Bir doğal komikti Necdet Yakın
Fotoğraf: Envato
Sinemanın ve tiyatronun adından çok yüzü bilinen oyuncularındandır Necdet Yakın.
İlk sınır ötesi yolculuğunu, anne karnında yaşamış. Aslen Yunanistanlı olan ailesi, Türkiye’ye gelebilmek için önce Bulgaristan’a geçer. Anne o yolculukta Necdet Yakın’a hamiledir. 1932 yılında Bulgaristan’da, Filibe’de doğar. O doğar doğmaz Türkiye’ye gelirler. “Biz üç kardeşiz. Çok fakir bir aileydik. Annem-babam tütün işçisiydiler. İlkokul, derken orta ikiye kadar ite kaka devam ettim. Sonra bıraktım okulu. Muhtelif işlerde çalışmaya başladım. Askerden sonra bir şirkete muhasebe yardımcısı olarak girdim.”
Kurukahveci Mehmet Efendi ve Mahdumları’nın muhasebe bölümünde işe başlar. O sıralarda Teknik Üniversite’de okuyan bir arkadaşı vardır. Akşamları ona oturmaya gider, projelerine yardım eder. “Tiyatroya meraklıydı bu arkadaşım. Bir gün elime, Arthur Miller’ın bir oyunu geçti, onu okudum. Çok duygulandım. Arkadaşım da bunu fark etti. ‘Hadi gel, bizim üniversitenin tiyatrosuna’ dedi. ‘Ben hiç uğraşmadım, hatta doğru dürüst tiyatro seyircisi bile değilim’ dedim. O zaman daha Türkiye’de televizyon yok, Teknik Üniversite’de var. Biz orada da oynadık oyunu. O sırada da Muhsin Ertuğrul tiyatroya gençler arıyormuş. Ben de Ortaköy’de oturuyorum, Nüvit Özdoğru Bebek’te oturuyormuş. İşten çıkıyorum, vapurla Ortaköy’e gelirken rol ezberlemeye çalışıyorum, okuyorum falan. Bana hep rastlarmış. Zihni Küçümen de ablamın ilkokulda sınıf arkadaşıydı. O da Şehir Tiyatrosu’nda sanatçı. Haldun Dormen’in Cep Tiyatrosu’nda, kurslara girdim. Oradan da Nüvit Özdoğru ve Zihni Küçümen’in yardımlarıyla, 1959-60 sezonunda Şehir Tiyatrosu’na geçtim. Geçiş o geçiş. Bu yıl da emekli olacağım. Ondan sonra da, sanıyorum 1962 falan, sinemaya başladım. İlk filmim Sokak Kızı’ydı. Osman Seden’in rejisörlüğünde, Kemal Film çekti. Fikret Hakan, Fatma Girik, Öztürk Serengil, Ahmet Tarık Tekçe vardı kadroda.”
“Ahmet Tarık Tekçe kötü adamı mı oynuyordu?” diye soruyorum. (gülüyor) “Herhalde.. En civcivli zamanı tabi. Onun bir çizelgesi vardı. ‘Şu saatte falan filmde olacağım’ diye. Günde üç-dört filme gidiyor. Biz daha çömeziz. İşte bugünlere geldik.”
Kaç filmde oynadığını hatırlayamaz Necdet Yakın. Yaklaşık elli civarında olduğunu sanıyordur. (120 civarında filmde yer almıştır) Hep yan rollerde ve genellikle komedi.. Tiyatro’da da genelde komedi oynar.
“Türk Sineması’nda durum komedisinden çok, kişinin komikliği var. Ben bunu doğru bulmuyorum. Durum komik olmalı, oyuncu da bu duruma yardım eden olmalı.” Aslında o doğal komiktir. Çocukluğunda da arkadaşlarının arasında komiklikler, taklitler yapar. “Bizim ailede herkesin sesi güzeldi. Benim de iyidir. Ben bir ara, tiyatroya başladığım sıralarda Beşiktaş Halkevi’ne giderdim. Müzik grubumuz vardı. Koro şefimiz de Erol Uras. Şimdiki bir numaralı tenorumuz. Onlar konservatuarda okuyorlardı. Ben ezberden, onlarsa notayla okuyorlardı. Bir konserde de solist olarak çıktım sahneye. Ama tiyatro ağır bastı.”
Televizyon dizilerinde de rol alır Necdet Yakın. Uğur Yücel’le oynadığı Aziz Ahmet adlı dizide unutulmaz bir oyunculuk sergiler. Bunak bir ihtiyarı oynadığı bu rolü kendisi de çok sevmiştir. İsimleri, yerleri, kişileri karıştırır, hiçbir şey hatırlamaz. İki yıldır da senaryosunu Can Barslan’ın yazdığı Gülşen Abi adlı televizyon dizisinde oynuyordur. “Can Barslan bir olay canım. Onu tanıyor olmak benim için bir kazanç gerçekten. Espri küpü, pırıltılı bir zeka.. Çekime geldiği zaman ekipten kahkaha eksik olmuyor.”
Şanssız bir tiyatro sezonu geçirir Necdet Yakın. İki gözünden de katarakt ameliyatı olur. Ardından kalbi sıkıştırır, hiç rol alamaz. İçkiyi ve sigarayı bırakır. Önümüzdeki tiyatro sezonunda da yaş haddinde emekli olacaktır. Emekli olduktan sonra İstanbul’dan ayrılmayı düşlüyordur. “Şartlar müsait olsa, bir dakika bile durmam İstanbul’da. Sakin bir yere yerleşirim. Kimle konuşsam ‘Ah, şuradan bir kurtulsam’ diyor. Ben konfor aramam. Rahat edelim yeter. Yaşlılığın getirdiği bir şey var, daha sık hastalanıyor insan. Sağlık sorunum olduğu için hastaneye yakın bir yer olsun yeter.”
Üç evlilik yapmıştır. İlk eşi tiyatro oyuncusudur. İlk iki evliliğinde birer kızı olur. İsim ve telefon numaralarını aklında tutamamaktan yakınır. Unutkandır. “Cerrahpaşa’da muayene oldum. Doktor bana anlatıyor, ‘Şuraya gideceksin, şu odada şunu alacaksın’ falan.. ‘Lütfen bunları yazar mısınız’ dedim. ‘Nasıl olur, siz nasıl tiyatro oynuyorsunuz?’ dedi. İşte orda elli sayfa, yüz sayfa ezberlersin, dışarıda iki satır şeyi unutursun. Hiç isim tutamıyorum aklımda. Tanıdığım insanlar selam veriyor, utanıyorum fakat nereden tanıdığımı hatırlamıyorum.”
Necdet Yakın, gerçekten de cana yakın ve alçak gönüllüydü. Onlarca filmde oynamasına karşın adıyla hatırlayan azdır. Necdet Yakın’ın ölüm tarihi 20 Eylül 2006 olarak geçer kayıtlara. Ölüm haberiyse kısacık geçer gazete sayfalarına:
“Sinema ve tiyatro oyuncusu Necdet Yakın, önceki gün vefat etti. Uzun süredir rahatsız olan Yakın için dün Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlendi.
Necdet Yakın, Şişli Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Ortaköy Mezarlığı’na defnedildi. Necdet Yakın, 1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan emekli olmuştu. 1962 yılında sinema ile tanışan Yakın, sinemada en son Balalayka filminde ‘Gazi’ rolünü oynamıştı.”
- Düşen yapraklar (1) 27 Mart 2024 04:15
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (2) 13 Mart 2024 04:20
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (1) 06 Mart 2024 04:15
- Bilal İnci: Zalim, gaddar, acımasız kötü adam 28 Şubat 2024 04:20
- Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Dümbüllü 21 Şubat 2024 04:00
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (3) 14 Şubat 2024 04:15
- Atatürk, “Ben Bir İnkılap Çocuğuyum” filmi ve Münir Hayri Egeli (2) 09 Şubat 2024 04:20
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (1) 04 Şubat 2024 04:35
- Jönlükten kötü adamlığa bir sinema sevdalısı: Hüseyin Peyda 28 Ocak 2024 04:33
- Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce 21 Ocak 2024 05:10
- Yeşilçam’ın Çınarları (6): Vedat Örfi Bengü: ‘Mısır’da sinemayı kuran Türk’ 14 Ocak 2024 04:43
- Yeşilçam’ın Çınarları (4): Aziz Basmacı, Vahi Öz 07 Ocak 2024 04:04