki yönü var: Elbette bir yönü MESS ve patronlarına yönelik, öteki yönü ise Türk Metal’e!*

İşçiler, sendika yöneticileri ve temsilerinin son günlerde, sözleşmenin 200-250 TL zamla bağıtlanabileceğini öne sürerek beklentileri aşağıya çekme amaçlı hava yaratmaya çalıştıklarını söylüyor.

Sendikacıların MESS’e karşı tepki ifade etmeyen, daha da önemlisi işçileri devreye sokmaya yanaşmayan tutumu; işçiler arasında “Türk Metal’in eski ayarlarına döndüğü” düşüncesini güçlendiriyor. Bu da işçileri hem patronlara hem de Türk Metal’e karşı biliyor. 
Nitekim işçilerin mektuplarında ve işletmelerden yapılan haberlerde söylediklerine bakıldığında, Türk Metal’e güvenmedikleri ve bu düşüncelerini her vesileyle ifade ettikleri görülüyor. Bu yüzden de gazetemize konuşan hemen bütün işçiler, sözlerini; “Türk Metal’e değil kendimize güvenmeliyiz” diye bitiriyor. 

Buraya kadar bir sorun yok. Ancak, işçilerin kendilerine güvenmesi ancak gerekli örgütlenmeyi yaptıklarında gerçeğe dönüşebilir. Hele de MESS’in Genel Sekreterinin yaptığı açıklamadan sonra artık, işyerinde gerekli örgütlenmeyi yapmak; talepler etrafında birleşmeyi ete kemiğe büründürmek ertelenemez bir görev olmuştur. 

Burada da görev; bugüne kadar işletmelerde mücadelelerde öne çıkmış deneyimli işçilerin yanı sıra genç işçilere düşmektedir. 

Sınıflar mücadelesinin tarihi ve metal işçilerin yakın geçmişteki mücadelesinin dersleri; işçilerin ancak gerekli örgütlenmeyi başarmak için inisiyatif aldıkları ölçüde amaçlarına varabildiklerini göstermektedir. 

Elbette, patronların tutumunu teşhir etmek önemlidir. Elbette sendikanın işçileri satışa getirmemesi için uyanık olunması konusundaki uyarılar önemlidir, ama en önemlisi metal işçilerinin talepleri etrafında birleşerek, bir güç oluşturmayı başarmalarıdır. Bu güç sağlanırsa; işçilerin isteklerini önemli ölçüde elde etmelerinin önünde bir engel yoktur. 

Şimdi metal işçilerinin mücadelesinin önünde yürüyen işçilerin en acil görevi; talepleri etrafında birleşerek, MESS’e, hangi noktalarda geri adım atmayacaklarını, yani kendi “kırmızı çizgilerini” göstermek, tüm metal işçilerinin ortak taleplerinin etrafında birleşmesi için gerekli girişimleri yapmaktır.

İçinden geçilen koşullar dikkate alındığında, metal işçilerinin başarısı sonraki tüm mücadeleler için de yeni bir “çıta” koyacaktır. Ki, bu sadece metal işçileri için değil, tüm işçi sınıfı mücadelesi için önemlidir.

(*) Bu tepkiler Türk Metal Başkanlar Kurulunun olağanüstü toplanmasına neden oldu. Toplantının sonuç bildirgesinde, MESS’in tutumunun devam etmesi halinde ülke genelinde eylemlerin başlayacağı söylendi. Yine gazetemize gelen mektup ve haberlerde de yer aldığı gibi işçiler, geçmiş dönem oyalamalarını hatırlatarak eylem kararlarının talepleri gerçekleştirecek bir hatta alınmasını istiyorlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa