03 Şubat 2018 00:00

Yüzde 24'lük metal zammının hayattaki gerçekliği farklı: Oran büyük, karşılığı küçük!

Yüzde 24'lük metal zammının hayattaki gerçekliği farklı: Oran büyük, karşılığı küçük!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yüzde 24 zam!
Metal sektöründe işçilere her şey dahil yapılan zam oranı.
Yapılan zammı...
‘Oooo’ nidası ile karşılayan... 
‘Oldukça iyi’ ile selamlayan...
‘Yüz yılın zammı’ noktasına kadar vardıran değerlendirmeler de var...
Beklediğimizin altında.
‘Bu bir zafer değil’.
‘Yüzde 38’le oturduğumuz masadan yüzde 24 ile kalktık’.
‘Elde edilen kârların yanında deve de kulak’ diyen de. 
Ortaklaşılan noktalar da var. 
Mesela...
Türk Metal Sendikasının son yılların en iyi sözleşmesini imzaladığı konusunda herkes hem fikir.
İşçilerin kararlılığı...
İşçilerin, kendini hissettiren birikmiş öfkesinin patronlara 2015’teki metal direnişini hatırlatması... 
Ve benzeri etkilerin...
Yüzde 3.2 zam ve 3 yıllık sözleşme ile masaya oturan patronun 2 yıla rıza göstermesinde ve yüzde 20’nin üzerine çıkmasında belirleyici olduğu konusunda da...
Bir fikir ortaklığı mevcut!
Elbette işçilerin kararlığı... 
Bu yılın erken seçim ve ya seçime hazırlanma yılı olması... 
Çakışınca...
‘Patırtı gürültü’ olmadan işçilerin de razı gelebileceği bir zam oranında uzlaşıldı. Fakat ne rakamın ilk anda gösterdiği kadar iyi bir sonuç var ortada, ne de sendikacıların övündüğü kadar!
Metal işçilerinin ortalama ücret düzeyi...
Ücret artışının enflasyon karşısındaki vaziyeti...
Sektördeki kârlılık...
Ve benzeri unsurlara bakıldığında bu gerçek çok daha iyi anlaşılıyor.

ÜCRETLER ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALMIŞTI!

Yılın başında asgari ücret 1603 lira olunca... 
Metal sektöründeki birçok işçinin ücreti asgari ücretin altında kalmıştı. Çünkü asgari ücretin saati 9 lirayı çıkmıştı ama sektörde bir çok işçinin saatlik ücreti bunun altındaydı. 
Misal bu durumdaki işçi sayısı Arçelik’in Beylikdüzü fabrikasında 900’ü buluyordu. 10 yıllık işçinin bile sosyal hakları ücretinden çıkarıldığında geriye asgari ücret kalıyordu. 
Şimdi... 
Taban saat ücreti 9 TL (Asgari ücret düzeyi) belirlendi. Bu ve bu düzeyin üzerindeki ücretlere 1.60 lira zam yapıldı.
Bu zam yüzde 15.8’lik bir artışa denk geliyor.
Ücrete yapılan zam bu!
Kıdem zamları eklenince oran yüzde 24’e çıkıyor. 
Şimdi işi rakamdan çıkarıp zammın gerçek karşılığı ne ona bakalım! 
İşi kıdemdi, zamdı kafa karışıklığından çıkaralım.
Bazı işyerlerinde yüzde 50’ye varsa da...
Metal sektöründe çalışan işçilerin yüzde 30’u üç yıl ve altı kıdeme sahip işçiler. 
Peki bunlara yapılan zam ne kadar? 
Bir yıllık işçiye     360 TL
İki yıllık işçiye     380 TL
Üç yıllık işçiye     405 TL
Yeni yılda yapılan zam ve vergi artışı sonrası...  
Bir işçinin elektrik, su, telefon, yol için faturası 50 lira artsa...  
Yakacak faturası 100 lira olsa...
Kirası 100 lira artsa...
Aldığı zammın 250 lirası gitmiş olur.
Türkiye’de gıda enflasyonu oldukça yüksek. Her ay mutfak masrafı 5-10 lira artıyor. Bunu da hesaba katarsak 6 ay içinde alınan paranın eriyeceğini söylemek mümkün.
Ailesi olması durumunda geçen yıla göre işçilerin kayıp yaşanacağı söylenebilir. 
Genç işçiler için kazanım olmasa da... 
Eğer bir ailesi yoksa, “Gelir kaybı yaşamaları engellendi, durumları stabil tutuldu” denebilir.   

8-15 YILLIK İŞÇİLER İÇİN DURUM NE?

Kıdemli eski işçiler için durum ne?
Bakalım!
8 ila 15 yıl arasında çalışmış işçilere...
Kıdemleriyle birlikte, 500 lira ile 650 lira arasında değişen miktarda zam yapıldı. 
Zam oranları da rakamlar da yüksek gözükse de... 
8 ila 15 yıllık işçiler, sosyal haklar dahil 2800-3000 lira civarında bir ücret alacak. 
En düşük memur maaşı düzeyinde.
‘Eh iyidir’ denebilecek bir durum var mı?
Devletin resmi kurumu olan Türkiye İstatistik Enstitüsü... Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun verdiği görev doğrultusunda... 
Bir işçinin Kasım 2017 ayı itibariyle yaşama maliyetini çıkardı: 1895 TL.
Kasımdan bugüne bu rakam 1900 TL düzeyine .
Tek bir işçi için rakam bu. 
Kıdemli işçilerin geçindirmek zorunda olduğu bir ailesi olduğuna göre... 
2800 lira ücret hiç de iyi gözükmüyor.
Hele de...
‘100 yılın zammı’ diye övünen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın Genel Sekreteri olduğu Türk-İş’in açıkladığı yoksulluk sınırıyla kıyaslayınca...
Durum iyice kötüleşiyor! 
Zira...
Bir ailenin dengeli beslenebilmesi...
Bunun yanında giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için... 
İhtiyaç duyulan rakam (yoksulluk sınırı) 5 bin 262 lira. Bütün bunları gören...
Yoksulluğu yaşayan işçiler, sözleşme öncesi yapılan ankette 750 lira seyyanen zam yapılmasını istemişlerdi.
Türk Metal sendikası sözleşme taslağında bu rakamı daha da aşağıya çekmişti. Sendikanın,
sözleşme taslağında, 10 yıllık işçi için istenen rakam 3123 liraydı. Bu da olmadı.
İşçi kötünün iyisine razı edildi!

ENFLASYON VE VERGİLER DAHA DA EZECEK

Yukarıda anlattığımız tablo ilk 6 ay için! 
Sonrasında durum biraz daha kötü bir hal alacak.
Çünkü...
İki yıl içinde, geriye kalan 3 altı ayın her birinde enflasyon oranında zam yapılacak. Enflasyona dayalı ücret belirlemeleri her ne kadar gelirdeki erimeyi engelliyor gibi gözükse de...
Aslında ücretleri düşük tutma hamlesi. Çünkü her zaman emekçinin zorunlu harcamalarındaki fiyat artışı, genel enflasyonun üzerinde.
Genel enflasyonda hesaba katılan derin dondurucu, test kitabı, pinpon topu, stor perde fiyatlarındaki artış değil... Gıda, giyim, kira, su, elektrik, gaz, ev aletleri, sağlık, haberleşme fiyatlarındaki artış etkiliyor emekçiyi.
Şu an enflasyon yüzde 12. 
Buna karşılık gıda enflasyonu yüzde 14. Yani genel enflasyonun 2 puan daha üzerinde. 
Ulaşımdaki enflasyon yüzde 18 ile 4 puan daha fazla. Ev eşyasında, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 13.
Bazı ürünlerde ise fiyat artışları çok daha fahiş! 
Örneğin limonun fiyatı bir yılda yüzde 60’ın üzerinde arttı. 
Nohudun fiyatı yüzde 35’in...
Yumurtanın fiyatı ise yüzde 30’un üzerinde arttı.
Bu yüzden hesap oyunlarıyla küçültülen enflasyon oranındaki ücret artışı, gerçekte ücretin erimesi sonucunu doğuracak!
Bir de vergi meselesi var tabi. 
Devlet, 14 bin 800 liraya kadar yüzde 15 oranında gelir vergisi alıyor. Üzerindeki gelirden ise yüzde 20.
Bu durumda... 
2400 lira alan metal işçisi dahi 7. aydan itibaren yüzde 20’lik vergi dilimine girecek. 
180 lira daha fazla vergi verecek.
Ücretine ikinci 6 için yapılan zam vergiye gidecek!

KÂRLARA GÖRE ÜCRETLER DEVEDE KULAK! 

Hükümet 2107 yılında tüketim artsın, piyasa canlansın diye... 
Belli ürünlerde ÖTV ve KDV teşvik indirimi yaptı. Teşvik verilen ürünler beyaz eşya, elektrikli ev aletleri gibi metal sektörünü de kapsıyordu. 
Satışlar patladı.
Üstüne bir de yeni yıl vergi zamları ve kur farkı yansıtılmadan yapılan otomobil satış kampanyaları vardı. 
Otomobil satışları rekor kırdı.
Şirket kârları da patlama yaptı. Hatta bütün zamanların üzerine çıktı. Şirket kârlarının 9 aylık artışı yüzde 55’i buldu. Borsada işlem yapan şirketlerin açıkladığı rakam bu! 
Misal Arçelik. 
2017 yılının ilk 9 aylık döneminde, 1 milyar 183 milyon 450 bin TL net kâr açıkladı.
Arçelik’in 17 bin ücretli çalışanı var. Bu da demektir ki... Arçelik işçi başına 70 bin liradan fazla kâr elde etmiş. 
Üretim rekorunu kıran otomotiv sektöründe kârlar da rekor kırdı.
Ford’da, Renault’ta işçi başına kârlar 75 bin TL’ye civarında. 
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kurulu B/S/H ev aletlerinde... 
Üretimden satışları sürekli artan firma 2014 yılında Türkiye’deki en büyük 18. sanayi kuruluşuyken şimdi 16. İşçi başına 60 bin lira kâr elde ediyor.
Türkiye’nin ilk 150 büyük firması içerisinde yer alan Federal Mogul’a bakalım. 
2002 yılında 2.5 milyon adet piston üreten İzmit Tesisleri şimdi 15 milyonluk üretime dayandı. Cirosunun da yıl sonunda net 1 milyar TL’ye dayanması bekleniyor. 1750 işçisi var. İşçi başına devasa kâr elde ediyor.  
Sektörde işçi başına, büyüklüklerine göre, yıllık 40 bin, 50 bin, 75 bin, 100 bin, 120 bin lira kâr elde eden firmalar var.
Ayda 5-6 bin lira demek. 
Bunun 1000 lirasını daha işçiye verse kaybedeceği bir şey yok.

AVRUPA İLE KIYASLA DURUMU GÖR! 

Türkiye’nin en nitelikli işçileri olmalarına... 
İhracatın lideri bir sektörde çalışmalarına... 
10 yıllık olanın dahi en düşük memur maaşı alamıyor olmasına rağmen...
Son toplusözleşme sonrası gelinen ücret düzeyine ‘süper’ diyenlere...  
Yukarıda anlattıklarımızın yanında... 
Bir de... 
Avrupa’da aynı firmada, aynı işi yapan işçilerin aldığı ücreti hatırlatmak lazım! 
Örneğin Almanya...
Tabloda Almanya’daki brüt ücretler görülüyor. Yeni işe alınanlar (EG 02) 2299 avro ücret ile başlıyor.
En kalifiye elamanlar (EG 06’dan EG 12’ye kadar) 3 bin avrodan başlayıp 5 bin 500’e kadar çıkıyor. 
İşçilerin ezici çoğunluğu (EG 04 ve EG 05 grubunda) 2 bin 500-3 bin avro arasında brüt ücret alıyor. 
Özellikle otomobil ana sanayide 700 ile 1300 avro arasında ek ödeme yapılıyor. Bunlar, sendikal örgütlenmenin güçlü olduğu fabrikalar da, “TİS üzeri ödeme” denilen, temsilciliğin özel görüşmelerle elde ettikleri ekstra zamlar . 
Türkiye’de de fabrikaları bulunan Bosch, Ford, ZF Sachs gibi firmalar (1000 ile 1300 avro arasında değişen oranlarda) bu ödemeleri yapıyor.
Bu firmalarda ortalama brüt ücret Türkiye’de 900 avro olurken Almanya’da 4 bin avroyu buluyor. Ücret farkı 4 katı aşıyor. 
Yalnız fark bundan daha fazla. Çünkü Almanya’da ücretler haftalık 35 saat üzerinden hesaplanıyor. Bu nedenle saat ücret farkı daha büyük!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa