20 Ocak 2018 23:41

1918 grip salgını ve öğrendiklerimiz

1918 grip salgını ve öğrendiklerimiz

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Grip sezonunun başladığı ve çevremizdeki herkesin hemen hemen grip olduğu bir dönemden daha geçiyoruz. Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde toplu taşıma araçlarının genel kalabalıklığının iş saatlerinde katlanarak artması, yetersiz havalandırma sistemleri gibi nedenler gribe neden olan virüsün yayılmasını kolaylaştırıyor. 2018 yılının ilk ayında, dünya üzerinde bir yıl içerisinde en az 35 milyon kişinin ölümüne sebep olan (Kayıt altına alınmamış vakalarla bu sayının 100 milyonu bulabileceği düşünülmekte) 1918 İspanyol gribi salgınının 100. yılındayız. Gelişmiş ülkeleri de etkileyen bu salgının ölümcül etkileri özellikle yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde daha fazla hissedilmişti. Salgın genç ve sağlıklı nüfusu da etkilemişti. O günlere dair sağlıklı istatistiklerin bir kısmı sigorta şirketlerinin kayıtlarından elde edilmiş. ABD’de Metropolitan Life Insurance (Metropolitan Hayat Sigortası) şirketinin sigortaladığı 20-50 yaş arası sanayi işçilerinin yüzde 3.28’i, maden işçilerinin ise yüzde 6.21’i yaşamını salgın nedeniyle yitirmiş.[1] İspanyol gribinin dünya çapında neden olduğu ölüm oranı yüzde 2 iken bu oran sanayi işçilerinde yüzde 3.28 ve maden işçilerinde ise yüzde 6.21. Tüm bunlara ek olarak çocuklarda ölüm oranının yüzde 25’lere kadar çıktığı bilinmekte. 

Bu hafta PNAS dergisinin erken baskısında bu ay yayımlanan bir araştırma grip virüsünün yayılması konusunda bildiklerimizi değiştirmeye aday. [2] [3] Araştırmada 142 mevsimsel grip vakası incelenmiş ve bu hastaların herbirinin verdikleri nefes toplanarak bu nefeslerde virüs RNA’sı tespit edilerek virüsün hava yoluyla yayılıp yayılmadığı test edilmiş. Hapşırmayan ve öksürmeyen hastaların dışarı verdikleri nefeslerinde dahi virüs RNA’sına rastlanmış. Bu çok önemli bir bulgu. Çünkü grip virüsünün yalnızca hapşırık ve öksürük yoluyla vücuttan dışarı verilen ve havada asılı kalan sıvı damlacıklarla bulaştığı düşünülmekteydi. Bu çalışma virüsü içeren sıvı damlacıklarının hava yoluyla yani nefes alış ve verişlerimizde de yayıldığını göstermesi bakımından önemli. Araştırmacılar, virüsün yayılmasına karşı alınacak en önemli önlemin hasta olan kişilerin özellikle de hastalığın daha bulaşıcı olduğu ilk günlerinde evde kalmaları olduğunu söylemekte.   

1918 grip salgını

1918 salgınının üzerinden başka salgınlar da geçti. İstatistikler ve araştırmalar bu salgınlardan ilk elden etkilenen nüfusun yine yoksul ve gelişmekte olan ülkeler ve emekçiler olduğunu göstermekte. Yaşadığımız salgınlar gelecekte yaşanacak salgınların olası etkilerinin habercisi aslında. Bu salgınların önlenmesi açısından yukarıda açığa çıkarılan bilimsel bulgular oldukça önemli ancak tek başına yeterli değil. Salgınların önlenmesi, olası salgınlarda kayıpların en aza indirgenmesi bilimi ve toplum sağlığını ön planda tutan, toplumsal gelir eşitsizliğini bertaraf eden ve herkese eşit sağlık hakkı tanıyan politikalarla gerçekleşecektir.

1- https://naturemicrobiologycommunity.nature.com/users/79120-john-barry/posts/29254-the-1918-influenza-pandemic-in-its-time-will-we-learn-for-the-future

2- Infectious virus in exhaled breath of symptomatic seasonal influenza cases from a college community.

Jing Yan, Michael Grantham, Jovan Pantelic, P. Jacob Bueno de Mesquita, Barbara Albert, Fengjie Liu, Sheryl Ehrman, Donald K. Milton, EMIT Consortium. PNAS Early Edition 2018.

3- University of Maryland. "Flu may be spread just by breathing: Coughing and sneezing not required for transmission." ScienceDaily. ScienceDaily, 18 January 2018. <www.sciencedaily.com/releases/2018/01/180118142611.htm>.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa