Enflasyonda hayaller yüzde 6 gerçekler yüzde 12: Şimdiden yoksullaştık
Fotoğraf: Envato
Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 11.92 olarak gerçekleşti. Üretim enflasyonu ise yüzde 15.47 olarak açıklandı.
Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı bu rakamlara bakınca iki şey göze çarpıyor. Birincisi... Hükümetin enflasyon hedefini üç kere değiştirmesine rağmen yine de tutturamaması.
İkincisi ise... Maaş ve ücretlere yapılan zamların eriyeceğinin daha yılın ilk günlerinden anlaşılması.
Hükümetin 2017 yılı sonu için ilk hedefi (2016 yılında açıklanan orta vadeli programa göre) yüzde 6’ydı.
Ekim ayında orta vadeli programda, hedefi yüzde 9.5’a yükselttiler.
Ekim sonunda Merkez Bankası yüzde 9.8 tahmininde bulundu.
İlan ettikleri hiç bir hedef tutmadı. Enflasyon yüzde 12’ye dayandı. Hedefte yüzde 100’lük bir sapma oldu.
AKP Hükümeti iktidarı boyunca enflasyon hedefini neredeyse hiç tutturamadı. Buna rağmen her sene iddialı bir şekilde enflasyonu düşüreceğini ilan etmekten geri durmadı.
Bu iddianın ardında başarı hikayesi anlatmaktan çok ücret ve maaşları düşük tutma taktiği yatıyor.
Zira...
Enflasyon hedefini düşük tutma...
Ve de sepet oyunlarıyla (En çok tüketilen ürünlerin ağırlıklarının düşürülmesi yöntemi) enflasyonu düşük gösterme...
Her yıl enflasyon oranından hareketle ücret zammı yapılan işçi ve memura düşük zam yapmanın aracı!
GERÇEK OLMAYAN NUTUK: ‘ENFLASYONA EZDİRMEYİZ’
“Biz işçimizi, memurumuzu enflasyona ezdirmeyiz” nutkunu hiçbir zaman gerçeği yansıtmamasının nedeni işte bu kalem ve hedef oyunu!
2017 yılı için memura yapılan zam ilk 6 ay için yüzde 3 ikinci 6 ay için yüzde 4 olmuştu. Hadi toplamda yüzde 7 diyelim.
Asgari ücrete yapılan zam yüzde 8 olmuştu.
Enflasyon yüzde 12!
4-5 puanlık kayıplar.
Başka bir açıdan bakınca asgari ücretli ve memur için hayat aldığı zamdan yüzde 50 daha pahalı olmuş.
Açık bir gelir erimesi yani yoksullaşma hali!
Memura yapılan geriye dönük ödemeler bu yoksullaşmayı biraz hafifletse de tümden gidermiyor.
Ayrıca genel enflasyon rakamı emekçilerin enflasyonunu yansıtmıyor.
Memur ve işçinin tükettiği maddelerdeki fiyat artışları genel enflasyonun üzerinde.
Gıda ve alkolüz içeceklerde yüzde 13.79
Ulaşımda yüzde 18.24
Ev eşyası yüzde 12.74
Çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 12.77.
Görülüyor ki...
İşçi ve memurun gerçek enflasyonu daha yüksek.
ZAM SAĞANAĞI DÜŞÜNÜLDÜĞÜDE...
Açıklanan rakamlarla birlikte...
Memurlara ve memur emeklilerine bu yılın ilk 6 ayı için verilecek olan yüzde 4 zammın da oldukça düşük kaldığı görüldü.
Memura yüzde 4 zam yapan iktidar trafik cezalarından ehliyet harçlarına, damga vergisinden su tüketim bedellerine kadar birçok hizmete yüzde 14.47 oranında zam yaptı.
Sade gazoz, meyveli gazoz, limonata, nektar, alkolsüz bira, enerji içecek, soğuk çay ve meyveli içeceklere yüzde 10 oranında özel tüketim vergisi getirdi.
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan “Köprü ve otoyollar için enflasyon oranına bakacağız” demesine rağmen...
Yıllık enflasyon yüzde 12 olurken, köprü ve otoyollara yüzde 25 zam oranında zam geldi. Motorlu taşıt vergis’ndeki artış yüzde 25 oldu.
Bunların yanı sıra...
Aralık ayında yani sadece bir ayda bazı ürünlerdeki fiyat artışları da şöyle gerçekleşti:
Patlıcan yüzde 23
Salatalık yüzde 15
Domates yüzde 15
Yumurta yüzde 10
Patates yüzde 7
Marul yüzde 4
Pirinç yüzde 4
Zam sağanağı düşünüldüğünde, “Memura yapılan yüzde 4’lük zam şimdiden eridi” demek son derece gerçekçi!
ASGARİ ÜCRET İYİ Mİ ARTTI?
2018 yılı için asgari ücret 1603 lira olarak belirlendi!
Asgari geçim indiriminin (vergi iadesi) de dahil edilmiş olması göz ardı edilerek artış “yüzde 14.2” olarak duyuruldu.
Enflasyon oranına bakınca bu orana iyi demek mümkün mü?
Geçen yıl yüzde 8 oranında zam yapılmıştı.
Kayıp 4 puan oldu.
Bu yıl enflasyonun 1.5 puan düşürüldüğünü var sayalım (Sebeplerini birazdan sıralayacağız ama daha fazla düşmesi zor). Bu durumda 2018 enflasyonu yüzde 10.5 oluyor. Üzerine geçen yıl ki kaybı koyduğumuzda (10.5+4) yüzde 14.5 ediyor.
Ortada iyi bir artış olmadığı gibi...
Daha ayrıntılı bakıldığına işçiler açısından daha vahim bir tablo göze çarpıyor.
Son bir yılda...
Limonun fiyatı yüzde 60’ın..
Kalem fiyatı yüzde 40’ın..
Nohudun fiyatı yüzde 30’un..
Yumurtanın fiyatı yüzde 30’un..
Üzerinde arttığı bir ortamda asgari ücretteki artışın neden yetersiz bulunduğu çok açık değil mi?
Sokağın enflasyonu resmi rakamların çok üzerinde!
ENFLASYONUN DÜŞMESİ ZOR!
Artık, hükümet sözcülerinin dışında enflasyonun düşeceğine inanan kimse kalmadı!
Düşmesi de zor.
Zira üretim enflasyonu yüzde 16. Enerji gibi dış faktörleri hesaba katmayan çekirdek enflasyon çift hane. Üretim maliyeti yüksekken nasıl olacak da fiyatlar düşecek?
Büyümeye gaz verebilmek adına tüketim körükleniyor. Enflasyon canavarını azdıran bir faktör!
Gıda fiyatlarını aşağıya çekecek yapısal bir dönüşüm yok.
Dünyada enerji ve emtia fiyatları artarken, dışa bağımlı Türkiye ekonomisi nasıl olacak da fiyatları düşürecek?
Üstelik dünyanın büyük merkez bankaları faiz artırım sinyali veriyor. Bu durumda döviz kuru yükselecek. Dolayısıyla enflasyon yukarıya doğru baskılanacak.
GELİR EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİ
İşsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği bölge illerini bir de hayat pahalılığı vuruyor. Aylık ayında en yüksek enflasyon artışı yüzde 1.52 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt’i kapsayan bölgede oldu.
İstatistiki bölge birimleri sınıflaması 2. düzey’de bulunan 26 bölge içinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 13.59 ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari’de gerçekleşti.
Savaşın, OHAL’in yanı sıra bölge halkı bir de enflasyon altında ezilirken, bölgeler arası gelir adaletsizliği de iyice derinleşti. Uçurum büyüdü!
TÜRKİYE DÜNYANIN ZİRVESİNDE!
Türkiye yüzde 12’lik enflasyonu ile kendi ligindeki (‘gelişmekte olan ülkeler’ diye tanımlanan) ülkeler arasında Arjantin’den sonra en yüksek enflasyona sahip ikinci ülke konumunda.
Enflasyon Brezilya’da yüzde 3’ün, Hindistan’da yüzde 4’ün, Güney Afrika’da yüzde 5’in, Meksika’da yüzde 7’nin, Yemen’de yüzde 10’un altında.
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00