‘Eyy!’ meselesi
Fotoğraf: Envato
Kirvem,
Bir müddetten beri ülkemizin dümeninde oturan kimi devletlularımız, ellerindeki dürbünlerle, kaptan köşkünden etrafı dikkatlice tarassut edip, dolayısıyla milletçe hep beraber içine tıklım tıkış doluştuğumuz gemiyi kazasız belasız herhangi bir kayaya toslamadan “nurlu ufuklar”a doğru yönlendirmek amacıyla ellerinden geleni esrgemediler, çok şükür esirgemiyorlar...
Seksen milyonu sollayan nüfusumuzun irili-ufaklı, maddi-manevi bilumum sorunlarını öncelikle mümkün mertebede asgari düzeye indirip, akabinde de tümüyle yer ile yeksan edebilmek için gecelerini gündüzlerine katarak verdikleri böylesine özverili bu uğraş karşısında; kadir kıymet bilir halkımızın kahir ekseriyeti de, devletlularımızın bu icraatlarını geride bıraktığımız son on beş yıldan beri sadece alkışlamakla yetinmeyip, ayrıca seçim sandıklarına attıkları oylarla sözde değil, özde pekiştirdiler, pekiştiririyorlar nitekim!
Nitekim “fıtrat”ımız mucibince vatandaşlık görevlerimizin en hassosu olan bu “seçme-seçilme” hakkını layıkıyla yerine getirmeyi, “demokratik hukuk devleti”mizin nizam, intizam, disiplin kuralları gereğince çok şükür becerirken, aynı zamanda da daha düne kadar maalesef düşmanı çokken, şimdilerde tam aksine, uluslararası siyaset sahnesinde sergilediğmiz başarılar sunucunda gari neredeyse hepsi de bizlerle aynı gemide seyredip, aynı limanlarda, aynı koylarda demirlemek için sıraya girip ardımızda kuyruk oluşturan birbirinden değerli dostlarımızla “kuzu sarması kokoreç” gibi sımsıkı sarılıp enginlere doğru yelken açıyoruz maşallah!
Bundan on beş yıl öncesine kadar şu ya da bu gerekçelerle dünya ahvalinde neredeyse esamesi dahi okunmayan, sözü, sohbeti pek de fazla dinlenmeyen, hatta zaman zaman üçüncü sınıf “gariban” ülkeler kategorisinde değenlendirildiği için yıllarca Evropa Birliği denen “gavurlar kulübü”ne üye edilmeyip kapısında bekletilen aziz milletimiz, hani amiyane deyimiyle bekleye bekleye bir taraftan fıtık olurken, diğer yandan da “sabreden derviş muradına erermiş” deyimini sanki tamamen haklı çıkarırcasına, bu kez de ülkemizin semalarını Kutup Yıldızı ya da namıdiğeriyle Demirkazık misali “ampül”üyle ışıl ışıl parlatan şu andaki yetkili zevat sayesinde artık onun bunun kapılarında asker misali hazır olda beklemeyip, bunun yerine her fırsatta el aleme “Eyy!” diye haddini bildirip, böylece yerine göre evrensel hukuk, demokrasi, insan hakları, sosyal adalet konularında hizaya çekip, dahası da bundan kellim atacakları adımların sınırlarını da “kırmızı” kalemle çiziyoruz elhamdülillah!
Önceleri “Eyy!” lerin adresleri misakımızın milli sınırları dışındaki şer odaklarıyken, daha sonraları belki de sık sık tekrarlandığı için neredeyse alışkanlığa dönüşen bu “Eyy!”lerin desibeli giderek sadece artmakla kalmadı, aynı zamanda da hepsi de bu ülkenin vatandaşı olan halkımızın özellikle bir kesiminin kulaklarının dibinde daha çok patlamaya başladı...
Mesela...”Reis ve avanesi ne buyuruyorsa muhakkak bir hikmeti vardır” fetvasını ellerinin tersiyle itenlerin yanı sıra, keza çoğunluğu “sözde” sınıfının temsilcileri olan gazeteciler, akademisyenler, öğretmenler, kısacası vesaire, vesaire kılığına bürünmüş bölücülerle birlikte ortalıkta her türlü maraza çıkarmayı huy edinen “hainler”in kulak zarlarının tam da dibinde patlıyor bu mübarek “Eyy!”ler ...
Ehh özüme kalırsa çok da iyi oluyor, üstelik bu “Eyy!”lerin huyu suyu hürmetine memleket uygun adımlarla “muasır medeniyet”e doğru elhamdülillah son sürat ilerliyor Kirvem!
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30