13 Aralık 2017 00:54

Filistinli çocuk…

Filistinli çocuk…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ellerinde kocaman silahlarla bir çocuğu gözaltına alırken gözlerini bir çaputla bağlamışlar. Amcasının deyimiyle, ailesine bakabilmek için gündelikle çalışan 14 yaşındaki Fevzi, İsrail askerlerine taş attığı gerekçesiyle askeri cezaevine konulmuş. Yedi kardeşin en büyüğü. Giderek küçülen, neredeyse yok hükmüne düşecek bir ülkenin intifadalarına doğan, ilk adımlarının provasını ayaklanmalarda yapmak zorunda kalan sayısız ergenden biri. Gözaltına almak için tepeden tırnağa donanımlı 23 İsrail askerinin seferber olduğu büyük öfkenin gözle görülür hali. Göremesin diye, çocuğun gözlerine bağlanan çaputun ardında ise kimliksiz Ortadoğulunun deli gözbebekleri…  

Filistinli Şair Mahmud Derviş Kimlik Kartı şiirinde “Kaydet Arabım Adım var yalnız yoktur soyadım / Bu diyarda öfke kazanında yaşayan / En Sabırlı İnsanım” diye yazar. Fevzi El Cubuti’nin bir soyadı var. Halepçe’de babasının kollarında ölenin, Şengal’de IŞİD saldırısından annesinin sırtında göçenin, Halep’te yanan bombalarda ölen çocukların imgelerinden başka bir şeyleri yok. Bu imgeleri yan yana koyduğunuzda; petrolün, gazın, toprağın ve nüfuzun en fazlasını, en çoğunu elde etmek için yağmalayan, yağmaladıkça dinmeyen iştahını diri ya da cansız çocuk bedenlerinde tatmin etmeye çalışan büyük kötülüğün imzası sırıtır orta arsızca. 

Kanla yaşayan emperyalist kötülüğün işgüzar şefi Trump’ın, bölgeyi bir kez daha istikrarsızlaştırmak için arı kovanına soktuğu çomak, bu en sabırlı insan türünün sinirlerini yine oynattı. Dünyanın en yüzsüz, en saldırgan devleti İsrail’in pervasızca yayıldığı topraklardaki kırılgan denge gene bozuldu. Üç dinin mensuplarının kıymetlisi, Filistinlilerin kadim yurdu, dünya halklarının direniş simgesi Kudüs’ün fiili işgalini sözlü akidle derinleştiren vicdansızlık, elbette dünya sokaklarında da, Filistin’de de bir karşılık buldu. Başta ABD olmak üzere dünyanın her yerinde ezilenlerin okuduğu lanete kulaklarını tıkayan işgalcinin çocukları yakalayarak gösterdiği güç gösterisi işte bu sokaktaki protestoya da meydan okumakta ısrar ediyor. 23 silahlı askerin arasındaki Fevzi bütün dünya yurttaşlarını temsil ediyor bir bakıma. Zaten altındaki hâr körüklenen Filistin’den fazlası.

Bir de Müslümanların duygularını sömürmek var. “Arap”ın tepkisini, içeride kaybettiği kalelerin yerine alelacele inşa edilmiş kumdan kulelere hapsedip Müslüman alemi peşine takabileceğini zanneden fırsatçılık var. En yakın ittifaklarından biri İsrail iken değilmiş gibi yapmak, yüksek perdeden sayıp döktükten sonra kapalı kapılar arkasında planlanan tatbikatlar, uğursuz ticaret ve hesap kitap işi var.

Bu yüksek desibeldeki meydan atışının örtemediği şeyler de var ama. Annesinin bedeninin parçalarını eteğine toplamak zorunda kaldığı Ceylan Önkol adında bir kız çocuğunun ardına kadar açılmış gözleri, Fevzi el Cududi için çekilen ajitasyonun karşısında hâlâ duruyor. Unutulmadı. İntifadanın savaşçı çocuklarının acısına boşalan timsah gözyaşları, burada taş atarak büyüyen çocuklara gösterilmeyen şefkatin altını sürekli olarak çizmeye devam ediyor. Demek ki çocuklar sömürücü hevesler besleyenlerin nezdinde hiçbir zaman sınıfsız imtiyazsız bir kitle değil. Onları erken büyümeye zorlayan da bu zaten. Doğduklarından beri iliklerinde hissettikleri o yakıcı ayrım; anadan babadan tek mirasları olan öfke ve direnme ruhu. 

Kaydet Arabım/ Kaydet birinci sayfanın en başına/ Nefret etmem insanlardan hiç kimseye saldırmam/ Ama aç kalınca yerim etini toprağımı gasp edenin/ kolla kendini kork benim açlığımdan/ kork benim öfkemden kolla kendini…” diye söylüyor Mahmud Derviş… 

23 asker bir gözü bağlı çocuk; kaydedelim çocuğun bir taşla sönmeyen öfkesi büyük… işgalcinin ise tepeden tırnağa silahlanmasına rağmen yiyip bitiren korkusu.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa