Katil smokin giyince suçu hafifliyor mu?
Fotoğraf: Envato
Maraş’ta 120 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın 39’uncu yıl dönümü yaklaşırken önce anmalar yasaklandı, ardından da katliamlar ile yüzleşmenin bir ilk adımı olarak, katliamların araştırılması için verilen bir önerge Meclis Başkanlığı tarafından ‘katliam’ sözcüğü ‘kaba’ bulunarak iade edildi.
HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul’un imzasıyla Maraş, Sivas ve Gazi Katliamları hatırlatılarak, benzeri provokasyonların önüne geçilmesi amacıyla Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonunun kurulması talebiyle verilen önergenin iade edilmesinin gerekçesi,
Meclis Başkanı İsmail Kahraman tarafından şöyle açıklandı. “Önergenizin takdim kısmının birinci ve ikinci cümleleri; gerekçe kısmındaki ilk paragrafın ikinci cümlesi, ikinci paragrafın ilk cümlesi, üçüncü paragrafın dördüncü cümlesi TBMM İçtüzüğü’nün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünde ilgi önergeniz ekte iade edilmiştir.”
TBMM İçtüzüğü’nün 67’nci maddesi de şöyle diyor:
“Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi başkan derhal, temiz bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder. Başkan, gerekli görürse, o kimseyi o birleşimde salondan çıkartabilir.
Başkanlığa gelen yazı ve önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa, başkan, gereken düzeltmelerin yapılması için, o yazı veya önergeyi sahibine geri verir.”
Ve bu gelişme, Meclisin bütçe görüşmelerinde konuşan HDP’li Osman Baydemir’e ‘Kürdistan’ ifadesi nedeniyle 2 gün Genel Kuruldan çıkarma cezası verildiği bir dönemde yaşandı.
Önce yakın tarihimizden bir hatırlatma. ‘Açılım’ dönemi günlerinde, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan A Haber’de 21 Kasım 2013 günü gerçekleşen “Başbakan’la Gündem Özel” programında Murat Akgün moderatörlüğünde Gzeteciler Mehmet Barlas, Sevilay Yükselir, Mustafa Karaalioğlu, İbrahim Karagül, Nihal Bengisu Karaca’nın sorularını yanıtlamıştı. Bu programda Erdoğan’ın söylediklerinden kısa bir bölüm şöyle: “Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi lafından rahatsız olanlar yakın tarihimizi bilmiyorlar. Muhalefetin rahatsız olması manidar. Gazi Mustafa Kemal’in Meclis konuşmalarını getirdim.
Bunlar çok anlamlı. Irak’ta Kürdistan bölgesi yasaları diye geçer, Kürdistan bölgesinde her iki dili de kullanırlar yazar. Bunlar kullanılan şeyler. Bu onların anayasal ismidir.
Bu ifadeleri kullanan Gazi Mustafa Kemal bölücü mü? O zaman Gazi Mustafa Kemal’in bu ifadelerini nereye koyacaklar. İşi Osmanlı’ya götürecek olursak bu zaten açık ve net.
Kürdistan söyleminden rahatsızlık duyulması hakikaten manidar. Bunlar bizim tarihimizi bilmiyorlar. Çok yakın süreçle alakalı bir şey söyleyeceğim. Dünkü grup toplantısında Mustafa Kemal’in söylediği sözlerin fotoğrafını getirdim. Kürdistan Bölgesi şeklinde geçer.”
Yani, Erdoğan’ın söylediği kadar gerilere, Osmanlı’ya ya da cumhuriyetin ilk dönemlerine gitmeye de gerek yok. Bizzat şu anda cumhurbaşkanı makamında oturan kişi olarak kendisi daha 4 yıl önce bunları söylüyor.
Ama şimdi dönem değişti. Kürt sorununda inkar ve baskının dönemin iktidar politikalarının referanslarından biri olduğu günlerden geçtiğimiz için, bunlar da bir çırpıda unutuluyor ve Baydemir’e ‘Kürdistan’ ifadesini kullandığı için ceza verilebiliyor.
HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul’un Türkiye’nin yakın tarihindeki katliamlarla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasına dair önergesinin, Meclis Başkanı tarafından ‘kaba’ bulunarak iade edilmesi karşısında da, bu ‘nezaketi’ sorgulamamız gerekiyor. Türkiye tarihindeki, devletin doğrudan dahli olan benzer suç pratikleri karşısındaki taleplerin benzer bir muameleyle karşılandığı biliniyor. Böyle durumlarda devlet bir anda karşınıza, düğmesine dokunulmasından rahatsız olan ve sürekli saygı bekleyen smokinli haliyle çıkıverir. Böylesi bir tavır karşısında insan sormadan edemiyor: Katil smokin giyince suçu hafifliyor mu?
Tarih ve gerçekler, siyasal iktidarların dönem politikalarına göre eğip bükerek önümüze koyacakları şeyler değildir. O tarih döner, bunu da kaydeder.
- Kürt meselesinde bir ihtimal daha olmalı 13 Aralık 2024 04:57
- Sınırımızdaki yeni Afganistan ve kaostan rant devşirmek 09 Aralık 2024 07:00
- Geniş atılan ağda çıkışı aramak... 02 Aralık 2024 06:55
- Türkiye zor bir değişimin ağır sancılarını yaşıyor 25 Kasım 2024 06:35
- Ebedi barış mümkün mü? 18 Kasım 2024 04:23
- İki güncel rapor eşliğinde Kürt meselesini tartışmaya devam 11 Kasım 2024 04:47
- 'Çöle çevirdikleri yere barış geldiğini söylüyorlar' 06 Kasım 2024 05:33
- Bir siyaset olarak 'terörle mücadele' 04 Kasım 2024 07:07
- Erdoğan’ın Mevlana vurgusunun hikmeti ne olabilir? 31 Ekim 2024 08:07
- Mayınlı bir süreç 28 Ekim 2024 05:10
- Yenidoğan çetesi: Çürümenin ekonomi politiği 21 Ekim 2024 05:00
- Barışa kapı açmak mı, süreci yönetmek mi? 14 Ekim 2024 05:00