Merak

Adettendir her yıl sonunda, geçen yıl içerisinde olan “en”lerden bahsetmek. Ama ben en çok dolar milyarderlerini merak ederim. 

Dünya listelerine kaç yeni milyarder girdi? Ülkemizin yeni milyarderleri kimler? Kaçı erkek, kaçı kadın? Kaç kişinin dolar milyarderi olmasına ramak kalmış? Kurdaki artış kimleri zengin, kimleri az zengin yapmış? Dolar milyarderleri dolarları nereden bulmuş? İşin içinde oğlanın sünnetinde takılan paraların, kızın düğününde verilen altınların etkisi ne kadar? Dört tarafı sularla çevrili kara parçalarında kaç milyarderin kaç milyar doları var? Devlet ile ne işler yapmışlar? Ne almış, ne satmışlar? Dolar milyarderleri ile avro milyarderleri arasındaki temel farklar nelerdir? Trump ve Merkel’in kaptanlığında, Kuzey Kore liderinin hakemliğinde 6-6 halı saha maç yapsalar kim kazanır? Fatih Terim, Madura, Yılmaz Vural, Putin, Eseeeed, Reis bu maç için ne düşünür, ne yazar? İsrail bu maçın neresindedir?  Maçı kazanan halı saha parasını maçı kaybedene iteler mi? Yoksa maçtan sonra iki taraf tüyüp hesabı sahayı süpüren garibana kilitler mi? Ünlü TV yorumcuları mağlubiyette Terim’in taktiklerini, Merkel’in faullerini, Trump’ın tam yuvarlak toptan hoşlanmamasını, hakemin saçlarını, halı sahanın pahalılığını,  Kılıçdaroğlu’nun rolünü nasıl açıklarlar. “Sonuç ne olursa olsun milyarderler, pardon spor ve insanlık kazandı” diyen kamuoyu araştırmacısının şirketine gelecek yıl kaç anket yaptırılır? 

Bir de asgari ücret görüşmeleri çok ilgi çekici olur yıl sonlarında. Kapalı kapılar arkasında masada oturanların ne konuştuklarını merak ederim. Masada öylesine oturan hükümet temsilcisi, yüzüne koyabileceği en masum, sevecen, babacan, “Elimizden geleni işçilerimiz kardeşlerimiz için imkanlarımız ölçüsünde yapıyoruz” tavrıyla ne şiş yansın, ne kebap türküsünü kaç kez mırıldanır? Masadaki işveren, yat mazotlarındaki artış, uçak benzinindeki uçuş, marina kiralarındaki yükseliş, ülkeye sadece 8 tane getirileceği için Maserati arabalardaki kuyruk, “Ada” fiyatlarındaki almış başını gitme hali ve benzer daha birçok sorundan ötürü ağlar mı? Masadaki diğerleri, işçi temsilcisi, katip, çay getirip götüren, görüşmeler sırasında “feysbukundaki laykları” sayan danışman, onlar ne yaparlar? “Elmas işlemeli tahtırevanıyla cuma selamlığından çıkan padişahına, kıçındaki yamalı donuyla “Padişahım çok yaşa diye bağırıp, önüne atılan üç beş kuruş sadaka ile bir sonraki mübarek cumayı bekleyen badem bıyıklı, pembe yanaklı salonda mıdır, lafa karışıyor mudur acaba? 

Daha bir yığın soru. Hep merak ederim her yıl sonu.