Bu oyun artık bozulmalı!
Fotoğraf: Envato
Asgari ücrette yıllardır oynanan oyun aynen, sahne sahne oynanıyor.
“Sahne” aynı, oyunun “senaryosunu yazanlar”, “yönetmeni”, “oyuncuları”, hatta “seyirciler” de aynı. 5 Türk-İş, 5 Hükümet, 5 de patron temsilcisi olmak üzere 15 oyuncunun rol aldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonunun geçtiğimiz cuma günü yapılan 2. toplantısında, Türk-İş öne çıktı; 2018 yılı için asgari ücret talebini belirlediğini açıkladı.
TÜİK’in bir kişi için hesapladığı, “asgari geçim standardı” olan (net olarak) 1893 TL’yi, Türk-İş asgari ücret olarak talep ettiğini açıkladı. Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, bir adım daha attı; “Eğer Hükümet tarafı da bu ücrete evet derse, asgari ücreti hemen imzalarız” diyerek, Hükümete açık çek sundu!
Sanki kendisinden başka teklifler yokmuş gibi. Ya da kendi tekliflerini işçilerle tartışmış ve öyle “masa”ya getirmiş gibi!
Oysa asgari ücret için CHP 2 bin TL, DİSK 2 bin 300 TL istemişti. Ve onların istediği rakamlar da işçilerin geçim koşullarıyla bağlantılı hesaplara dayanıyor.
Patron temsilcileri, Türk-İş’in talebi için bir şey söylemiyorlar ama CHP’nin 2 bin, DİSK’in 2 bin 300 TL’lik isteklerinden “rahatsız oldukları”nı belirtiyorlar. Muhtemelen Türk-İş’in temsilcilerinin görüşü de bu doğrultuda.
Çalışma Bakanı Sarıeroğlu da önceki gün yaptığı açıklamada, “Asgari ücreti herkesi memnun edecek düzeyde belirleyeceğiz” diyerek, “herkesi” aptal yerine koyma rolünü oynamaya devam etti. Çünkü, sınıfların olduğu bir toplumda “herkesi” memnun edecek bir ücret tespitini kimse başaramaz! Peki, patronlar ve Hükümet, Türk-İş’in talebine “evet” derler mi?
Şunu şimdiden söylemeliyiz ki; “evet” demeyecekler. Dahası geçen yılki 1404 TL’lik asgari ücretin 100 TL’sini bir yıl süreyle Hazineden karşılayan Hükümetten(*), bu 100 TL’lik desteği bu yıl da sürdürmesini istiyorlar.
Peki, patronlar ceplerinden asgari ücrete bir şey eklemek istiyorlar mı?
Belki; ama, “Bunu Türk-İş’in istediği düzeye kadar çıkarırlar mı?” denirse bu beklenemez. Çünkü Türk-İş’in öne sürdüğü rakam için bile işçi gücünün devreye girmesi gerektiğini en başta Türk-İş olmak üzere “herkes” bilmektedir. Çünkü patronlar biliyor ki Hükümet, başta biraz ortada duruyor gibi görünse de iş ciddiye bindiğinde patronların istediğine yaklaşacak, dolayısıyla bu yıl da asgari ücret, patronlar ve Hükümetin ortaklaşmasıyla patronların istediği düzeyde belirlenecektir!
Geçmiş yıllarda olduğu gibi Türk-İş yine “şerh” koyacak. Böylece Türk-İş işçilerin gözünde, “sefalet düzeyinde bir asgari ücreti” kabul etmemiş olacak. Ve tabii Türk-İş de rezalet düzeyindeki asgari ücreti kabul etmediğini söyleyerek, vaziyeti kurtarmış olacak!
Bu oyunun böyle bitmemesinin tek koşulu; işçilerin, asgari ücretin, örneğin 2 bin 300 TL olan DİSK’in isteğine az çok yaklaşabilmesi için DİSK ve milyonlarca asgari ücretle çalışan işçinin önemli bir bölümünün ortak bir tutum almasıdır.
Aksi halde “oyun” geçmiş yıllarda olduğu gibi ve bugüne kadar oynandığı gibi, bundan sonra da bilinen biçimiyle sürecektir.
Çünkü asgari ücret ya da işçilerin zam talebi gündeme geldiğinde patronlar ve hükümet, yüzde 13’lük enflasyonu da, üçüncü çeyrekteki yüzde 11.1’lik rekor büyümeyi de, büyük firmaların ihracat ve kâr rekorlarını da unutup; “İşsizlik var”, “Dünya yakın bir ekonomik kriz tehdidi altında”, “Rekabet gücümüzü düşürmemeliyiz”... gibi gerekçeler arkasında bildiklerini okuyacaklardır.
İşçiler ve mücadeleci sendikacılar “seyirci” olmaya devam ettikçe patronlar da hükümetleri de bu kârlı oyunu sürdürecektir!
Bu nedenledir ki, bugün asgari ücret sorununda işçiler için asıl görev bu “kadim oyun”un bozulmasıdır.
(*) Geçtiğimiz yıl boyunca asgari ücretin 100 TL’sini Hükümet bütçeden ödedi. Bütçenin yüzde 90’ı, işçilerden, emekçilerden alınan doğrudan ya da dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Ki, bu da asgari ücretliye, Erdoğan ya da Çalışma Bakanının babasının kasasından değil de Hazineden verilen 100 TL’nin 90 TL’sini işçinin, emekçinin cebinden alınan vergilerden karşılandığı anlamına gelmektedir. Patronlar, işçinin cebinden alınıp asgari ücrete eklenen bu “desteğin” sürmesini istiyor.
- Metal TİS'i ve bir kez daha sendika bürokrasisine karşı mücadele sorunu 08 Şubat 2020 00:08
- Şimdi gözler 5 Şubat’ta başlayacak metal grevinde! 31 Ocak 2020 00:12
- Grev komiteleri etrafında örgütlenme günleri 25 Ocak 2020 00:30
- Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur! 22 Ocak 2020 00:21
- Şimdi zaman, gerçek bir grev için birleşme zamanıdır 18 Ocak 2020 00:00
- Din ve milliyetçilik istismarcılığı artık eskisi kadar etkili değil 15 Ocak 2020 00:40
- İşçiler siyasetle uğraşmadan kazanılmış haklarını bile savunamaz! 07 Ocak 2020 23:31
- İşçiler, iki 2020’den birini tercih edebilir! 03 Ocak 2020 00:29
- 2021 asgari ücretinde de aynı oyun sahnelenmesin diyorsak... 28 Aralık 2019 00:45
- "Asgari ücret"te bu yıl da aynı oyun sahnede! 21 Aralık 2019 00:36
- Ya işçiler devreye girerek kazanacak ya da hiçbir şey! 14 Aralık 2019 00:42
- MESS’in TİS’i YHK’ye götürmesi önlenmek isteniyorsa... 11 Aralık 2019 00:45