İç ve dış barışın şartları: Orta(k) terim sorunu
Fotoğraf: Envato
Filistin, Suriye veya Dünya Barışının sağlanabilmesi için asgari şartlar neler olabilir? Dünya barışının hak ve özgürlüklerle, dille, mantıkla, etikle ilişkileri nelerdir?
Ön Şart: Orta(k) Terim
Doğru bir akıl yürütme, çıkarım, konuşma, diyalog, antlaşma veya adalet “orta terim” yoksa yani ortaklaşan bir nokta veya ilke yoksa, mümkün gözükmüyor.
Bilginin de, doğru akıl yürütmenin de, sosyal sözleşmelerin de ortak özelliği en azından bir “orta terim” bulunması, taraflar arasında bu orta(k) noktanın antlaşmaya yazılmasıdır.
Örneğin “Bütün insanlar hak ve özgürlüklere sahiptir. Suriyeliler de insandır. O halde Suriyeliler de hak ve özgürlüklere sahiptir.” Burada orta(k) terim “insan”dır.
Uzlaşma da ancak orta(k) terim ile mümkündür. Gerisi çoğu kez safsatadır veya retoriktir.
Orta(k) Terim (Nokta) Ya Doğal Ya Uzlaşımsaldır
Doğal hukuk teorisi ile toplumsal sözleşme ne kadar üst üste biner, zor bir sorudur. Örneğin “insan” türüne ait olmak insanlık için “biyolojik bir ortak noktadır”. Bir evlilik veya kooperatif birliği ise toplumsal sözleşmeye bağlıdır. “X ile Y reşit olarak ve özgür iradeleriyle birlikte yaşamaya karar verirse, birlikte yaşamaları meşrudur. X reşit olarak ve özgür iradesiyle Y ile birlikte yaşamaya karar verdi. Y de öyle yaptı. O halde, X ile Y birlikte yaşar (Birlikte yaşamaları meşrudur, kendi bilecekleri iştir).” Aynı şekilde ayrılmaları da meşrudur.
Toplumsal sözleşmenin özü içeriği biçimi budur. Bu karşılıklı uzlaşımsal iradenin ötenazi tartışmasında olduğu gibi, kendilerini yok etmeye kadar gitmesi, bir kooperatifin kendi sonunu ilan etmesi, bu ilke kapsamında meşru sayılmaktadır.
Orta(k) Terim İşlevi Görecek Çok Doğal Nokta Var Ama Uzlaşım Olmadan Doğallık Tek Başına Yetmiyor
Şiddet tanımının içerikten öte “iradi/uzlaşımsal” bir çekirdeği bulunuyor. Birini doğal bir iyilik bile yapılacak olsa, örneğin zayıf kalan birine protein desteği verecek olsak, kaysı yedirecek olsak, eğer o kişi verdiğimiz proteini kabul etmiyor veya kaysıyı yemek istemiyorsa, zorla protein desteği veya kaysı yedirmek “şiddet”, hatta dahası “işkence” olacaktır.
Pozitif Orta(k) Terim: Hak ve Özgürlükler
Yaşama hakkından barınma, sağlık, eğitim, çalışma haklarına, düşünce, bilim, sanat, seyahat, seçme, seçilme özgürlüklerine kadar temel hak ve özgürlükler “koşulsuz” yani “Vazgeçilemez, devredilemez, ertelenemez” şekilde kabul edilirse Dünya barışının özü buradan kurulabilir.
ABD’de, Balkanlarda, Ortadoğu’da, Kafkaslarda, Suriye’de… temel hak ve özgürlükler koşullu değildir. İnsan haysiyeti koşullu değildir.
Tersten Şiddeti Tanımlama veya ‘Birbirinden Uzak Kalma İlkesi’ ‘Orta(k) Terim’ Olabilir
Hiçbir yol yöntem bulamıyorsak, şiddet tanımı da ortak nokta olabilir. Böyle bir durumda şiddetin tanımında uzlaşmak gerekiyor. “Örneğin hiç kimse, hiçbir güç bir diğerine onun istemediği bir şeyi yaptıramaz.” ilkesi kabul edilirse bu da, dayanışmayı garanti etmese de, en azından “Birbirinden uzak kalma” yoluyla barışa hizmet edebilir.
Şiddet ve terörün açıkça tanımlanması; emperyalist güçlerin veya burjuvazinin bir diğerini baskılamasını, işgal ve yayılmacılıkları kısıtlayıcı olabilir.
Dünya Barışının Garantisi ‘Direnme Hakkı’
Hak veya özgürlüklerin kısıtlanmasına, işgal ve yayılmacılığa, şiddet ve teröre karşı tüm dünya yurttaşlarına tek başına veya kolektif olarak “direnme” hakkı tanınmak durumundadır.
Bu direnme hakkı için ön şart; insan hak ve özgürlüklerinin neler olduğunun, işgal, yayılmacılık, şiddet ve terör tanımlarının, en azından asgari ilkelerinin “koşulsuz” olarak açıkça tanımlanması ve tüm insanlığa ilan edilmesidir (kategorik emperatif).
Temel hak ve özgürlükleri “resmi” güçler de doğrudan ihlal edebiliyor, devletlerin uyguladığı şiddet de dikkate alınacak olursa, hak ve özgürlükleri de, anayasaları da koruyacak ve ilerletecek asıl güç insanlardır, yurttaşlardır, dolayısıyla koruma ve direnme hakkı doğrudan yurttaşlara tanınmak durumundadır. Temel ilke şöyle olabilir: “Her bir yurttaş; bireysel ve kolektif olarak, temel hak ve özgürlükleri koruma ve bunları ihlal edenlere karşı direnme hak ve özgürlüğüne sahiptir.”
Suriye, Filistin, Dünya Barışı ‘Orta(k) Terim’ Yoksa Zordur, Gerisi Güç ve Karmaşadır
Suriye’de de Dünya’da da Esat, ÖSO veya YPG’den önce “orta(k) terim” (ilkeler) konusunda uzlaşım veya anlaşma yapılması gerekiyor. Örneğin “Suriye’nin toprak bütünlüğü” mü, “Suriye’nin egemenlik hakları” mı, bu ikisinden daha önce “temel hak ve hürriyetlerin garanti edilmesi” mi, üçü birlikte mi başarılacak, yurttaşların “hak ve özgürlükleri” nasıl sağlanacak?
Orta(k) terim yoksa, gerisi güç ve karmaşa olacaktır; insanlar ya birbiriyle ilişkisiz kalacak veya daha kötüsü birbirini kırmaya devam edecektir.
Devrimler yakındır.
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46
- YKS, eğitim ve şehirler: Üniversitede resesyon, şehirde resesyon ve göç 16 Ağustos 2024 04:15