OHAL: İç savaşın tespiti veya bizzat ilanı
Fotoğraf: Envato
Bazen dikotomik düşünmeye yol açsa da bir şeyin karşıtı, o şeyin ne olduğunu anlamanın yollarından biri sayılıyor. Gösterge bilimde ilk gösterilen gösterenin karşıtı kabul edilmekte, anlam karşıtına gönderme içinde oluşmaktadır. Spinoza’nın ifadesi ile, her evetleme kendi değillemesini barındırır. Sorun şu ki karşıtlık zihni olarak türdeş bir konuda söylenebilir.
Hayatta tümel karşıtlardan daha çok çelişik olanlar birbirini çeler, savaş durumunda salt karşıtını değil çelişiğini bulmak; dahası bunu sadece mantıkta değil pratikte de başarmak gerekiyor.
Hak, Özgürlük, Adalet, Dostluk Bölünebilir Bir Şey Değil, Çelişiği Çatışma veya Savaş Halidir
Her şeyin sonsuza kadar bölünüp bölünemeyeceği analitik düşünce ile nitel düşünce arasındaki en önemli tartışmalardan, felsefede çok temel paradokslardan birini oluşturuyor. Bazı şeyler sonsuza kadar bölünebilir mi, bilemiyorum, ancak en azından bazı şeylerin bölünmesi pek mümkün gözükmüyor, bölündüğünde de artık o şey olmaktan çıkıyor, özünü kaybediyor.
Fert birincil tözdür, bölünemez, bölünürse de fert olmaktan çıkar, ferdi sakatlamış, yaralamış oluruz.
Hak bölünebilir mi, örneğin düşünme hakkının derecesi olabilir, biraz düşünebilirsin ama tümden düşünme, daha ötesini düşünme denebilir mi, düşünme hak ve özgürlüğüne sınır koyulabilir mi?
Hak, adalet, özgürlük kendi içinde bir bütündür, bölünebilir bir durum değildir. Dostluk da bölünebilir bir şey değil, kendinde tam bir özelliktir. “Dostluk” kavramsal bir bütün olup bozulmuş hali veya derecesi olmaz.
İçeriksel olarak adalet birbirinin hakkına hukukuna saygı göstermeye, kendinden önce yanındakini, ötekini düşünmeye, diğerinin hakkını teslim etmeye dayanıyor. Böyle kişiler “dostları” oluşturuyor; Buna pozitif adalet sağduyusu denebilir.
Negatif adalet sağduyusu ise diğerinin hakkını yememek, kimseye haksızlık etmemek, adaleti tesis etmektir. Barış adaletle mümkün gözükmektedir. Savaş ise her şeyden önce bir adaletsizlik halidir.
Dil Üstünlüğü, Mezhep Üstünlüğü, İdeolojik Üstünlük, Yüzde 10 Barajı İç Barışı Bozuyor
Türkiye’de iç huzur ve barışın önündeki en önemli saldırı, tehdit ve riskler en çok da dil, cins, inanç, zümre, sınıf ayrışmalarından geliyor, belli bir dilin, belli bir dinin, belli bir mezhebin üstün görülmesi, resmi veya gayriresmi olarak kaynakların ve konumların buna göre şekillenmesi iç barışı bozuyor. Resmiyeti de olan yüzde 10 barajı bile bir kısım halkın, yüzde 10’luk çoğunluk gösteremeyen halk kesimlerinin siyasi haklarının bir kısmının yok sayılması anlamına geliyor.
Daha kötüsü ise OHAL hak ve özgürlük ihlalinin olağanüstü olarak resmi ilanını oluşturuyor.
OHAL: Bizatihi Kendisi İç Barışın Bozulma Halini İlan Ediyor
OHAL neyi ifade ediyor, adı üstünde, “olağanüstü hal”. “Olağanüstü hal” neyi ifade ediyor? Biçimsel anlamda anayasa ve yasaların, anayasa ve yasalarla tanınmış bir takım hakların, Meclis ve idarenin bir takım tanımlanmış yetki ve sorumluluklarının ellerinden alınması ve bunlar yerine bir başka organın karar vermesi, millet iradesinin sınırlanması, yok sayılması, başka tür bir iradeye bağlanması. Pratik olarak Meclisin, Anayasa mahkemesinin ve diğer mahkemelerin yetki ve sorumluluklarının bir kısmına el koyulması, vatandaş üstünde daha fazla güç elde edilmesi, ferdin en temel bazı hak ve hürriyetlerine kolay sınırlamalar getirilmesi…
OHAL ne zaman koyuluyor? Bir darbe veya iç savaş girişimi olduğunda. Gerçekte böyle bir hal varsa da bir iç savaş halidir, eğer gerçekte böyle bir ciddi saldırı veya tehdit yokta, birileri çıkıp OHAL ilan ediyorsa, bu kez de onun halka, millete karşı iç savaş açtığı hal anlamına gelir.
OHAL varsa, OHAL’in iki gerekçesi olabilir:
1) Dış savaş koşullarındayız demektir veya daha kötüsü
2) İç darbe ve iç savaşlarla yüz yüzeyiz demektir (Üçüncü bir sebep de doğal afetler sayılabilir ki, bunun siyasi OHAL ile bir ilgisi yoktur, belki AFET durumu ilan edilebilir).
O halde, her halde OHAL bir savaş durumudur, bizde darbelerle bağlantılı ilan edildiğine göre “iç savaş” durumu veya tehdidi anlamına gelmektedir.
İç savaşta değilsek şu OHAL’i bir an önce kaldırınız, çünkü gerekçesi yoktur, dolayısıyla haksız hukuksuz hükümsüz sayılır. OHAL şartlarında yani dış veya iç savaş halindeysek de buna yönelik çok ciddi yüzleşme ve tedbirler almak durumundayız demektir.
İç savaşların başlıca çarelerinden biri “demokratik rejimlerin” tesisidir, “barışın” tesisidir ki, bu da her şeyden önce herkesin hakkını hukukunu teslimden geçmektedir, hak, özgürlük ve adaletten geçmektedir.
Savaşın çelişiğini hakim kılmak arayışı ile, eskisi berbattı, yeni yılınız kutlu olsun.
- Okul yok, yemek yok, elektrik yok, internet yok ama "uzaktan, "kesintisiz" eğitim şahane 17 Ocak 2025 04:02
- MEB’in başarısı muhteşem tıklanma rekoru: İnsanın iyi ki pandemi ve deprem olmuş diyesi geliyor 10 Ocak 2025 04:58
- 22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı 03 Ocak 2025 04:26
- Türkiye ve Suriye yüzyılı mütaşerik maarif ve rejim modeli 27 Aralık 2024 04:43
- İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine 13 Aralık 2024 04:40
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42