12 Ocak 2018 00:15

İç ve dış barışın şartları: Orta(k) terim sorunu

İç ve dış barışın şartları: Orta(k) terim sorunu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Filistin, Suriye veya Dünya Barışının sağlanabilmesi için asgari şartlar neler olabilir? Dünya barışının hak ve özgürlüklerle, dille, mantıkla, etikle ilişkileri nelerdir? 

Ön Şart: Orta(k) Terim

Doğru bir akıl yürütme, çıkarım, konuşma, diyalog, antlaşma veya adalet “orta terim” yoksa yani ortaklaşan bir nokta veya ilke yoksa, mümkün gözükmüyor.

Bilginin de, doğru akıl yürütmenin de, sosyal sözleşmelerin de ortak özelliği en azından bir “orta terim” bulunması, taraflar arasında bu orta(k) noktanın antlaşmaya yazılmasıdır.

Örneğin “Bütün insanlar hak ve özgürlüklere sahiptir. Suriyeliler de insandır. O halde Suriyeliler de hak ve özgürlüklere sahiptir.” Burada orta(k) terim “insan”dır.

Uzlaşma da ancak orta(k) terim ile mümkündür. Gerisi çoğu kez safsatadır veya retoriktir.

Orta(k) Terim (Nokta) Ya Doğal Ya Uzlaşımsaldır

Doğal hukuk teorisi ile toplumsal sözleşme ne kadar üst üste biner, zor bir sorudur. Örneğin “insan” türüne ait olmak insanlık için “biyolojik bir ortak noktadır”. Bir evlilik veya kooperatif birliği ise toplumsal sözleşmeye bağlıdır. “X ile Y reşit olarak ve özgür iradeleriyle birlikte yaşamaya karar verirse, birlikte yaşamaları meşrudur.  X reşit olarak ve özgür iradesiyle Y ile birlikte yaşamaya karar verdi. Y de öyle yaptı. O halde, X ile Y birlikte yaşar (Birlikte yaşamaları meşrudur, kendi bilecekleri iştir).” Aynı şekilde ayrılmaları da meşrudur.

Toplumsal sözleşmenin özü içeriği biçimi budur. Bu karşılıklı uzlaşımsal iradenin ötenazi tartışmasında olduğu gibi, kendilerini yok etmeye kadar gitmesi, bir kooperatifin kendi sonunu ilan etmesi, bu ilke kapsamında meşru sayılmaktadır.

Orta(k) Terim İşlevi Görecek Çok Doğal Nokta Var Ama Uzlaşım Olmadan Doğallık Tek Başına Yetmiyor

Şiddet tanımının içerikten öte “iradi/uzlaşımsal” bir çekirdeği bulunuyor. Birini doğal bir iyilik bile yapılacak olsa, örneğin zayıf kalan birine protein desteği verecek olsak, kaysı yedirecek olsak, eğer o kişi verdiğimiz proteini kabul etmiyor veya kaysıyı yemek istemiyorsa, zorla protein desteği veya kaysı yedirmek “şiddet”, hatta dahası “işkence” olacaktır.

Pozitif Orta(k) Terim: Hak ve Özgürlükler

Yaşama hakkından barınma, sağlık, eğitim, çalışma haklarına, düşünce, bilim, sanat, seyahat, seçme, seçilme özgürlüklerine kadar temel hak ve özgürlükler “koşulsuz” yani “Vazgeçilemez, devredilemez, ertelenemez” şekilde kabul edilirse Dünya barışının özü buradan kurulabilir.
ABD’de, Balkanlarda, Ortadoğu’da, Kafkaslarda, Suriye’de… temel hak ve özgürlükler koşullu değildir. İnsan haysiyeti koşullu değildir.

Tersten Şiddeti Tanımlama veya ‘Birbirinden Uzak Kalma İlkesi’ ‘Orta(k) Terim’ Olabilir

Hiçbir yol yöntem bulamıyorsak, şiddet tanımı da ortak nokta olabilir. Böyle bir durumda şiddetin tanımında uzlaşmak gerekiyor. “Örneğin hiç kimse, hiçbir güç bir diğerine onun istemediği bir şeyi yaptıramaz.” ilkesi kabul edilirse bu da, dayanışmayı garanti etmese de, en azından “Birbirinden uzak kalma” yoluyla barışa hizmet edebilir. 

Şiddet ve terörün açıkça tanımlanması; emperyalist güçlerin veya burjuvazinin bir diğerini baskılamasını, işgal ve yayılmacılıkları kısıtlayıcı olabilir.

Dünya Barışının Garantisi ‘Direnme Hakkı’

Hak veya özgürlüklerin kısıtlanmasına, işgal ve yayılmacılığa, şiddet ve teröre karşı tüm dünya yurttaşlarına tek başına veya kolektif olarak “direnme” hakkı tanınmak durumundadır. 

Bu direnme hakkı için ön şart; insan hak ve özgürlüklerinin neler olduğunun, işgal, yayılmacılık, şiddet ve terör tanımlarının, en azından asgari ilkelerinin “koşulsuz” olarak açıkça tanımlanması ve tüm insanlığa ilan edilmesidir (kategorik emperatif).

Temel hak ve özgürlükleri “resmi” güçler de doğrudan ihlal edebiliyor, devletlerin uyguladığı şiddet de dikkate alınacak olursa, hak ve özgürlükleri de, anayasaları da koruyacak ve ilerletecek asıl güç insanlardır, yurttaşlardır, dolayısıyla koruma ve direnme hakkı doğrudan yurttaşlara tanınmak durumundadır. Temel ilke şöyle olabilir: “Her bir yurttaş; bireysel ve kolektif olarak, temel hak ve özgürlükleri koruma ve bunları ihlal edenlere karşı direnme hak ve özgürlüğüne sahiptir.”

Suriye, Filistin, Dünya Barışı ‘Orta(k) Terim’ Yoksa Zordur, Gerisi Güç ve Karmaşadır

Suriye’de de Dünya’da da Esat, ÖSO veya YPG’den önce “orta(k) terim” (ilkeler) konusunda uzlaşım veya anlaşma yapılması gerekiyor. Örneğin “Suriye’nin toprak bütünlüğü” mü, “Suriye’nin egemenlik hakları” mı, bu ikisinden daha önce “temel hak ve hürriyetlerin garanti edilmesi” mi, üçü birlikte mi başarılacak, yurttaşların “hak ve özgürlükleri” nasıl sağlanacak?

Orta(k) terim yoksa, gerisi güç ve karmaşa olacaktır; insanlar ya birbiriyle ilişkisiz kalacak veya daha kötüsü birbirini kırmaya devam edecektir.
Devrimler yakındır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa