Dev aynaları

Yanlış anımsamıyorsam. Ortaokul ikinci sınıftaydım,
Yurttaşlık bilgisi dersimizin öğretmeni aslında bir felsefeciydi. Hani şu ilk betiğini Mustafa Kemal Atatürk’ün yazdığı yurttaşlık bilgisi dersinin...

Öğretmenimiz Hamdi Sayalı Bey bir felsefeciydi ama, Atatürk’ü çok sevdiği, inandığı için mi, yoksa çocuklara sıra dışı bir şeyler öğretebilmek için miydi yurttaşlık bilgisi dersine gelmesi bilmiyorum, bilmiyorduk. Belki de çocuklarla birlikte olabilerek, büyüklerin ona verdiği sıkıntılardan az da olsa kurtuluyordu. Neyse ne...

Ama o da biz de hoşnuttuk dersten.

Hamdi Bey bir gün derse girer girmez,

-Çıkarın bakalım kağıtlarınızı kalemlerinizi. Sınav yapmalıymışım...”

Dedi.

-Yapmalıymışım” demekle aslında bundan hoşlanmadığını belli ediyordu besbelli.

Belki ben böyle düşünüyorum. Çünkü ben de hoşlamıyorum sınav yapmaktan. Çünkü çocukları değil kendimi sınıyorum aslında. Öğretebilmiş miyim, öğretememiş miyim? Ben öğretmeyi becerememişsen çocuğun suçu ne? Demek ki ben iyi öğretmen değilim. Öyleyse bu işi yapmamalıyım.

Hamdi Sayalı öğretmenimiz,

-Yazın bakalım!”

Dedi:

-Geri kalmış ülkelerde dev aynaları çok olur. Bu sözü açınız.”

Yanıtımı yazarken hiç bu günleri düşünebilir miydim?
Gerçekten öyle değil miydi? Bunu, bu günleri yaşayarak öğrenmiyor muyuz?

Yükseköğrenimi bitirdiğini sananlar, öyle davranmıyorlar mı?
Dört yıl okuyunca mimar olduklarını sanmıyorlar mı gençlerimiz?
Kimi kasaba avukatları, sanki “Ben oldum artık.” Diyerek, saylavlığa (Milletvekilliğine) soyunmuyorlar mı? Küfrediyorken, yumruklaşıyorlarken de kendilerini Vekil mi sanıyorlar ne?

Esnaf eskiden esnaflığını bilirdi. Her sabah çarşı açılışında,

-Üç kuruş derken, beş kuruş derken teraziyi eksik tutmayacağına, insanlıktan çıkmayacağına” ant vermez miydi? Hem de eskil çağlardan beri... Şimdi ne oldu bunlara? Büyük iş adamı mı oldular? Anamalcıların uşaklığını yaparken kendilerini ‘büyük iş adamı’ saymıyorlar mı?

Daha sayıp dökeyim mi?
Gerek var mı?
Hepimiz bilmiyor muyuz?
Bizim Sevgili Hamdi Sayalı öğretmenimiz, yalnız gerçeği değil geleceği de görüyormuş:

GERİ KALMIŞ ÜLKELERDE DEV AYNALARI ÇOK OLUR!