Gazeteciliği robotlar kurtarmayacak

Kim bilir ne büyük bir heyecan yaşamışlardır. 

Türkiye basını için belki küçük, ama dünya gazetecilik tarihi için büyük bir adım. 

Onlarrr, kimsenin yapamadığını yaptılar. 

Onlarrr, kimsenin bulamadığı haber kaynağına bin bir güçlükle ulaştılar. 

Onlarrr, “utanmaz robot”u buldular.

Onlarrr, ulaştırma bakanının karşısında edepsizlik eden bir robotu bulmakla kalmadılar, onu konuşturdular; konuşturmakla kalmadılar, bakan sözü kesen, Çin malı, milli ve münafık robota ana haber bülteninde çatır çatır özür dilettiler.  

Buuu, yılın gazetecilik olayı. 

Bu, araştırmacı, soruşturmacı, sorgulayıcı gazeteciliğin eleştirel, spiritüel, uzaysal, enlemsel, boylamsal, sanatsal ve kavramsal boyutlarda geldiği, gelebileceği son nokta.

Utanmaz robot hakkındaki son gelişmeleri dakikası dakikasına halka aktaran gazeteciler, adeta bilgisayar kodlama diliyle tarihe  “helloworld” yazdılar ve bu mesajı uzayın sonsuzluğuna yollayarak tüm dünyadaki meslektaşlarına yürekten bir selam çaktılar. 

Ülkede gazetecilik bitti, doğru düzgün haber yok, gazeteciye güven kalmadı, artık televizyonda haber izlemiyoruz diyenler utansın. Gazetecilik nasıl yapılırmış, gerçek habere nasıl ulaşılırmış, millet nasıl çok önemli olaylardan haberdar edilirmiş herkes görsün. Bu sene verilecek olan tüm gazetecilik ödülleri için adayım “Robot bakandan özür diledi” haberini yapan gazetecilik ekibi. 

Eğri oturalım doğru konuşalım. Kimin aklına gelirdi ki bu robotu bulup konuşturmak. 

Düşünsenize, haber merkezinde akşam haberlerini hazırlıyorsunuz ve bakan azarlayan robot bilgisi önünüze düşüyor. Ne yaparsınız? Sıradan bir gazeteci, bundan en fazla esprili, küçük bir haber çıkartabilir ve elindeki ajans görüntüleri üzerine metnini yazar. Ama bizim dâhi gazetecilerde olay şöyle gelişiyor: 

Muhabir- Abi, Ulaştırma Bakanı bir toplantıda konuşurken, yerli ve milli robot onun sözünü kesmiş. 

Editör- Vayy! Ne demiş? 

Muhabir- “Sen çok konuşuyorsun” demiş abi.

Editör- Vay Pez..k! Oğlum muhteşem haber! Nerede bu robot şimdi? 

Muhabir- Bilmiyorum abi. 

Editör- Bulalım oğlum! Çok büyük haber bu! 

Muhabir- Abi, belki özür diletiriz robota. 

Editör- Neden olmasın? O zaman daha büyük haber olur. Hadi aslanım, kaldır kıçını da bu büyük haberi kotar. 

Dünyayı sarsacak “Robot özür diledi” haberi, büyük olasılıkla bu şekilde hazırlanmıştır diye düşünüyorum. 

Türkiye’de ana haber bültenlerinin magazinelleşmesi yeni bir olgu değil, ancak işlerin bu derece dibe vurmuş olması son birkaç yıla ait bir durum. Özel televizyonların kurulmasından sonra, tek ölçütü reyting ve kâr olan kanallardan üzerimize boca edilen ve adına maalesef haber denilen o saçma sapan şeyler, Reha Muhtarların döneminde en azından medya patronlarına para kazandırıyordu. Oysa şimdi, reytingi düşük ana haber bültenleri, üzerine Versace takım elbise ve pahalı makosen giydirilmiş medya şaklabanlarının, stüdyodaki aritmik zıplama ve hoplamaları eşliğinde, şuursuzca utanmaz robot hakkındaki son gelişmeleri sundukları garabet şov programları haline geldi. 

Basınımızda “çıktı” haberleri yaygındır. 

Utanmaz robotu bulup konuşturan gazeteci çıktı. 

Utanmaz gazetecinin haberini yapacak muhabirin çıkması da yakındır.